Süveyda'daki ateşkesin arka planında Türkiye'nin diplomatik imzası var! Şara'dan teşekkür
Suriye’nin güneyindeki Süveyda kentinde yaşanan çatışmalar, Türkiye’nin kararlı ve etkin diplomatik girişimleri sayesinde sona erdi. Bedevi Araplar ile Dürziler arasında başlayan ve Şam yönetimiyle Dürziler arasında devam eden çatışmalarda sağlanan ateşkesin arkasında, Türkiye'nin güçlü iradesi ve diplomatik ağırlığı yer aldı. Ankara yalnızca bölgesel barış adına değil, aynı zamanda Suriye’nin toprak bütünlüğü ve istikrarı için de yoğun çaba gösterdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın yürüttüğü temaslar, BaşkanErdoğan’ın liderliğinde koordineli bir diplomasi örneği sundu. Suriye Cumhurbaşkanı Şara’nın Türkiye’ye yönelik teşekkür mesajı, Ankara’nın başarısını açıkça ortaya koyarken Türkiye’nin diplomatik gücünü ve barış odaklı liderliğini de uluslararası alanda tescilledi.
Suriye'nin güneyindeki Süveyda kentinde Bedevi Araplar ile Dürziler arasında başlayan ve daha sonra Dürziler ile Şam yönetimi güçleri arasında devam eden çatışmalarda ateşkes sağlandı. İki gün boyunca süren şiddetli çatışmaların ardından bölgede ateşkes sağlandı.
TÜRKİYE'NİN KARARLI TAVRI BELİRLEYİCİ OLDU
Türkiye, Süveyda'daki gerilimin düşürülmesi sürecinde etkin bir diplomatik çaba yürüttü. Ankara, Şam yönetiminin yanında yer alarak taraflar arasında ateşkesin sağlanması için yoğun temaslarda bulundu. Ateşkesin sağlanmasında Türkiye'nin kararlı tavrı ve arabuluculuk girişimleri belirleyici oldu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan
HER DETAY ERDOĞAN'A AKTARILDI
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, yaşanan gelişmeleri yakından takip etti. Fidan ve Kalın, sahadaki duruma ilişkin muhataplarıyla yaptıkları görüşmeleri anbean Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a aktardı.
TÜRKİYE DÜRZİ LİDER İLE DE GÖRÜŞTÜ
MİT Başkanı Kalın, ABD, İsrail ve Suriye'deki mevkidaşlarıyla çok sayıda görüşme gerçekleştirdi. Kalın, ayrıca Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet El Şara ile yaptığı görüşmede yalnızca Süveyda'daki çatışmaları değil, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını da ele aldı. ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile ise çatışmalar süresince temaslarını sürdürdü.
Türkiye'nin diplomatik temasları bununla sınırlı kalmadı. MİT, Dürzi lider Velid Canbolat ile de doğrudan temas kurarak çatışmaların sonlandırılması ve bölgede istikrarın sağlanması yönünde girişimlerde bulundu.
MİT Başkanı İbrahim Kalın (AA)
TÜRKİYE'NİN KARARLILIĞI VURGULANDI
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan Al Suud ve Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ile görüşmeler gerçekleştirdi. Fidan, yaptığı açıklamada, "Suriye'de istikrarsızlığa yol açacak politikalara izin veremeyiz" diyerek Türkiye'nin bölgedeki kararlılığını vurguladı.
ŞARA'DAN TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet El Şara da yaptığı açıklamada, "ABD, Arap ve Türk arabuluculuğunun etkin müdahalesi olmasaydı, bölge bilinmeyen bir kaderle karşı karşıya kalacaktı" ifadelerini kullanarak Türkiye'nin ateşkesteki rolüne dikkat çekti.
TÜRKİYE DİPLOMATİK AĞIRLIĞINI ORTAYA KOYDU
Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğü, birliği ve istikrarı konusundaki hassasiyetini bir kez daha ortaya koyarken, bölgedeki diplomatik ağırlığını da gözler önüne serdi.
Başkan Erdoğan ve Suriye Cumhurbaşkanı Şara (AA)
ŞARA NELER SÖYLEMİŞTİ?
Şara, İsrail'in geçmişte olduğu gibi bugün de ülkenin istikrarını hedef alarak halk arasında fitne yaymaya ve Suriye'yi kaosa sürüklemeye çalıştığını söyledi.
İsrail'in bölme girişimlerine karşı halkın onurunu ve ülkenin birliğini savunduklarını belirten Şara, şunları kaydetti:
"Bugün karşı karşıya olduğumuz bu yeni meydan okumada, ülkemizin birliğini, halkımızın onurunu ve milletimizin direncini savunmaya yönelik bir mücadele veriyoruz. Büyük güce sahip olmak mutlaka zafer getirmez. Bir cephede kazanılan zafer, diğer cephede başarıyı garanti etmez. Savaşı başlatmak kolay olabilir ama sonuçlarını kontrol etmek zordur. İsrail'in bizi bölmeye yönelik her girişimini aşacak iradeye ve dirence sahibiz."
"ÜLKEMİZ DENEY SAHASI DEĞİL"
Suriye'yi İsrail'in savaş alanlarına çevirmeye ve dış güçlerin komplolarına zemin olacak bir deney sahası olmadığına işaret eden Şara, "Onlara, bu ülkeyi kendi savaş alanlarına dönüştürme fırsatını tanımayacağız. Bu savaşın hiçbir amacı yoktur, yalnızca ülkemizi bölmeyi ve halkımızı kaosa ve yıkıma sürüklemeyi hedeflemektedir." ifadelerini kullandı.
Şara, "Devletimizin etrafında kenetlenmeli, ilke ve değerlerine sadık kalmalı, kişisel ve dar çıkarları bir kenara bırakarak vatanın menfaatini öncelik haline getirmeliyiz." dedi.
İsrail'in, istikrar çabalarını boşa çıkarmak için sivil ve kamu tesislerine yönelik geniş çaplı saldırılar başlattığını söyleyen Şara, büyük çaplı bir tırmanmanın ABD, Arap ve Türk arabuluculuğunun etkili müdahalesi sayesinde durdurulduğunu vurguladı.

"DÜRZİLERE ZARAR VERENLER HESAP VERECEK"
Şara, Dürzilerin devlet himayesinde olduğunu, onları "dış taraflara çekmeye" yönelik her türlü girişimini reddettiğini belirterek, "Bu ülkenin ayrılmaz bir parçasısınız. Suriye hiçbir zaman bölünmenin, parçalanmanın ya da iç fitnelerin yeri olmayacaktır. Haklarınızı ve özgürlüğünüzü korumak bizim önceliğimizdir." diye konuştu.
Yasa dışı bazı grupların liderlerinin aylar boyunca diyaloğu kabul etmediğini söyleyen Şara, kendi kişisel çıkarlarını ulusun çıkarlarının önüne koyduğunu ve son günlerde sivillere karşı suçlar işlediğin aktardı. Savunma ve İçişleri Bakanlığının Süveyda'da tansiyonu düşürmek için yoğun çaba harcadığını ifade eden Şara, bu sayede yasa dışı grupların püskürtüldüğünü ve istikrarın yeniden sağlandığını vurguladı.
Şara, "Dürzi kardeşlerine" zarar veren herkesin hesap vereceğini vurgulayarak, devletin himayesi altındaki bu topluluğun haklarının korunacağını ve ülkenin birliği ile halkın güvenliğini tehdit eden tüm tehlikelerin bertaraf edileceğini belirtti.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN