Osimhen'in golü ofsayt mıydı? Halil Umut Meler'e spor yazarlarından eleştiri: Hakemliği unutmuş
Süper Lig'in 21. haftasında Galatasaray evinde Konyaspor'u 1-0'lık skorla geçerken zirve yarışındaki en yakın rakibi Fenerbahçe ile puan farkını 9'a çıkarttı. Karşılaşmaya hakem Halil Umut Meler'in verdiği kararlar damga vururken spor yazarları çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İşte detaylar...
Galatasaray, Trendyol Süper Lig'in 21. haftasında konuk ettiği TÜMOSAN Konyaspor'u 1-0 yenerek namağlup liderliğini sürdürdü.
Karşılaşmaya hızlı başlayan sarı-kırmızılı ekip, 22. dakikada Victor Osimhen'le penaltıdan öne geçti. Müsabakada başka gol olmadı ve Galatasaray sahadan 1-0 üstün ayrıldı.

Bu sonuçla namağlup liderliğini devam ettiren Galatasaray, 20. maçında 17. galibiyetini aldı. Üç beraberliği bulunan sarı-kırmızılı ekip, puanını 54'e çıkartarak en yakın takipçisi Fenerbahçe ile arasındaki farkı maç fazlasıyla 9 puana yükseltti.
Konyaspor ise 21 puanla 14. sırada kaldı.
HAKEM KARARLARI DAMGA VURDU
Karşılaşmaya hakem Halil Umut Meler'in verdiği kararlar damga vururken spor yazarları çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
AHMET ÇAKAR-HALİL UMUT MELER HAKEMLİĞİ UNUTMUŞ
Galatasaray kazanmak zorundaydı. Önce Hatay, sonra Dinamo Kiev puan kayıpları neticesinde biraz sarsılmışlardı. Galatasaray çok iyi oynamadı. Hatta bence sezonun kötü oyunlarından biriydi dün geceki maç. Sadece Osimhen bir şeyler yapmaya kalktı, çok mücadele etti ama çok yalnız kaldı. Nerede o eski Galatasaray'ın temposu, oyuncuların birbirlerine yakın oynayışı, ileride basışı… Bunların hiçbirini göremedik. İlk yarıda Adil'in zamanlama hatasından yaptırdığı penaltı olmasa G.Saray'ın kazanması güç görünüyordu. Kaan orta sahada olmaz. Zaman zaman ağır kalıyor. Sallai de belki iyi oyuncu, çabuk ama sağ bek oynamasını bilmiyor. Tuhaf olan şu, eskiden Barış olsun, Yunus olsun, Mertens olsun sürekli rakip ceza alanını zorlarlardı. Şut atarlardı ama birkaç maçtır bunların hiçbirini göremiyoruz. Sonuçta G.Saray kazandı ama futbolu tat vermedi. Tıpkı hakem Halil Umut Meler gibi. Çok kötü maç yönetti. Adeta hakemliği unutmuş gibi. Geçen hafta olduğu gibi yine penaltıyı VAR yardımıyla verdi. İlk yarıda Torreira'nın mutlak iki sarı kartlık hareketini pas geçti. Tuhaf fauller çabası. Yazık onu da kaybetmek üzereyiz.

MUSTAFA ÇULCU-OFSAYT DOĞRUYDU
Elit hakem Halil Umut Meler, ilk yarı maalesef dağınık, kafası karışık ve formsuz. Onun klasında bir hakem, Osimhen'in penaltısında orta sahada topa 40-45 metre mesafede kalamaz. Osimhen atletik yapısıyla öncelik aldı, Adil geç kaldı ve çok açık penaltı ama geride kalan hakem tespit edemedi. VAR'dan müdahale geldi. OFR'de bu kadar net eylemi 40 saniye izledi, sonra doğru kararla penaltıyı verdi. Oğulcan'ın ve özellikle Torreira'nın ilk yarıyı sarı kartsız tamamlaması, çağdaşlığa yakışmayan hakemin aşırı hoşgörü ve idareci yapısı. İlk yarıda 21 faul ve top 20.33 dakika oyunda kalmış! Nerede önleyici, sorun çözen, oyun okuyan hakemlik? Yunus'a çıkan sarı yeterli. Aşırı güç, gaddarlık, yaralayıcılık yok. İkinci yarı Adil'in destek koluna gelen top penaltı olmaz. Devam kararı doğru. İlk yarı Osimhen'in golü açık ofsayt, iptal doğru. Ancak ikinci devre 54'de iptal edilen golünde asisti yapan Barış ofsayt değil ancak öndeki Abdülkerim ofsayttı, o da Guilherme'ye teması topa hamlesini etkilediği için ofsayt. Gol iptali doğru. Kabul görmeyebilir, lakin kural böyle. Ahmed'in sarısı vardı. 76'da Guilherme'nin ayağına basması net sarı ve ikinci sarıdan kırmızı olmalıydı. Uzaydan bile göründü ama hakem ihraç edemedi. Saçma sapan kararlar, kartlar… Her kritik kararda açık oturum yaparcasına konuşan, anlatan, izah eden, her kornerde oyuncuları sürekli uyaran bir Meler, bu yönetim anlayışı asla proaktif önleyici hakemlik değil. Bu olsa olsa şark kültürü idareci hakemlik olur. Çok yazık!
ÖMER ÜRÜNDÜL-YUNUS AKGÜN DÜŞÜŞTE, BARIŞ ALPER YORGUN
Galatasaray, uzun süredir iyi futbol oynamıyor. Bilhassa kimsenin beklemediği Dinamo Kiev beraberliği doğal olarak moralleri de olumsuz etkiledi. Okan Buruk bunları düşünerek takımını alışılmış oyun düzeninin dışına çekti. Bence de doğruyu yaptı. Formsuz ve yorgun takımla alışılmış ön alan baskısını uygulatmadı. Daha kontrollü oynadılar, takım savunmasına özen gösterdiler. Birçok futbolcu performansının altında olsa da rakibe net bir pozisyon vermediler ve 1 penaltı golüyle de istedikleri önemli olan 3 puanı aldılar. Genel performanslara baktığımızda Mertens fiziki düşüş içinde. Yunus Akgün yine düşüş içinde ama buna rağmen dün kritik 3-4 pozisyonda çok kaliteli hareketler yaptı. Takımın alışılmış lokomotifi Barış Alper ise son derece yorgun gözüktü. Osimhen hücumda en gayretli isimdi. Torreira sezon başından beri ağır yük çekmesine rağmen yine garantili bir pres gücüydü. Muslera da yaşadığı protesto olayı dolayısıyla çok konsantreydi ve hatasız oynadı.
Sonuç olarak Okan Buruk 4'lü defansı tercih edip fazla risk almayarak geceyi hasarsız geçirdi. Konyaspor'un kadro kalitesi belli. Eksikleri de var. Ama Recep Uçar'ın hiçbir şey yapmadan takımını 10 kişi oynatan Kramer'e tahammül etmesine anlam veremedim.

LEVENT TÜZEMEN-İYİ Kİ OSIMHEN VAR
Osimhen iyi ki Galatasaray'a gelmiş. Konyaspor maçının kazanılmasındaki en büyük pay Nijeryalı golcüye ait. 75 milyon Euro'luk bonservisi olan Osimhen Galatasaray'da kiralık oynamasına rağmen coşkuyla ve yürekten mücadele ediyor. Penaltıyı Osimhen resmen yoktan var etti. Başka bir futbolcu olsaydı 'top nasıl olsa defansa gitti' diye koşu bile yapmazdı. Osimhen, geriden geldi Adil'in önünden topu çaldı darbeyi aldı ve penaltıyı kazandı. Böyle karakterli bir golcüye sahip olmak Galatasaray adına büyük şans diye düşünüyorum. Galatasaray maç boyu Sara'yı yine aradı. Kerem Demirbay ve Berkan'dan sonra Konya önüne Torreira'nın partneri olarak çıkan Kaan Ayhan oyunu kurmaktan uzaktı. Bir savunma oyuncusu gibi hareket etti. Sara'nın yokluğunda oyun ritmini kaybeden Galatasaray'da pas trafiğini yönetmek için Yunus, Barış ve Mertens kolları sıvadı. Oysa bu 3'lü Sara ile oynadıklarında sadece pozisyon almak ve hücuma çıkmak için çaba gösteriyorlar. Orta sahada bütün yük Torreira'nın üzerine bindi. Hatay ve Dinamo Kiev beraberliklerinden sonra Galatasaraylı oyuncular skor olarak önde olmalarına rağmen öz güvenden uzak bir telaş ve tedirginlik içindeydiler. Konyaspor da hızlı kanat oyuncularıyla Galatasaray kalesini zorladı. İkinci yarı yine sahnede Osimhen vardı. Galatasaray en etkili silahı olarak görev aldı. Attığı ikinci gol nedense ofsayt olarak iptal oldu. Oysa arka direkte kafayla topu indiren Barış ofsaytta değildi. Galatasaray için Konya maçını kazanmak lig yarışı adına psikolojik açıdan çok değerliydi. Sara'nın geri dönmesi Galatasaray'da eksik parçaları tamamlayacaktır.

BÜLENT TİMURLENK-MERTENS VE YUNUS VASATTI
Küme düşme hattındaki Hatay deplasmanında galibiyet serisine son verip, Avrupa Ligi'nde 6 maçta 1 gol atmış D.Kiev'den kalende 3 gol görüp, benzer tabela senaryosunu bu sezon 4. kez yaşarsan, üstüne bir de 7 şampiyonluk kazanmış kulüp tarihinin en çok forma giyen ismini, Muslera'yı taraftar yuhalarsa, yetmedi iki maç arasını transfer dedikoduları, gelmeyen imzalar ve yöneticilerin ego savaşlarıyla geçirirsen Rams Park'ta cezalı 20 bin taraftarın yerini doldurmuş dolu tribünlerin önüne gergin çıkarsın. İki maçtaki Berkan denemesinden vazgeçip, Kaan Ayhan ile başlamak doğru karardı. Sara'nın yokluğunda üretkenlik getirecek isimler Mertens ve Yunus'un yine vasatın altında kalan oyunları, Halil Umut Meler'in zırt-pırt çaldığı düdüklerle birleştiğinde futbol adına can çekişen bir 45 dakika izledik. Buruk'un beklerinin çizgiyi kullanmadığı savunmada Sallai'nin, Yusuf Erdoğan karşısında yavaş ve titrek kaldığı yarının pekiyi alanları 26 uzaklaştırma yapan defans göbeği ve penaltıyı getiren pozisyonda ekmeğini taştan çıkartan Osimhen idi.
İkinci yarıda biraz kıpırdasa da G.Saray yine soru işaretleriyle dolu bir 45 dakika oynadı. Bardağın dolu tarafında uzun zamandır kalesini gole kapatan bir Okan Buruk takımı izledik, Konya'nın isabetli şutu yoktu. Ahmed Kutucu ilk maçının heyecanına yenik düştü ve top ayaklarına dolandı. Maçı 3 stoperle bitiriyorsa G.Saray, yolunda gitmeyen şeyler vardır elbette. 3 puan mühim ama Amsterdam'daki sınav için yolu aydınlatan bir futbol farı yok maalesef…
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
