Müge Anlı canlı yayınına damga vuran dolandırıcılık! Ölen anneme benziyorsun diyerek...

İzmir'de yaşayan 40 yaşındaki Derya Cihan, bir uygulama üzerinden gördüğü ilana iş ilanına başvuruda bulundu. İş görüşmesi olumlu sonuçlanan Cihan, inşaat firmasında işe başladı.

Firma sahibi Kenan Taşkın ve oğlu Tayfun Taşkın zengin oldukları izlenimi uyandırmak maksadıyla sürekli malvarlıklarından ve girdikleri ihalelerden söz ederek Derya Cihan'ın gözünü boyadı. Tayfun Taşkın, Derya Cihan'a 'ölen anneme çok benziyorsun, sende aile sıcaklığı görüyorum" şeklinde sözler söyleyerek karşı tarafı etkiledi.

MÜGE ANLI'DA İNANILMAZ OLAY: KREDİ ÇEKTİRİP PARA İSTEDİLER

Sonrasında ise çeşitli bahanelerle Derya Cihan'ın elindekini tüm birikimini alıp, bununla da yetinmeyerek kredi çektiren baba ve oğul talihsiz kadının tüm parasını aldı. Aradan geçen zamanda bir türlü geri parasını alamayan Derya Cihan, çeşitli platformlarda, aynı senaryo ile birçok kadının daha dolandırıldığını öğrendi.

Derya Cihan yasal yollardan hakkını aramak için avukatıyla suç duyurusunda bulundu. Derya Cihan ile birlikte çok sayıda mağdurun da aynı şekilde şikayette bulunduğu öğrenildi. Tayfun Taşkın, dün (Perşembe) polisler tarafından gözaltına alındı, baba Kenan Taşkın ise aranıyor.

MADDİ MANEVİ YIKILDIM

Müge Anlı ile Tatlı Sert Programına katılan Derya Cihan, nasıl dolandırdığını anlattı, yardım istedi. Yaşanan olay nedeniyle maddi ve manevi olarak yıkıldığını söyleyen Derya Cihan, "Ben mağdur edildim. Başkaları da mağdur olmasın. Tüm mağdurlar aynı şekilde şikayetçi olmalı. Aksi takdirde bu kişiler başka kadınları dolandırmaya devam edecek. Başkalarının da canı yanmasın istiyorum" dedi.

ÇOK SAYIDA MAĞDUR VAR

Derya Cihan'ın avukatı Zümbül Nur Ezikoğlu, "Soruşturma devam ediyor. Adli süreci olumsuz etkilememek için her ne kadar bilgi veremesem de bu ve benzeri olaylarda mağdur olan herkes harekete geçmeli. Bu çok önemli. Bu dosyada birden çok mağdurun vekilliğini yapıyoruz.

Başkaca dosyalarımızda da birçok mağduriyete tanık olduk. İnsanların başına bu gibi eylemler geldiğinde çoğu zaman kendilerine bile itiraf etmekte zorlandıklarını görüyoruz.

Bu işlerin bir de psikolojik yönü olduğunun farkındayız. Ancak yaşanan hadiseyi kabullenip yasal işlem başlatmak şart.
Aksi halde aynı olaylar yaşanmaya devam edecek, çok kişi mağdur olacak. Kamu yararı da gözetilmeli ve bu gibi olaylar karşısında "zaten bir şey çıkmaz" denmemeli. Muhakkak harekete geçilmeli" dedi.