İran'dan Hürmüz Boğazı'nda balistik füze denemesi! "Tatbikat İsrail'e karşı güç gösterisi
İran, Hürmüz Boğazı'nda iki gün süren Şehit Muhammed Nazar-i Tatbikatı kapsamında seyir ve balistik füze denemeleri gerçekleştirdi. Tatbikatta hedeflerin başarıyla vurulduğu ifade edilirken Tahran yönetiminin füze denemelerini hızlandırması ise olası bir savaşa hazırlık yapıldığı şeklinde yorumlandı. Peki İran'ın 12 gün savaşlarının ardından yaptığı denemeler ABD ve İsrail'e bir mesaj mı? A Haber'de Merve Tepe'nin sunduğu Satır Arası programına konuk olan uzman isimler İran'ın füze tatbikatına ilişkin çalışmalarını değerlendirdi.
Terör devleti İsrail'in Haziran ayında İran'a başlattığı 12 gün savaşlarının ardından Tahran yönetimi, ülkesindeki savunma sanayii alanında çalışmalarını hızla sürdürüyor. İran son olarak Hürmüz Boğazı ve Umman Denizi'nde 2 gün sürecek seyir ve balistik füze tatbikatı gerçekleştirdi. İran'dan yapılan açıklamada "Kader 110", "Kader 380" seyir füzeleri ile "Kadir 303" balistik füzesinin hedefleri başarıyla vurduğu belirtilirken deniz tatbikatı görüntüleri ise kamuoyunda servis edildi. Tahran yönetimi görüntülerle "Savaşa hazırız" mesajı verirken bölgeden gelen görüntüler ise A Haber'de Merve Tepe'nin moderatörlüğündeki Satır Arası programında değerlendirildi.
"İRAN OLASI SAVAŞA KARŞI KENDİ SİLAHLARINI GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR"
Akademisyen Prof. Dr. Ali Fuat Gökçe, İran-İsrail savaşında Tahran yönetiminin attığı füzeler ile Demir Kubbe'nin etkisini yitirmesini hatırlatırken ABD'nin bu sebeple İran'ı bombaladığını belirtti. Gökçe ayrıca 12 gün savaşlarının ardından İsrail'in hala saldırmak için teyakkuzda olduğunu ve bu sebeple İran'ın füze denemeleriyle caydırıcı unsur olmaya çalıştığına dikkat çekti:
Menzili ne kadar uzun olursa etki çapı ne kadar yüksek olursa isabet ettiği yerde o kadar sizin etkiniz çok olur. Bunu İran-İsrail Savaşı'nda gördük. Yani o döneme kadar en son 12 günlük savaştan öncesinde İran, İsrail'e karşı bir etkili olamadığını ama o en son o savaşta İsrail'in artık ABD'den, Trump'tan yardım isteyecek hale getirdiğini gördük. Çünkü o meşhur "Demir Kubbe" efsanesi delinmişti İran füzeleriyle. İran bunu orada gösterdi kendisini. Ama sonra ne oldu? Amerika devreye girdi, İran'ı bombaladı nükleer tesislerini. Orada belki farklı bir yaklaşımla, strateji de olmuş olabilir. Yani "Geri adım at, ben daha fazla bombalamıyorum. Bu kadar adım attım, sen de geri adım at" şeklinde bir yaklaşım var. Ama İsrail durmuyor. İsrail halen daha "İran hedefimde" diyor. İsrail halen daha İran'ı tehdit ediyor, "Saldıracağım" diyor. Belki burada tehdit ederek caydırıcılık unsurunu çalıştırıyor olabilir ama bu İsrail'dir, ne yapacağı belli olmaz. İran da aynısını düşünüyor, kendi silah teknolojisini geliştirmeye çalışıyor.
Akademisyen Prof. Dr. Ali Fuat Gökçe (A Haber - Ekran Görüntüsü)
"İRAN TAARRUZ SİSTEMLERİNİ ETKİLİ HALE GETİRİYOR"
Ali Fuat Gökçe, İran'ın Hürmüz Boğazı'ndaki tatbikatlarından özellikle taarruz sistemlerini aktif hale getirmeye çalıştığını ve İsrail'i tehdit olarak görerek çalışmalarının hızlandırdığını belirtti. Gökçe öte yandan İran'ın ABD ve İsrail'e tatbikatlar ile güç gösterisinde bulunduğunu vurguladı:
İran bu denemeleri taarruz istikametine yapıyor. İşte hava savunmadan ziyade özellikle taarruz sistemlerini etkili hale getiriyor. Çünkü karşısında İsrail'i düşman olarak görüyor. İsrail topraklarına ne kadar etkili olursa, o kadar da kendisinin güçlü olacağını, muharebe sahasını şekillendireceğini düşünüyor. Bu silahları da özellikle Umman Denizi'nde ve diğer Körfez'de yapması, burada bir güç gösterisidir. İsrail'e karşı bir güç gösterisidir. Hatta benim okuduğum kadarıyla oradaki Amerikan savaş gemilerini de ikaz etmişti, "tatbikat yapıyoruz" demişti. Yani hem tatbikatı bildiriyor sivil gemilere ve de ABD savaş gemilerine "tatbikat yapıyorum" diyor ama arka planda da İsrail'e: "Bakın siz benim nükleer tesislerimi yok ettiğinizi düşünüyorsunuz ama ben konvansiyonel anlamda halen daha güçlüyüm. Buna bu silahlara nükleer başlık da takabilirim ve bu şekilde size karşı gücümü koruyorum" mesajı veriyor İran.
A Haber - Ekran Görüntüsü
"İRAN HÜRMÜZ BOĞAZI'NI TEHDİT UNSURU OLARAK KULLANABİLİR"
Gökçe, 12 gün savaşlarında da oldukça konuşulan ve stratejik açıdan önemine dikkat çektiği Hürmüz Boğazı'nın, olası bir saldırı durumunda yeniden tehdit unsuru olarak kullanabileceğini ifade etti:
Hürmüz Boğazı oldukça karışık. Yani birçok ülkenin etkili olduğu ve petrolün aktığı bir nokta. Daha önce de konuşmuştuk eğer burada bir savaş olursa Hürmüz Boğazı'nda, İran burayı kapatırsa, Çin dahi rahatsız olacak. Hürmüz Boğazı'nın kapatılması hiç kimsenin işine gelmediği için kapatılmıyor ama burada da İran'ın özellikle Hürmüz üzerinde de etkili olabildiğini, istediği zaman kapatabileceğini ve bir tehdit unsuru olarak bu silahları orada kullanabileceğini gösteriyor. Hürmüz daha önce de çok konuştuk, kritik bir yer. Petrol akışının yüzde 70'ine yakını orada oluyor. Ve bu açıdan da değerlendirdiğimizde İran'ın orada etkinliğini göstermesi onun bir güç gösterisidir.
Gazeteci Ekrem Kızıltaş (A Haber - Ekran Görüntüsü)
"İRAN'IN FÜZE DENEMELERİNDE ÇİN VE K. KORE DESTEĞİ OLABİLİR"
Gazeteci Ekrem Kızıltaş, İran'ın füze geliştirme sürecinde Çin ve Kuzey Kore'den destek alabileceğini vurgularken, yapılan tatbikatın İsrail ve ABD'nin tehditlerine karşı yapıldığını ve çalışmaların son derece önemli olduğunu ifade etti:
İran'ın bütün bu yaşananlardan sonra en azından balistik füze geliştirme konusundaki çabalarını sürdürdüğünü, belki bu arada muhtemelen Çin'in ya da başka ülkelerin, Kuzey Kore gibi falan gibi destek olduklarını falan düşünürüm. Yani eninde sonunda bağımsızlığını muhafaza etmek, kendi kararlarını kendi vermek amacıyla yürüttüğü çabalar bunlar. Ve eninde sonunda da gerekli. Çünkü İsrail'in ya da Amerika Birleşik Devletleri'nin sürekli olarak kendilerini istiskal etmesi, sürekli tehdit altında tutması bir ülke açısından hoş bir şey değil. Bu konuda yaptığı çalışmalar eninde sonunda güzel. Şunu da unutmayalım, daha önce İsrail'le kapıştıklarında oraya gönderdikleri füzeler hedeflerini bulduğunda eninde sonunda biz de memnun olduk. Çünkü Gazze'yi acımasızca bombalayan bir güce karşı en azından İran'ın yaptıkları bizleri rahatlatmıştı. Bu açıdan faaliyetlerini sürdürmesinde bence fayda var. Yani Amerika'dan tehdit, İsrail'den tehdit, buna karşı yapabileceği her ne varsa yapmasında bence ciddi faydalar var
Askeri Stratejist Doç. Dr. Kemal Olçar (A Haber - Ekran Görüntüsü)
"İSRAİL VE ABD'NİN İRAN'A KARŞI YENİ BİR HAREKAT BEKLENTİSİ VAR"
Askeri Stratejist Doç. Dr. Kemal Olçar, Hürmüz Boğazı'nda gerçekleşen balistik füze tatbikatının yanı sıra İran'ın savunma sanayiindeki eksiklikleri görmek açısıyla yapmış olduğu bir tatbikat olduğunu belirtti. Olçar açıklamalarının devamında İran'ın asıl amacının olası bir ABD-İsrail saldırısına karşı önlem almak istediğine dikkat çekti:
Şehit Muhammed Nazari Tatbikatı bu, biliyorsunuz. Bu tatbikat içerisinde kullandığı füze sistemlerine baktığınız zaman, İsrail'i vurduğu füzeleri kullandılar: Kadir 110, Kadir 380, Kadir 303. Bunlar 2 bin kilometreye kadar menzilli olan füzeler, karadan karaya füzeler. Bu füzeleri kullanarak elbette ki etraftaki en kritik ülke İsrail için. Ve İsrail'in de, İran için, İsrail'in de ABD ile müşterek bir yeni harekât beklentisi var İran'a karşı. Çünkü İsrail çok istekli bu konuda ama Amerikalılar izin alamıyor bir türlü. Eğer böyle bir şey yaparsa misilleme, misliyle misilleme yapmak için bu "Kadir serisi" muhtemelen balistik füzeleri tekrar kullanacak. Bunlar çok yüksek hızlı füzeler, çok nitelikli füzeler ve vurduğu noktada büyük hasarlar meydana getiriyor.
A Haber - Ekran Görüntüsü
"İRAN HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ TATBİKATINI YAPTI"
Olçar, İsrail'in 12 gün savaşlarında İran'daki üst düzey yetkililerin ölümünde hava savunma sistemlerinin devreye girmediğini ve bu açığın tatbikat kapsamında denenerek sorunun giderilmeye çalışıldığı ifade etti:
İran hava savunma sistemleri konusunda bir tatbikat yaptılar yine aynı şekilde. Bu tatbikatta da kullandıkları hava savunma sistemleri çok nitelikli hava savunma sistemleri ve özellikle İsrail'in yapmış olduğu Tahran merkezli saldırıları orada Genelkurmay Başkanını yatak odasında öldürmüşlerdi, Devrim Muhafızları komutanını vesaire gibi bir sürü kişiyi, çok üst düzey bürokratı öldürmüşlerdi. Dolayısıyla orada hava savunma sistemleri çalışmamıştı. Çalışmayan hava savunma sistemlerinin tekrar tatbikatını yaptılar, gözden geçirdiler. Birçoğu da Çin yazılımlı. Çinliler anında müdahale etmişti o günlerde hatırlarsınız, sonradan çalışmaya başlamıştı. Şimdi onları da şey yaptılar. İşte Mecit, Misak ve Nevvab hava savunma sistemleri ve bunlar radar sistemleri çoğunun, radar sistemlerini, lançerlerini kontrol ettiler. Onları denetliyorlar, şey yapıyorlar, tatbikatını yapıyorlar.
A Haber - Ekran Görüntüsü
"İRAN KIZILDENİZ BÖLGESİNİ KONTROL ALTINA ALMAK İSTİYOR"
Kemal Olçar İran'ın yapmış olduğu 2 günlük tatbikatının özellikle ülke içerisindeki sorunların çözülmesi amacı taşıdığını ve Tahran yönetiminin denizlerde hakimiyet kurmak istediğini belirtti:
İran'ın Fars Bölgesi diye tanımladığı bir bölge var, Körfez'i Fars Körfezi diye tanımlıyorlar. Öncelikli konu Körfez Bölgesi. Yani Körfez Bölgesi'nde yapılacak olan bir herhangi bir şeyde oraya müdahale edecekler. Hemen Hint Denizi'nde, Umman Denizi daha doğrusu bölgesinde bir faaliyetleri var. İşte Kızıldeniz'e kadar ulaşırlar mı bilmiyorum ama o bölgedeki denizler bölgesini kontrol altına almayı istiyorlar.
İkinci önemli konu burada İran bunu yalnız yaptı bu tatbikatı, kendi iç problemlerini çözmek için yaptığı füze sistemlerini ve hava savunma, radar sistemlerini özellikle. Ama burada Umman Körfezi'nde, Denizi'nde yaklaşık beş defa tatbikat yapmışlardı yaklaşık 4-5 sene içerisinde. Bu tatbikatın müştereklik ve birleşik harekât olduğunu görüyoruz.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN


