Ozan Güven'e hapis istemi! Eski sevgilisini darp etmişti...

Oyuncu Ozan Güven ve eski sevgilisi Deniz Bulutsuz'un darp davasında son dakika gelişmesi yaşandı. Güven'in, 13 Haziran 2020'de eski sevgilisi Deniz Bulutsuz'u darp ettiği gerekçesiyle 13 yıl 6 aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davada mütalaa açıklandı.
Oyuncu Ozan Güven'in, 13 Haziran 2020'de eski sevgilisi Deniz Bulutsuz'u darp ettiği gerekçesiyle 13 yıl 6 aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davada mütalaa açıklandı.
Kaynak: DHA
Deniz Bulutsuz ve Ozan Güven'in birbirlerinden karşılıklı şikayetçi oldukları davanın duruşmasına İstanbul Adalet Sarayı 58. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada taraf avukatları hazır bulundu.
Ozan Güven'e hapis talebi / Kaynak: İHA
Savcı, Güven'in "cebir, tehdit veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "silahla kasten yaralama" suçlarından 11 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Deniz Bulutsuz için ise "basit yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istendi.
ERTELENDİ
Taraf avukatları, mütalaaya karşı savunma yapmak üzere süre talebinde bulundu. Ara kararını açıklayan mahkeme, avukatlara mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere süre vererek duruşmayı erteledi.
Kaynak: A HABER ARŞİV
İDDİANAME
İddianamede, 13 Haziran 2020'de gece saatlerinde Ozan Güven'in evinde olan çiftin, arkadaşlarının evinde başladıkları tartışmanın yeniden alevlendiği, Güven'in abajur ve elleriyle vurarak Deniz Bulutsuz'u darb ettiği ifade edilmişti. Deniz Bulutsuz'un çenesinden yaralanmasına neden olduğu iddia edilen abajur silah sayılmıştı.
Kaynak: Instagram
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama sürecinde, mahkeme Deniz Bulutsuz'un vücudundaki yaralara ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan kesin rapor istemişti.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ilk raporda, Deniz Bulutsuz'daki yaralanmanın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, vücudunda kemik kırığı tanımlanmadığı, yüzünde sabit iz niteliğinde olmadığı, organların birinin işlevinde zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde herhangi bir anatomik eksiklik veya fonksiyonel bozukluk tarif ve tespit edilemediği kaydedilmişti.
