Kartalkaya yangını davasında şaşkına çeviren sözler: Müvekkilim gerizekalı gitsin biraz yatsın
Bolu'da 78 vatandaşımızın can verdiği Grand Kartal Otel'deki yangın faciasıyla ilgili davanın 3'üncü duruşmasının 3'üncü gününde sanıklar beyanlarda bulundu. Duruşmada Kadir Özdemir'in avukatı "Benim müvekkilim gerizekalı. Ben bu işi para için yapmıyorum. Emir Aras'ın talimatı üzerine bizim gerizekalı gidip başvuruda bulunmuş. Gitsin biraz yatsın, onun bunun vekaletini almasın" dedi.
Bolu'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel'deki yangın faciasıyla ilgili davanın 3'üncü duruşmasının 3'üncü gününde esasa ilişkin beyanını veren sanık avukatı, "Benim müvekkilim gerizekalı. Ben bu işi para için yapmıyorum. Emir Aras'ın talimatı üzerine bizim gerizekalı gidip başvuruda bulunmuş. Gitsin biraz yatsın, onun bunun vekaletini almasın" dedi.
Bolu'daki Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin hayatını kaybetmesi, 137 kişinin yaralanmasına ilişkin 20'si tutuklu 32 sanığın yargılandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davanın 3'üncü duruşması, 3'üncü gününde sanıkların esasa ilişkin beyanda bulundular.
Duruşma salonunda tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, yangında hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmaya tutuklu sanık İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli'nin beyanı ile başlandı. Daha önceki beyanlarına katıldığını söyleyen tutuklu sanık Köstereli, "1999 yılında Grand Kartal Otel, turizm işletme belgesiyle açıldı. Otel 2001 yılında İl Özel İdaresine başvurmuş, belgeler temin edilerek o dönemki yöneticiler tarafından ruhsatı verilmiştir. Sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından denetlenmektedir ibaresi vardır. Dolayısıyla sen ruhsatı ver, biz denetimi yapacağız denilmiştir." dedi ve şöyle devam etti:
"İhmalden dolayı burada değilim. Kanunda bana tanımlanmamış görev müfettişler tarafından bana dayatılmaktadır. Müfettişler yaptıkları soruşturmada ön yargılı davranmıştır ve sadece 'Sana işlem yapacağız' düşüncesiyle hareket etmiştir. Soruşturma izni verildiği gün tarafımıza tebliğ edilmeden gözaltına alınıp tutuklandım. Haksız bir şekilde burada olduğumu düşünüyorum. Benim bu olayla alakam yok. Benim bu otelle hiçbir bağlantım yok. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum."
"BENİM MÜVEKKİLİM GERİZEKALI"
Kadir Özdemir'in avukatı Serbülent Baykan ise müvekkilinin tahliye ve beraatını talep etmediklerini söyledi. Avukat Baykan, "Benim müvekkilim gerizekalı. Bunu kendisine de söylüyorum. Beni dava da edebilir. Hatır için avukatlığını yapıyorum. Bu vahim olayda acılarını yüreğimde hissediyorum. Bu bir katliamdır. Burada kasten adam öldürme var, net. Bu oteli kim geldi denetledi? Turizm Bakanlığı" dedi.
"BURADA KAST VAR CİNAYET VAR"
Şaşkına çeviren anlarda avukat Baykan şöyle devam etti:"Sen, buna bakmadan gelip orada yedin içtin, ondan sonra otele 'uygundur' dedin. Suçlu kimse Allah belasını versin. Burada kast var, cinayet var. Benim müvekkilime bin yıl ceza az, 5 bin yıl verin. Ama bakanlıktan oraya gelenleri de yargılayın. Ben bu işi para için yapmıyorum. Emir Aras'ın talimatı üzerine bizim gerizekalı gidip başvuruda bulunmuş. Gitsin biraz yatsın, onun bunun vekaletini almasın."
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmada, otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz, müştekileri incitmemek adına sözlü savunma yapmaktan vazgeçtiğini ve yazılı beyanını mahkemeye sunduğunu söyledi.
"YAŞANAN BU FACİADAN DOLAYI ÇOK ÜZGÜNÜM"
Şirketin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras da yangın uygunluk belgesini hayatında ilk defa 16 Aralık 2024'de duyduğunu belirtti. Aras, yangın denetimi yapılmasın demediğini kaydetti.
Yangın denetiminde eksikliklerle ilgili durumu otel sahibi tutuklu sanık Halit Ergül'e aktardığını ve kendisinin de otelin yangın uygunluk belgesinin bulunduğunu ve Kadir Özdemir için "geri çekebilirse çeksin" dediğini belirten Aras, "Ben de bunu Kadir Özdemir'e ilettim. Geri çekilmesiyle ilgili herhangi bir talimatım olmadı." diye konuştu. Aras, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilerinin yangınla ilgili hususlara baktıklarına şahit olduğunu, her katta yangın hortumu ve mutfakta 4 yangın tüpünün bulunduğunu, LPG faktörünün olmaması halinde kendi kendine sönecek bir yangın olduğunu öne sürdü.
Kamu kurum ve kuruluşlarının tehlikeyi ön göremediğini savunan Aras, "Bu tehlikeyi ön görsem eşim ve çocuğumla otelde konaklamam mümkün değildir. Yaşanan bu faciadan dolayı çok üzgünüm. Bilerek, isteyerek bir şey yapmadım." ifadesini kullandı.
Şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Ceyda Hacıbekiroğlu da olayda tanımadığı müşterinin yardımıyla otelden çıktığını, herkes nasıl seferber olduysa kendisinin de elinden geldiğini yaptığını, otelin işleyişiyle ilgili yetki, görev ve sorumluluğunun bulunmadığını, otele sadece tatil amaçlı gittiğini savunarak, tahliyesini ve beraatini talep etti.
Şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Elif Aras da şirkette görev ve yetkisinin bulunmadığını, otele yalnızca tatil amaçlı gittiği öne sürerek, beraatini ve tahliyesini istedi. Şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Emine Murtezeoğlu Ergül de üzgün olduğunu belirterek, "Basında hakkımda asılsız haberler çıktı. Benim ve kızlarımın hiç bir fiili görevimiz olmamıştır. Benim eksiklikleri bilecek teknik bilgim yoktur. Beraat ve tahliyemi talep ederim." diye konuştu.
Otel sahibi tutuklu sanık Halit Ergül de önceki savunmalarını tekrar ederek, tahliye konusunda takdirin mahkemede olduğunu kaydetti.
"ASIL SORUMLULAR YARGILANIYORSA İŞİMİ İYİ YAPTIĞIMDANDIR"
İtfaiye eri tutuklu sanık İrfan Acar da 2016'dan beri itfaiye eri olarak, 2020'den beri de denetim biriminde görev yaptığını belirterek, "Müdürlüğün bilgisi dahilinde denetime gittim. Her yeri denetledim. Eksiklikleri tespit ettim ve giderilmesi için 15 gün süre verdim. Müdürüme eksiklikleri bildirdim." dedi.
Acar, İtfaiye Müdür Vekili tutuklu sanık Kenan Coşkun'un bilgisi dahilinde denetim iptal başvurusunun işleme konulduğunu savunarak, şunları kaydetti:
"Denetim, talep edenin istemliyle sonlandırabilir. Daha önce de bunun örneklerini mahkemeye sunduk. Otelin talebiyle yapılan denetim sonucu eksiklikleri bildirdim. Rapor aşamasına geçmeden talep üzerine iptal işlemi olmuştur. Oluşmayan raporu bildirmem beklenemez. Görevim eksiklikleri iş yerine bildirmektir, sonucu amirime bildirmektir. Görevimi layıkıyla yaptım. Otele gittim, eksiklikleri belirledim. Asıl sorumlular yargılanıyorsa işimi iyi yaptığımdandır. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim."
"TAHLİYE VE BERAATİMİ TALEP EDİYORUM"
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı tutuklu sanık Sedat Gülener de mütalaada üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini kaydetti.
Yangın denetimi ve iptal sürecinden bahseden Gülener, "Bu işlemlerin hiçbirinde benim dahlim yoktur. Bildirmemekle suçlanıyorum. Denetim iptal edilmemiştir, itfaiye uygunluk raporundan vazgeçilmiştir. (Gazelle Otel Genel Müdürü tutuklu sanık) Ahmet Demir'le telefon görüşmemde iptalle ilgili bir husus olmadı. Oteli kapatma, görevimiz, yetkimiz ve gücümüz yoktur. Biz 'bildirmedik' diye yargılanıyoruz ama burayı kapatacak kurum bu durumdan haberdar. Biz 'olası kast'la yargılanırken görevli oldukları halde burayı kapatmayanların yargılanmaması veya taksirle yargılanması hedef saptırmadır. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." savunmasını yaptı.
İtfaiye Müdür Vekili tutuklu sanık Kenan Coşkun, ortada kanıt bile yokken tutuklandığını, hukuki sürecin bilirkişi raporuyla devam ettiğini söyleyerek, "İptal hadisesiyle ilgili kimseyle konuşmadım, Bu konuda kanıt yoktur. 9 ayda tek çelişki ifadem bulunmamaktadır. Dilekçenin iptal işlemi hukuka uygundur. İrfan Acar'ın belirttiği eksiklikleri benim tek tek bilmem mümkün değildir. Zaten denetim raporunu yangından sonra gördüm. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum." diye konuştu.
SANIK AVUKATLARI EK SAVUNMA İÇİN SÜRE İSTEDİ
Sanık avukatları da müvekkillerinin tahliyelerini ve beraatlerini, heyet aksi kanaatteyse lehe olan hususların uygulanmasını talep etti.
İddianamede "olası kast"tan cezalandırılmaları istenen sanıklar Halit Ergül, Emine Murtezeoğlu Ergül, Elif Aras, Ceyda Hacıbekiroğlu, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, İrfan Acar, Kenan Coşkun, Sedat Gülener ile muhasebe görevlileri Mehmet Salun ve Cemal Özer, "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ve kadına karşı kasten öldürme" suçunun delaletiyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" ve "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçlarının uygulanmasına binaen verilen ek savunmada önceki beyanlarını tekrar etti.
Söz alan bazı sanık avukatları da ek savunmalarını hazırlamaları için süre ve müvekkillerinin tahliyelerini istedi.N Zaman zaman müşteki ve avukatlarının sanık ve müdafilerine tepki gösterdiği duruşmaya, yarın sabaha kadar ara verildi.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
