11. Yargı Paketi Meclis'te! AK Parti Grup Başkanı Güler: Havaya ateş açmanın cezası artacak
Koronavirüs düzenlemesinin de yer aldığı 11. Yargı Paketi, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunuldu. Konu hakkında açıklamalarda bulunan AK Parti Grup Başkanı Güler Kovid düzenlenmesinin af olmadığını belirterek "3 yıl daha erken denetimli serbestlik olacak" dedi.
Koronavirüs düzenlemesinin de yer aldığı 11. Yargı Paketi, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunuldu. Düzenlemenin ilk etapta yaklaşık 50 bin hükümlüyü etkilemesi bekleniyor.
ABDULLAH GÜLER'İN AÇIKLAMALARI ŞU ŞEKİLDE;
AK Partili Güler'in açıklamaları şöyle; Bu teklifimizde, taksirle yaralama suçunun ceza miktarlarını artırarak bu konuda daha caydırıcı ve etkin bir yaptırıma yer vermiş oluyoruz. Güveni kötüye kullanma suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması hâlinde verilecek cezanın bir kat artırılmasını öneriyoruz.
Özellikle son yıllarda artan kiralık araçların geri getirilmemesi, parçalanarak araç parçası olarak satılması, parçalarının değiştirilmesi veya suçta kullanılması gibi eylemlerin arttığını görüyoruz. Bu konuda daha caydırıcı ve etkin yaptırımlara da bu teklifimizde yer vermiş bulunuyoruz.
Değerli basın mensupları; teklifimizde, vatandaşımızın canını yakan son dönemlerdeki dolandırıcılık eylemleriyle daha güçlü şekilde mücadele edilmesi ve bu eylemlerin önlenebilmesi bakımından bilişim suçlarına ve mobil hatlara yönelik bazı düzenlemeleri de öneriyoruz.
Bu kapsamda, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen suçlarda ilgili banka hesabının, 48 saate kadar banka ve finans kuruluşları tarafından askıya alınması; ilgili muhatabın bu konuda olur vermesi hâlinde ise hesabın tekrar işleme alınması yönünde bir imkân tanıyoruz.
Çünkü suçta kullanıldığı tespit edilen paraya, adli merciler tarafından el konulması veya askıya alınması suretiyle bir tedbir geliştiriyoruz. Aksi hâlde birçok hesaba aktarım yapılmak suretiyle dolandırılan vatandaşımızın parasına ulaşma konusunda yaşadığı sıkıntıları da en azından bir nebze olsun gidermiş olacağız.
Çünkü uzun dönemde, değerli arkadaşlar, bazı olaylara baktığımızda belli miktar paranın uzun süre işlem yapılmadığı bilinmesine rağmen yaşlı veya engelli bazı vatandaşlarımızın kendilerini polis, savcı veya bir kamu görevlisi olarak tanıtan kişilerce yönlendirilerek hesaplarından belli miktar paranın farklı hesaplara aktarılması noktasında dolandırıldıklarını görüyoruz. Sonra da bunların tekrar geri alınması mümkünatı kalmıyor. En azından önleyici bir tedbir olarak, bu türden uzun dönem hesaplardaki hareketsizliği de dikkate alarak bankaların, hesap sahibini korumaya yönelik böyle bir tedbir geliştirmesiyle dolandırıcılık faaliyetlerinde oluşan mağduriyetleri azaltmak istiyoruz.
Yine GSM hattı aboneliğinin çiftli kimlik kartıyla yapılabileceğine ilişkin burada bir standardı getiriyoruz. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından gerçek veya tüzel bir kişi adına açılabilecek hat sayısına ilişkin bir sınırlama getirerek, sonsuz sayıda kişi adına herhangi bir hattın alınarak dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılmasının önüne geçmeyi arzu ediyoruz.
Ölen ve tüzel kişiliği sona eren kişilere ait telefon hatlarında 3 ayda bir periyodik kontroller yapılacak ve aktif olmayanların kullanıma kapatılması noktasında bir tedbir geliştiriyoruz.
Yine yabancı uyruklu gerçek kişilere ait mobil haberleşme hatlarına özgü numara tahsisi ve kullanımında ayrıca belli standartlar getiriyoruz. Diplomatik ilişkiler ve yabancı misyon görevlileri ise bu düzenlemenin dışında tutulacak şekilde bir istisna getiriyoruz.
Yine değerli basın mensupları; dolandırıcılık, hırsızlık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarında kullanıldığı tespit edilen telefon hatlarının şebekeyle bağlantısının kesilmesi yönünde de bir tedbir geliştiriyoruz.
Yürütülen bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında, Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenilen bilgi veya belgenin 10 gün içinde fiziki veya elektronik ortamda gönderilmemesi hâlinde banka ve finans kuruluşlarıyla operatörlere idari para cezası verilmesini öneriyoruz.
Hat düzenlemeleriyle ilgili geçiş hükümlerinde, mevcut davalarda herhangi bir olumsuzluk olmaması için geçici madde düzenlemesi yapıyoruz. Vatandaşlarımızın ve yabancı uyruklu kişilerin yeni getirilen bu düzenlemeler doğrultusunda abonelik kayıtlarını güncellemeleri, telefon hatlarını kendi adlarına almaları veya kapatmaları için kendilerine süre tanıyoruz.
Bu düzenlemelerin herhangi bir mağduriyet oluşturmaması adına belirli bir süre sonra yürürlüğe gireceğini de teklifimizde belirtiyoruz. Ayrıca, bu düzenlemeler nedeniyle abonelik işlemlerinden kaynaklı ortaya çıkabilecek mali külfetin tüketiciye yansıtılmaması için de önerilerimizi bu teklife yansıtmış bulunuyoruz.
Ayrıca teklifimizde, Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçlarının yargılamalarının asliye ceza mahkemesinde görülmesine imkân getiriyoruz. Asliye ceza mahkemesi nezdinde ihtisaslaşma sağlamak suretiyle bu suçlara ilişkin yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmasını ve böylelikle bu suçlarla daha etkin bir mücadele yürütülmesini hedefliyoruz.
Suç işleyen akıl hastalarının rehabilite olmadan toplum hayatına katılmalarını engellemek amacıyla düzenlemeler getiriyoruz. Kısmi akıl hastalarının mahkûm oldukları cezalarını ceza infaz kurumunda infaz etmeleri ve ayrıca bu kişiler hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi hususlarına da teklifimizde yer veriyoruz.
Tedavi ve koruma amacıyla sağlık kurumunda geçirdikleri sürelerin belirsizlik göstermesi ve çok kısa olması nedeniyle, mutlaka belirli bir süre sağlık kurumunda kalmaları ve tedaviye yönelik bazı desteklerin ortaya konulması gerekmektedir. Toplum açısından tehlikeliliğin ortadan kalkmadan serbest bırakılmamaları noktasında da bir tedbire teklifimizde yer veriyoruz.
Anayasa Mahkememizin geçmiş dönemlerde bazı iptal kararları oldu. 5651 sayılı İnternet Kanunu'nda bazı düzenlemeler yapıyoruz. Yine Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı dikkate alınarak, yüze karşı veya gıyapta hakaret suçlarının ön ödeme kapsamına alınması ve bu suçların uzlaştırma kapsamından çıkarılması da teklifte önerdiğimiz hususlar arasında yer alıyor.
Bölge adliye mahkemelerimizin bozma yetkisinin kapsamını genişletiyoruz. Buna göre, bölge adliye mahkemeleri; hükmün gerekçe içermemesi ve hüküm için önem taşıyan hususlarda mahkeme kararıyla savunma hakkının sınırlandırılmış olması durumlarında bozma kararı verebilecek. Bu suretle daha etkin ve daha hızlı bir yargılama süreci hedefliyoruz.
Boşluğun bazı yakın kısımlarıyla yaptığı ve aksinin ispatına imkân verilmeksizin bağışlama olarak kabul edilebilen ivazlı tasarrufların aksinin ispatını mümkün kılacak şekilde yeni düzenlemelere de bu teklifimizde yer veriyoruz.
Yakın zaman içerisinde Avukatlık Kanunu'nda, avukatların disiplin hükümlerine yönelik olarak Anayasa Mahkememizin bazı iptal kararları olmuştu. Yine bu iptal kararları doğrultusunda hukuki belirlilik, ölçülülük ve elverişlilik beklentileri çerçevesinde Avukatlık Kanunu'nda; özellikle uyarı, kınama, idari para cezası ve geçici meslekten çıkarma gibi avukatlara yönelik disiplin hükümlerinde yeni düzenlemelere yer vermiş bulunuyoruz.
Tabii her yıl olduğu gibi, genel sağlık sigortası prim borçlarıyla ilgili olarak asıl ve fer'îlerin tahsilinden 2015–2016 yılı itibarıyla vazgeçilmesi noktasında bir teklifimizi de kanun teklifimize ekliyoruz.
Değerli basın mensupları; yine önemli bir düzenleme yer alıyor kanun teklifimizde. Eşitlik ilkesi, adalet sistemimizin temel taşlarından biridir. Hepinizin bildiği gibi 2020 yılında başlayan pandemi nedeniyle Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun görüş ve önerileri doğrultusunda Adalet Bakanlığımızca üç ayda bir süresi uzatılan, infaz kurumlarında oluşabilecek risklere karşı bazı tedbirler geliştirilmişti. Bu tedbirler kapsamında infaz kanununda bazı düzenlemeleri hayata geçirmiştik.
Bu düzenlemeler, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülere yönelik olarak son kez uygulanmış ve bu tedbirler sona ermişti. Özellikle vatandaşlarımız arasında "19 düzenlemesi" olarak bilinen bu düzenlemenin eşitsizliğe neden olduğu yönünde görüşler vatandaşlarımız ve siyasi partiler tarafından bizlere iletilmişti.
"KOVİD-19 DÜZENLEMESİNİN KAPSAMINI YENİDEN DÜZENLEDİK"
Şöyle ki; aynı tarihte işlenmiş olsa bile yargılamanın hızlı yapılmaması sonucunda cezası kesinleşerek ceza infaz kurumuna giren kişilerde, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla uygulanan koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik süreleriyle ilgili olarak; bu dönemde cezası kesinleşmeyen hükümlüler arasında uygulama farklılığı ortaya çıkmıştı.
Biz de tüm bu görüşleri, itirazları ve beklentileri dikkate alarak Kovid-19 düzenlemesinin kapsamını yeniden düzenledik.
Bu düzenlemeyle, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yararlanabildiği, daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma veya denetimli serbestliğe ayrılma düzenlemesinden; 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olacakların da yararlanabilmesi imkânını sağlıyoruz.
Buna göre, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle:
Kapalı ceza infaz kurumundan 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılabilme,
Açık ceza infaz kurumundan ise 3 yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılabilme imkânı getiriyoruz.
Bu şekliyle, 31 Temmuz 2023 öncesinde hükümlülere uygulanan bu idari tedbir düzenlemesinin "suç işleyenlere" ifadesi eklenmek suretiyle yeni hükümlülere de uygulanmasıyla bir eşitlik kuralını sağlamış olacağız.
Biz sadece oradaki eski uygulamayı, 31 Temmuz 2023 öncesi hükümlülere ilişkin düzenlemedeki kavramı, maddi içeriği neyse aynen yazdık. Biz sadece oraya bir ekleme yaptık: Mahkûmiyeti, yani hükmü kesinleşenleri değil; suç işleyenleri ekledik. Eski uygulama neyse aynısı olacak. Sadece "suç işleyenler" kavramı yenileniyor. Başka bir ekleme, çıkarma yok arkadaşlar.
"AF DEĞİL KOŞULLU SALIVERME OLACAK"
Arkadaşlar, şunu öncelikle belirtelim: COVID-19 düzenlemesi bir af değildir. Ne genel affın içine sığar, ne de kısmi aftır. Af değildir; bunu özellikle belirtelim.
İkincisi; koşullu salıverme şartları içerisinde, yani ilgili mahkûmun cezaevinde, kapalı infaz kurumundaki koşullu salıverme şartları çerçevesinde; bir yıllık denetimli serbestlik, kapalıdan açığa çıkma ve açıktan tahliye olma süreçleri vardır. Biz sadece bu tertipte süreyi üç yıla çıkartıyoruz. Yani kapalı infaz kurumundan açık cezaevine daha erken çıkması ve açık cezaevinden de daha erken tahliye olması… Bu süreyle ilgili bir düzenlemedir.
Dolayısıyla koşullu salıverme şartları yine geçerlidir, ortadadır. Bu konular, Adalet Bakanlığımızın cezaevlerindeki ve bazı savcılıklar bünyesindeki idari gözlem kurullarının kanaatleriyle beraber değerlendirilecek hususlardır.
İlk etapta, bu kanunun suç işleme tarihine göre uygulanmasıyla beraber; tabii ki henüz yargılaması tamamlanmamış, kesinleşmemiş davalar da vardır. Bu devam edecek bir süreçtir. Ancak ilk etapta, yaklaşık olarak bu kapsamda şu anda cezaevinde bulunan 54–55 bin civarında mahkûmu ilgilendirdiğini söyleyebilirim. Önümüzdeki bir yıl boyunca da bu kademeli olarak hükmü kesinleştikçe devreye girdikçe, etkilenecek toplam sayının 80–90 bin civarında olabileceğini önümüzdeki yıllara göre düşünüyoruz.
"KANUN ÇIKTIĞI ANDAN İTİBAREN BUNUN HEMEN UYGULANMASI MÜMKÜN DEĞİL"
Arkadaşlar, önümüzdeki hafta salı, çarşamba, perşembe artık Adalet Komisyonu Başkanımız kanun teklifini paylaşacak. Diğer komisyon üyesi arkadaşlarımız da değerlendirecek. Önümüzdeki hafta belirlendiğinde komisyon raporu, muhalefet şerhi derken, tabii bunun için de arkadaşlar hazırlık yapılması gerekiyor.
Yani kanun çıktığı andan itibaren bunun hemen uygulanması mümkün değil. Dediğim gibi, idari gözlem kurullarının koşullu salıverme şartları içerisindeki hazırlıkları ve uygulamalarıyla beraber cezaevlerinde bir altyapı hazırlığına ihtiyaç vardır. Yani kanun çıktığı gibi hemen otomatik yürürlüğe giren bir husus yoktur. Her bir dosya kapsamı ayrı ayrı değerlendiriliyor. Koşullu salıverme şartlarının uygun olup olmadığına bakılıyor, ona göre bir düzenleme yapılıyor.
Dolayısıyla bu kanun teklifimiz verildiği andan itibaren Adalet Bakanlığımızın bürokrasisi belli hazırlıkları yapacaktır. Tahmin ediyorum ki, bu kanun teklifimiz de bizim bütçe görüşmelerini tamamladıktan sonraki haftaya ancak muhalefet şerhi ve raporun hazırlanmasıyla beraber gelebilecektir. Ve o son haftada bu kanun teklifimizi görüşeceğimizi düşünüyorum.
"54–55 BİN KİŞİ ARALIĞINDA BİR DEĞERLENDİRME DÜŞÜNÜLÜYOR"
Arkadaşlar, etken analizine göre ilk etapta sadece kavramsal manada 54–55 bin kişi aralığında bir değerlendirme düşünülüyor. Tabii bu süreçte şu anda yargılaması devam edenler var. Gerek istinaf, gerekse Yargıtay sürecinde kesinleştiğinde madde, bir mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesi halinde yürürlüğe girecek bir düzenlemedir. Tutukluluk halleriyle ilgili bir durum değildir.
Dolayısıyla devam eden yıllarda da, 31 Temmuz 2023 öncesinde işlenen herhangi bir suçun kesinleşmesi halinde yürürlüğe girecek bir uygulamadır. Koşullu salıverme şartlarının, bir yıllık denetimli serbestlik hâlinin üç yıla çıkarılması uygulamasıdır. Bunu da ifade edelim.
Hiçbir şey yapmıyoruz. Biz ne dedik? İnfaz… Beklenti arkadaşlar. Biz bir şeyi genişletmiyoruz, bir şeyi daraltmıyoruz. İnfaz uygulamasında eşit uygulama dedik. Kişi dedi ki: "Bu tarihten önce yargılamanın uzunluğundan, gecikmesinden kaynaklı.
Hatta daha önce suç işlemiş, kesinleşmiş; o yararlanmış, diğeri yararlanmamış. Biz suç ayrımı, suç tasnifi, ekleme, çıkarma hiçbir şey yapmıyoruz arkadaşlar. Uygulama bütünlüğünü sağlıyoruz. Sadece bir cümle ekliyoruz, bu kadar.
"O dediğiniz şeyi o zaman niye eklemediniz? Bunu niye çıkarmadınız? Bu niye geldi? O nereden geldi? Bunu da ekleyin…" O başka bir çalışma arkadaşlar. Yani o dediğimiz çerçeve, farklı etken analizlerinde ortaya çıkaracağı farklı bir çalışmadır. Biz burada o çalışmanın içerisinde değiliz. Sadece bir cümleyle, o tarih itibarıyla kesinleşmiş olanların yanına "suç işleyen" ibaresini koyuyoruz. Başka bir şey yapmıyoruz.
ADALET BAKANI TUNÇ'TAN 11. YARGI PAKETİ AÇIKLAMASI
11. Yargı Paketi bugün TBMM Başkanlığı'na sunuluyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 11. Yargı Paketi'ndeki düzenleme ile ilgili açıklama yaptı. Bakan Tunç "Demirtaş konusunda takdir yargının" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamalarından satır başları;
Kadınlara yönelik suçlarda tutuklama sebebi olması gibi önemli düzenlemeleri önceki yıllarda yargı reformu çerçevesine hayata geçirdik. Kadınların mağdur edilmemesi için mevzuatı geliştirmek gerekiyor. Sorunların giderilmesi, ailenin korunması bakımından önemli görüşler burada ele alınacak.
Bugüne kadar çok sayıda yargı paketi Meclis'e geldi ve önemli kararlar alındı. Önemli hedefler ve amaçlar var. 264 hedef var. Bunları gerçekleştirmek için bir takım idari tedbirleri gerçekleştiriyoruz. Yasan düzenleme gerektiren hususlar Meclis'imizin takdirinde olan hususlar. Cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeler hayata geçmişti. 2 yıl altı da olsa hangi cezayı alırsa alsın mutlaka belli bir süre yatılacak.
11. yargı paketi bugün Meclis Grubu başkanımız Abdullar Güler tarafından kamuoyu ile paylaşılacak. Vatandaşlarımızı mağdur eden, çocukların suçta kullanılması ile ilgili eleştirileri ortadan kaldıracak önemli düzenlemeler de var. Minguzi cinayeti ile gördük, suça sürüklenen çocukların suç işlemesine yönelik kapsamlı hazırlık yapılması gerekiyor. Burada sadece örgüt kapsamında çocukların kullanılmasına yönelik tedbirleri grup başkanımız kamuoyu ile paylaşılacak.
Herkesin mutlu olacağı günleri maalesef mateme dönüştürecek fiiller oldu. Bunlara dönük tedbirleri de grup başkanımız açıklayacaktır. Trafikteki suçlara yönelik tedbirler de açıklanacak.
Bu paketlerin Terörsüz Türkiye ile ilişkilendirilmesi soruldu. Bu hayati bir konu. Ülkemizin önünde engel olan terör belasından kurtulmanın eşiğindeyiz.
Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu sağlam irade, ilerleyen süreç ve terör örgütünün feshi ile gelinen nokta, komisyon ile önemli aşama kaydetti. Toplantıların ikisine katılmış oldum. İlgili bakanlarımız da sunumlarını yaptı. Sürecin hassasiyetle yapılması bakımından değerlendirmelerimizi paylaştık. Komisyonun rapor hazırlama süreci var. Rapor sonrasında vekillerimizin çizeceği yol haritasında gerekli adımlar atılacaktır.
Kovid düzenlemesi çok tartışıldı. Burada bir af söz konusu değil. Burada bir eşitsizliğin ortadan kaldırılması için taleplerin değerlendirilmesi söz konusu.
Böcek ailesi hepimizi derinden üzdü. Bu konuda adli soruşturma hızlı şekilde başlatıldı. Soruşturma kapsamında tutuklamalar yapıldı, tahliller yapıldı. Zehirlenme sebebi dün gece açıklandı. Oteldeki ilaçlamadan kaynaklandığı ağırlık kazandı. Sorumlular ile ilgili tutuklama kararı verildi. Midyeci, lokumcu gibi işletmeciler için tahliye kararı verildi.
DEMİRTAŞ'IN TAHLİYESİ
Bununla ilgili açıklama yaptık. Ankara Bölge Mahkemesi'nin önünde olan bir konu bu. İlgililer de başvurusunu yaptı. Değerlendirmeyi bekleyeceğiz.
A Haber Muhabiri İlter Yeşiltaş detayları şu ifadelerle aktardı:
11. yargı paketi ne zaman Meclis'e sunulacak? Bu çok merakla bekleniyordu. AK Parti kaynaklarından edindiğimiz bilgiye göre yargı paketi ile ilgili çalışmalar tamamlandı ve yarın(27 Kasım Perşembe) büyük ihtimalle, henüz saati netleşmedi ancak öğleden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulması bekleniyor.
Tabii yargı paketinde Covid düzenlemesi olacak mı, olmayacak mı, bu da çok önemliydi. Bu sorunun da yanıtı merakla bekleniyordu. Yine AK Parti kaynaklarından edindiğimiz bilgiye göre; 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyenler ve kesin hükme bağlanan, bu mahkeme kesin hükme bağlanmışsa, bu da yine burada Covid düzenlemesi kapsamında olacak ve koşullu salıverme hakkından yararlanabilecek.
11. yargı paketinde özellikle Covid düzenlemesinin olup olmayacağı merak ediliyordu. 11. yargı paketi 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyenlerde Covid düzenlemesi kapsamında koşullu salıverme hakkından yararlanabilecek. Bu düzenleme ile ilgili ilgili bakanlarla, bakanlıklarla yapılan bir istişare ve görüşme söz konusuydu ve bunun da yine Covid düzenlemesinin de bu pakette yer alması bekleniyor.
Tabii burada kaç hükümlü bundan yararlanacak? Haziran ayı itibariyle 55 bin hükümlünün bu düzenlemeden yararlanabileceği ifade ediliyordu. Aşağı yukarı yine o sayı, yani 50-55 bin civarında kişi bu düzenlemeden yararlanacak. Yarın(27 Kasım Perşembe) gözler Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında olacak. AK Parti tarafından 11. yargı paketi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulacak ve bu pakette Covid düzenlemesi de yer alacak. AK Parti kaynaklarından edindiğimiz bilgi bu şekilde.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN