FETÖ'nün sendika-okul-üniversite ağı deşifre oldu! Devlete giden gizli otoyol...
FETÖ, anayasal hakları manipüle ederek sendika, özel okul ve vakıf üniversitesi ağlarıyla üç kademeli kadrolaşma‑finans hattı kurdu. ByLock yazışmaları ve tanık ifadeleri sendikaların 10 memur iş koluna sızdığını, yöneticilerin il imamları tarafından atandığını, sendikaların ise 'çelikten zırh' olarak nitelendirip 60 ilde örgüt lehine çalıştığı ortaya çıktı. Eğitim ayağında teröristbaşı Gülen'in "her yol mubahtır" talimatıyla açılan dershane ve kolejler, sınav sorularını sızdırıp devlete personel yerleştirdi. Öte yandan 13 vakıf üniversitesi kuruldu ve bu üniversiteler ByLock gruplarından yönetildi. Kampüs araçları gösterilere, Bilgi işlem personeli 15 Temmuz’da TÜRKSAT baskınına, resmi hesaplar propaganda yayınına tahsis edildi. Sendika‑okul‑üniversite üçgeni, FETÖ’nün para, propaganda ve koruma kalkanı oldu. İşte tüm detaylar...
FETÖ/PDY terör örgütünün, anayasal hakları istismar ederek kurduğu sendikalar aracılığıyla nasıl bir yapı inşa ettiği, hem tanık ifadeleri hem de ByLock yazışmalarıyla gün yüzüne çıktı. Örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla kurulan sendikaların isimleri dahi bizzat kendisi tarafından belirlendi.
DEVLET MEMURLARINI İŞ KOLLARINA SIZDIRDILAR
ByLock yazışmalarında yer alan bilgilere göre, FETÖ devlet memurlarının yer aldığı 11 iş kolundan 10'unda sendikalaşma faaliyetini tamamladı. Bu sendikaların takibi önce ilgili meslek grubu birimleri tarafından yapılırken, sonrasında bu sorumluluğun Cihan Konfederasyonu Genel Başkanı'na devredildiği belirtildi.

"ÇELİKTEN ZIRH" OLARAK GÖRDÜLER
Örgütün, sendikaları yalnızca çalışan haklarını savunmak için değil, aynı zamanda yargı süreçlerinde bir "kalkan" olarak kullanmak amacıyla kurduğu ortaya çıktı. ByLock mesajlarında, "Sendika çok mühim, uluslararası bir zırhtır" ve "Aktif Eğitim-Sen çelikten zırhtır" ifadeleri dikkat çekiyor.
Yine aynı yazışmalarda, Bakanlığın tanımladığı 20 iş kolunda çeşitli isimlerle alt sendikaların kurulduğu ve bunların Aksiyon isimli konfederasyon altında toplandığı tespit edildi.
YÖNETİCİLER İMAMLARCA BELİRLENDİ
Tanık ifadelerine göre, sendika yöneticileri doğrudan örgütün il imamları tarafından belirlenirken, üst düzey yöneticilerin onayı olmadan hiçbir isim yönetici olamıyordu. Kırıkkale'de görevli bir tanığın ifadesinde, örgütün kadın sorumlusunun kendisini sendikanın kadın kolları başkanı olarak görevlendirdiği bilgisi yer aldı.
GERÇEK YÖNETİCİLER ÖRGÜT BİRİMLERİYDİ
Sendikaların başında resmi yöneticiler bulunsa da fiili yönetimin öğretmen, memur, mühendis ve doktor birimlerinden sorumlu "abiler"de olduğu vurgulandı. ByLock üzerinden yapılan planlamalarda, bu yapıların raporlandığı da belirtildi.
Teröristbaşı Fetullah Gülen (AA)
EYLEM TALİMATLARI DA BYLOCK'TAN
FETÖ'nün sendika ağını yalnızca yargı süreçlerinden korunmak için değil, aynı zamanda kamuoyunda örgüt lehine algı oluşturmak için kullandığı da tespit edildi. ByLock mesajlarında, sendikadan çıkışların önüne geçmek için "zırhı çıkartmasınlar" talimatı yer alıyor. Ayrıca, örgüt operasyonlarını protesto etmek amacıyla 60 ilde adliye önlerinde eylem yapılması da örgüt içi yazışmalarda talimat olarak geçti.
TÜZÜK DIŞI FAALİYETLER
FETÖ'nün sendikaları, üyelerinin haklarını savunmak yerine, örgütün basın organlarına yönelik operasyonları protesto ederek asıl amacının dışına çıktı.

EĞİTİMDE TERÖRİSTBAŞI GÜLEN'DEN TALİMAT: HER YOL MÜBAH
FETÖ/PDY terör örgütünün özel öğretim kurumları aracılığıyla eğitim görünümü altında örgütsel yapılandığı bir kez daha gözler önüne serildi. Örgütün eğitim kurumlarını yalnızca birer okul değil, insan kaynağı devşirme ve örgüt mensubu yetiştirme merkezleri olarak kullandığı; tanık ifadeleri ve soruşturma dosyalarına yansıyan bilgilerle netlik kazandı.
Örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in "Eğitim" alanını merkeze alan talimatları, yapılanmanın boyutlarını ortaya koyuyor. Gülen'in,"Bizim Milli Eğitime girmemiz lazım, amaca giden her yol mubahtır, girin de nasıl girerseniz girin, evinizi kapattıkları zaman yurt atacaksınız, yurtlarınızı kapattıkları zaman ev yapacaksınız, okulunuzu kapattıkları zaman üniversite yapacaksınız, üniversitenizi kapattıkları zaman on tane okul atacaksınız. Hiç durmadan yürüyeceksiniz. Bir araya geleceksiniz, koordine olacaksınız, yurtlar tesis edeceksiniz, camilerin yerine yurt yapacaksınız." ifadeleri, bu alandaki ısrarın ardında yatan gizli ajandayı açıkça gözler önüne seriyor.
KAMUYA SIZARAK DEV KADRO
Sözde eğitim faaliyetleriyle meşruiyet zemini kazanmaya çalışan örgüt, özel okullar ve dershaneler üzerinden hem finans hem de kadro temin etti. Bu kurumlar, yalnızca öğrencileri değil, öğretmen ve personelleri de örgütsel süzgeçten geçirerek bünyesine kattı.
Özellikle dershaneler, FETÖ'nün kamuya sızmasında kritik bir rol oynadı. ÖSYM tarafından yapılan sınavların soruları, örgüt elebaşının talimatı doğrultusunda önce üst düzey yöneticilere, oradan da dershane öğretmenleri aracılığıyla örgüt içindeki öğrencilere ulaştırıldı. Bu yöntemle kamuya sızacak sadık bir kadro oluşturuldu.
ÖRGÜT İÇİNDE ATAMA
Kurumlardaki öğretmen ve personelin görev yeri, klasik idari sistemle değil, örgüt içerisindeki "Atama Kurulu" tarafından belirleniyordu. 81 ilde her yıl mart ve nisan aylarında yapılan değerlendirmeler doğrultusunda, ihtiyaçlar ve sadakat derecelerine göre görev yerleri değiştiriliyordu.
Hatay'daki bir özel okulda çalışan S.A. mahkemeye verdiği ifadede, görev yaptığı kolejin FETÖ'ye ait olduğunu, buraya örgütün Mersin'deki bir dershanesinden yine örgüt tarafından yapılan bir atamayla geldiğini beyan etti.
FETÖ'NÜN ÜNİVERSİTE İMPARATORLUĞU: PARA, PROPAGANDA VE KADROLAŞMA ÜSSÜ
FETÖ/PDY'nin vakıf üniversiteleri, örgüt ideolojisinin en yüksek vitrinini oluşturdu. Tanık ifadeleri ve yargı kararlarına göre bütün süreç, örgüt liderinin onayıyla "Ş.A.T." kod adlı tepe yöneticinin koordinasyonunda, il imamları ve mütevelli heyetleri eliyle yürütüldü.

REKTÖRLÜKTEN GÜVENLİĞE HİYERARŞİ TEK MERKEZDE
Tanıklar, "FETÖ Üniversiteleri örgütün vakıfları tarafından kurulur, genel sekreter tarafından yönetilir, rektör talimatları genel sekreterden alır" sözleriyle, görünürdeki akademik özerkliğin tamamen kağıt üstünde kaldığını anlattı. Bursa Orhangazi Üniversitesi örneğinde, rektör atamasının bizzat örgüt liderine sorularak yapıldığı vurgulandı.
KAYNAK HOLDİNG VE 'HİMMET' TRAFİĞİ
Mahkeme kararlarına göre, Kaynak Holding şirketleri, "vakıf taahhüdü" görünümü altında milyonlarca liralık himmet parasını Şifa, Süleyman Şah, Turgut Özal ve Gediz Üniversitelerine aktardı. Üniversiteler de satın alma, kiralama ve ihale işlemleri üzerinden bu kaynağı tekrar örgüt şirketlerine geri döndürerek para sirkülasyonunu tamamladı.
AKADEMİSYENLERE MAAŞTAN YÜZDE 20 "BAĞIŞ"
Örgütün finans ayağı yalnızca şirketlerle sınırlı kalmadı. Tanık beyanlarına göre akademik ve idari personele iki ayrı toplantı düzenlendiği ve "evlilerden maaşın %10'u, bekarlardan %20'si" oranında para toplanıyordu. Katılmayanlar fişlendi, Bank Asya'ya para yatırma gibi kampanyalar "talimat" başlığıyla dayatıldı.
Teröristbaşı Fetullah Gülen (ahaber.com.tr)
KAMPÜSLERDEN SOKAK EYLEMİNE
Konya'da Mevlana Üniversitesi çalışanlarına, örgüt yayınlarının yöneticilerinin gözaltına alınmasını protesto etmeleri için emir verildi; ayrıca üniversiteye ait ses sistemi yüklü araç, gösterilerde kullanılmak üzere adliye önüne götürüldü. 3 Ağustos 2016'da üniversitenin resmî Twitter hesabından "FETÖ/PDY lehine propaganda niteliğinde" paylaşımlar yapıldığına ilişkin yargı kararı bulunuyor.
DARBE GİRİŞİMİNDE TÜRKSAT OPERASYONU
Şifa Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi yöneticisinin, 15–16 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde TÜRKSAT yayınlarını kesmekle görevlendirilen bilişim ekibinde yer aldığı da yargı dosyalarına girdi.
FETÖ'NÜN ÜNİVERSİTE YÖNETİMİNDE BYLOCK TRAFİĞİ: TALİMAT, PARA VE PROPAGANDA TEK HATTA BULUŞMUŞ
FETÖ/PDY'nin vakıf üniversitelerinde görevli genel sekreter ve üst kademe yöneticilerinin, örgütün "GS" ve "GSEK" adlı ByLock grupları üzerinden aldığı talimatlar, soruşturma dosyalarına yansıdı. Zirve'den Fatih'e uzanan geniş listede yer alan üniversitelerin tümünde, kampüs yönetiminin mal varlığına ilişkin kararlar, finans akışı ve personel mobilizasyonu doğrudan bu şifreli hatlar üzerinden koordine edildi.

ÇOK SAYIDA ÜNİVERSİTE AYNI GRUPTAN YÖNETİLDİ
Zirve, Bursa Orhangazi, Şifa, Kanuni, Gediz, Murat Hüdavendigâr, Süleyman Şah, Mevlana, İpek, Turgut Özal, Fatih ve Melikşah üniversitelerinin dâhil olduğu ağda, her kampüsün genel sekreteri "akademisyen imamları"nın kurduğu gruplara eklenerek örgütle anlık iletişim halinde tutuldu.
TALİMAT: "FUARA KATILIN, ÖĞRENCİ GETİRİN"
Mesaj kayıtlarına göre 23–30 Ocak tarihlerinde Pakistan'da düzenlenen "Hizmet Üniversite Tanıtım Fuarı"na Süleyman Şah Üniversitesi'nin katılması istenirken, "Parasıyla öğrenci göndermek" hedefi açıkça dile getirildi. Aynı mesajda, "özellikle hadim abisi rica ediyor" ifadesi, üst yönetimin bu organizasyona verdiği önemi ortaya koydu.
AÇIK FİNANS: 600 BİN LİRA İÇİN 'İL İMAMI'NA HATIRLATMA
Bir diğer yazışmada bir rektörün, "bu ay 600 bin TL açığımız var, ilginizle takviye bekliyoruz" mesajı il imamına iletildi. Böylece kampüslerin aylık finans ihtiyacı bile doğrudan örgüt hiyerarşisine raporlandı.
KAMPÜS SOHBETLERİNDEN DELİL KARARTMAYA
İstanbul'da idari kadroya yönelik pazar sabahı "okuma" programları için genel sekreterden "akademisyenlere yaptığınız sohbeti bizim arkadaşlarla da yapsanız" talebi gönderildi. Aynı hat üzerinden, gözaltı ve arama süreçlerinde delil saklama taktikleri paylaşıldı: "Yanlış ifade, panik, teknik malzemeleri yakalatma… Lütfen yeniden ATM."
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN


