CHP’li 3 başkan gözaltında! Belediyelerde paralel yapı nasıl kuruldu?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere gözaltına alındı. Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan gazeteci Güngör Yavuzaslan ve avukat Pınar Hacıbektaşoğlu değerlendirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraklerindeki yolsuzluk iddialarıyla başlayan soruşturma, yeni bir evreye girdi. Gazeteci Güngör Yavuzaslan, A Haber'de soruşturmanın seyrini değiştiren "etkin pişmanlık" mekanizmasına dikkat çekti. Güngör Yavuzaslan'a göre etkin pişmanlıktan faydalanmak için başvuran şüpheli sayısı 40'a yaklaştı ve bu itirafçılar, savcılığa verdikleri yeni bilgi ve belgelerle operasyonun diğer illere yayılmasını sağladı.
Ekran görüntüsü / A Haber
"PARALEL BELEDİYE YAPILANMASI"
Yavuzaslan, soruşturmanın derinleştikçe ortaya çıkan tabloyu, "FETÖ'nün şeytani aklı gibi, acaba paralel belediyeler yapılanması mı kuruldu?" sorusuyla özetledi. Meşru ve yasal işleyişin dışında, ihaleleri belirli kişilere yönlendiren, rüşvet çarkı oluşturan ve mal varlıklarını üçüncü kişilere devrederek gizlemeye çalışan bir "gölge sistem" olduğunu iddia etti. Bu sistemin, İBB merkezli başlayıp Adana, Antalya ve Adıyaman gibi farklı şehirlerde aynı kişiler ve yöntemlerle işlediğini vurguladı.
Ekran görüntüsü / A Haber
"PARA KULELERİNDEN EURO BAKLAVALARA"
Manavgat'ta yaşanan ve "Euro dolu baklava kutusu" iddiasıyla gündeme gelen olaya atıfta bulunan Yavuzaslan, "Artık literatürümüze para kulelerinden sonra Euro baklavalar, yakında da dolar pastalar dönemi girdi." diyerek rüşvet yöntemlerine dikkat çekti. Yavuzaslan, "Bunlar artık rüşveti alıp vermede rahatlamışlar. O zaman sormak lazım, bunlar kime güvendi? Arkalarında kim var?" ifadelerini kullandı.
Ekran görüntüsü / A Haber
"BIRAKIN SAVCILAR ARAŞTIRSIN"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i "Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na hesap sorulmasını istemek yerine şüphelileri savunmakla" suçladı. "Manavgat Belediye Başkan Yardımcımız gerçekten baklava getirmiştir, kandırılmıştır demelerini bekliyorum." diyen Yavuzaslan şunları ekledi:
"Ekrem'i kurtarmak, Ekrem için Saraçhane'ye gitmek. Ekrem aşağı, Ekrem yukarı. Biz beklerdik ki 'Kardeşim, savcılar araştırsın, CHP'liyse de hangi partiden olursa olsun bunun hesabı verilsin' desinler."
Ekran görüntüsü / A Haber
Yavuzaslan ayrıca, Özgür Özel'in rüşvet iddiasıyla tutuklanan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'i ziyaret etmediğini belirterek parti içinde ayrımcı bir tavır sergilendiğini öne sürdü. Alattin Köseler'in yazdığı itiraf mektubunun da tarihi bir vesika olduğunu söyledi.
Ekran görüntüsü / A Haber
"CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK TEMİZ ELLER OPERASYONU"
Yavuzaslan, yürütülen soruşturmayı "Cumhuriyet tarihinin en büyük Temiz Eller operasyonu" olarak nitelendirdi. Bağımsız savcıların ve polisin, "tüyü bitmemiş yetimin hakkının üzerine çökmeye çalışan" bir yapıyı ortaya çıkarmak için çalıştığını belirtti. Bu sürecin siyasi bir algı operasyonuyla gölgelenmeye çalışıldığını ifade ederek, "Savcılarımız rencide edilmemeli. Hangi belediyede yolsuzluk varsa belgesiyle, dilekçesiyle ortaya konulmalı. 'Herkes yapıyor' algısı çok tehlikeli bir algıdır ve yıkılması gerekir." dedi.
Ekran görüntüsü / A Haber
ÇOK KAPSAMLI SORUŞTURMALAR
Avukat Pınar Hacıbektaşoğlu: Rüşvet, irtikap bunu yanında ihaleye fesat karıştırma, nitelikli evrakta sahtecilik veya nitelikli dolandırıcılık dediğimiz Türk Ceza Kanunu'nda ve katalog suçları olarak düzenlenen ve örgütlü suçlar kapsamında değerlendirilen çok kapsamlı soruşturmalar bunlar.
Ekran görüntüsü / A Haber
MANAVGAT GÖRÜNTÜSÜ ÇOK ÖNEMLİ
Yani tabii şu an görüyorum Adana Büyükşehir Belediyesi önünde insanlar var. Muhtemelen kendi başkanlarını destekleyen insanlar. Onlar için şok edici olabilir ancak şunu söylemek lazım dün Manavgat'ta bir görüntü çıktı ortaya. Bugüne kadar belki Cumhuriyet Halk Partisi'ne, belediyelerine yönelik soruşturmaların hiçbirinde böyle bir can alıcı görüntü yoktu. Olmadığı için de oradaki vatandaşların tepkilerine vurgu yapmak istiyorum. Olmadığı için de çoğu buradaki vatandaşlar gibi yorumlar bu dosyaların hukuki olmadığı yönündeydi. Ancak Manavgat'ta o görüntü olmasaydı Manavgat'la ilgili de hukuki değil şeklinde bir değerlendirme görebilirdik.
Ekran görüntüsü / A Haber
SAVCILAR HAYALİ İDDİALAR ÜZERİNE SORUŞTURMA YAPMAZ
Savcıların böyle hayali iddialar veya ele ayağa gelmeyen herhangi bir somut delil olmadan sadece zanlarla, soyut iddia ve delillerle ya da belgelerle ya da ithamlarla bir soruşturmayı yapmayacağını da söylemek lazım. Ben özellikle burada bazı isimler üzerinden suçludur demek doğru değil.
Türkiye'de savcılar hiçbir delil, belge yokken böylesine soruşturma yapamazlar. Bir hukukçu olarak benim de aldığım eğitimi almış hukukçulardır kendileri. Bir durum yoksa, bir tespit yoksa böylesine soruşturmaları bu kapsamda yapma ihtimalleri sıfırdır diyelim. Ancak savcıların her iddiaları da doğrudur diye bir şey de söylemek doğru değil. Beklemek lazım.
Ekran görüntüsü / A Haber
BÖCEK'İN AİLESİNE UZANAN SKANDAL
Avukat Mehmet Yılmazer: Tabi seçim öncesi konusunu değerlendirmek lazım. Siyasetin finansmanı anlamında mı belli bir menfaat elde edilmeye çalışılmış? Muhtemelen soruşturma dosyası kapsamında bu değerlendiriliyor. Bir iş insanı neden bir belediye başkanının gelinine 30 milyon değerinde bir ev alır ve bunun ödemesini yapar?
Yani ev alındığı tespit edildiğine göre muhtemelen banka kayıtları, banka hareketleri açısından da, banka hareketleri içerisinde bu paraların transferinin nasıl gerçekleştiği de tespit edilmiş olmalı ki bugün bu söylenebiliyor. HTS kayıtları, baz kayıtları dediğimiz şeyler aslında belki evin alındığı süreçte, evin bakılması, evle ilgili telefon görüşmeleri belki ayrıntıları da bir şekilde telefon kayıtları alınmış.
Ekran görüntüsü / A Haber
KAYITLAR ALINMIŞ
Bu iş insanıyla gelini ya da belediye başkanı ya da belediye başkanının herhangi bir yakını arasında telefon görüşmelerinin sıklığı da bu anlamda değerlendirilmiş ki öyle görünüyor. Zaten bu dosyalar da esas olarak dikkat edilmesi gereken şey sadece işte etkin pişmanlıktan dolayı ortaya çıkan beyanlardan öte ya da tanık beyanlarıyla birlikte desteklenmesi gereken bu tip deliller, maddi delillere başvuruluyor. Ya telefon görüşmeleri, telefon dinlemelerinden kaynaklı telefon görüşmeleri olur ya da HTS kayıtlarıyla birlikte banka transferleri, özellikle bankalar arası, bu hesaplar arası transferler ortaya çıkarılır ki birbiriyle bir ilgi var mı, bir bağ var mı? Bunlara tek tek bakılır. Bunları da ortaya çıkarmak için bu şekilde soruşturma içerisinde hareket edilir. Onu söyleyelim.
DAİRELER RÜŞVET ARACI OLDU
30 milyon gibi bir rakam da zaten MASAK açısından da yine takibe değer olur ve ayrıntıları yine MASAK açısından da değerlendirilir.
Bir de şunu söylemek istiyorum. Görünen o ki siyasetin finansmanında kullanılan yollardan bir tanesi de yakınlara gayrimenkul aldırmak olmuş. Malumunuz tapuda bir devir işlemi yapılırken hiçbir rakam aslında sadece oraya yansıtılan rakam bilinir. Onun dışındaki rakam çok araştırılmaz ve bilinmez. Tapu bunu da sormaz. Dolayısıyla bizim aslında gayrimenkul devir işlemleriyle ilgili bu konuyu belki kayda alacak bir şekilde yeniden düzenleme yapılması gerektiğini de düşünüyorum.
Çünkü bu olmadığı takdirde işte bir şekilde kirli para, sistemin içerisine bu şekilde sokuluyor ya da rüşvet aracı olarak kullanılabiliyor ya da irtikap aracı olarak kullanılabiliyor. İkisi de zaten aynı suçun bir değişik versiyonu taraf açısından.
Ekran görüntüsü / A Haber
AKRABALAR TAKİP EDİLMELİ
Dolayısıyla bunları gözlemlediğimizde şunu görüyoruz; eğer bir belediye başkanı oldu iseniz belediye başkanının yakınlarının da bu anlamda, bir şekilde ticari ilişkileri ve yaptıkları işler ve hangi görevde bulundukları ve bu görevlerin neticesi olarak zenginleşip zenginleşmedikleri de bu anlamda takip edilebilmeli. Bunu da önemle vurgulamak gerekir diye düşünüyorum. Bugünkü aslında gözaltı olayları neticesinde dikkatimi çeken hususlardan bir tanesi de bu.
