Başkan Erdoğan kabul etmişti! Kahramanlar konuştu: Türk insanı korkmaz
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Avusturya'nın başkenti Viyana’daki terör saldırısında, yaralıların yardımına koşan Recep Tayyip Gültekin ile Mikail Özen'i kabul etti. Kahramanlar o anları şu sözlerle anlattı: Silah sesleri yükseldi. Polis vurulmuştu, olayın şokunda hareket edemiyordu. Ambulansa götürdük. Sadece insanları kurtarmayı düşündük.
Avusturya'nın başkenti Viyana'da, geçtiğimiz 2 Kasım gecesi, turistlerin yoğun olarak bulunduğu Schwedenplatz'da, terör saldırısı düzenlendi. 6 farklı yerde düzenlenen saldırıda 1'i saldırgan 4 kişi hayatını kaybederken, 14 kişi de yaralandı. Saldırı sırasında Viyana'da yaşayan Yozgatlı Türk gençleri, 21 yaşındaki Recep Tayyip Gültekin ve 25 yaşındaki Mikail Özen, hemen yaralıların yardımına koştu.
Recep Tayyip Gültekin'in ayağından yaralanmasına rağmen 2 yaralı kadını kurtaran, kahraman 2 Türk genci, çatışma sürerken, yaralı bir polisi de ambulansa taşıyarak, hastaneye kaldırılmasını sağladı. Olaydan sonra, aynı zamanda profesyonel dövüşçü olan iki kahramanı telefonla arayarak "Geçmiş olsun" dileklerini ileten ve cesaretlerinden dolayı kutlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye gelen 2 genci, önceki akşam da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti. İki kahraman, sohbet etme imkânı buldukları Başkan Erdoğan'a, "Elif gibi dik durduğu için", kendi yaptıkları "Elif" işaretli bir panoyu hediye etti.
"15 TEMMUZ'DA DA GÖSTERDİK"
SABAH'a konuşan iki kahramandan, Viyana'da berberlik yapan Recep Tayyip Gültekin, "Yozgat doğumluyum. 1999'da Cumhurbaşkanımız hapse girdiği zaman doğmuşum. İsmim o yüzden Recep Tayyip. İsmini taşımaktan gurur duyduğum dünya lideri ile yan yana gelmekten çok mutlu oldum. Biz o an sadece, insanların hayatını kurtarmayı düşündük. Allah'a çok şükür bunu da başardık. Ben de hafif bir yarayla atlattım. Türklerde 'Korku nedir bilmeyiz' diye bir söz var. Çünkü korku, Türk milletinde bulunmayan bir şey. Biz, Türk toplumu olarak hiç kimseden korkmadığımızı 15 Temmuz'da da gösterdik. Küçüklüğümden beri Avusturya'da yaşıyorum. Berberliğin yanı sıra profesyonel dövüşçüyüm. Cumhurbaşkanımız, ziyarette bizi tebrik edip, geçmiş olsun dileğinde bulundu ve memleketimizi sordu. Yozgatlı olduğumuzu söyleyince, 'Yozgat'ın yiğit evlatları' dedi. Bu gurur bize yeter" dedi.
'ÖLÜME GÖNDEREMEZDİK'
Viyana'da doğan ve su tesisatçılığı yapan, ayrıca Recep Tayyip Gültekin gibi profesyonel dövüşçü olan Mikail Özen de, "Olay akşamı, sokağa çıkma yasağı başlamadan önce son kahvemizi içmek için dışarı çıkmıştık. Otomobili park ederken birden silah sesleri geldi. Recep Tayyip araçtan inip, silah seslerinin geldiği yöne yürüdü. Bu sırada da büyük bir kalabalık bize doğru koşmaya başladı. Recep Tayyip de kalabalıktan kendisini kurtarmak için aşağı doğru gelmeye başladı. Bu sırada yerde yatan yaralı bir kadın gördük. Ona yardım edip, dükkanına sokarak kurtardık. Ardından karakola gidip, saldırganı ve elinde bulunan silahı tarif ettik. Onlar da zaten hazırlık yapıyordu. Karakoldan sonra ise bölgeden ayrılmaya karar verdik. Ancak bu sırada olaydan habersiz çatışma bölgesine doğru giden yaşlı bir kadın gördük. Onu ölüme gönderemezdik. Hemen yanına gidip, koluna girdik ve güvenli bir yere götürdük. Ardından yardıma ihtiyacı olan başka insanlar da vardır düşüncesiyle ilerlemeye başladık" diye konuştu.
YARALANDIĞINI SONRADAN FARK ETTİ
Mikail Özen şöyle devam etti: "Cadde tamamen boşalmıştı. Sadece polisler, etrafa ateş eden terörist ve biz vardık. İleride bir polisin vurulduğunu gördük. Yanında 2 polis daha vardı. Ama daha önce bu tür bir olay yaşamadıkları için şoktaydılar ve hareket edemiyorlardı. Bize bölgeden uzaklaşmamızı söylediler. Recep Tayyip ise 'Yardım etmemiz lazım' dedi. Yaralı polise koştuk. Ben bacaklarından, Recep Tayyip kollarından tutup uzaklaştırdık ve ambulansa götürdük. Recep Tayyip, başlarda ayağından yaralanmış ama olayın sıcaklığı ile farkına varmamış. Türk insanı, gerektiği zamanda korkusuz bir şekilde yardım elini uzatır. Biz de korkmadan uzattık. Dünya lideri bir devlet başkanımız var. Onun dik duruşu, ortaya koyduğu güçlü Türkiye modeli sınırların ötesinde yaşayan biz Türkler için hem gurur hem de güç kaynağı oluyor. Eğer biz o akşam insanlar evlerinden çıkamazken, polis olaylara müdahale etmekten çekinirken, yaralılara yardım eli uzattıysak bunun cesaretini ülkemizden, güçlü Türkiye'den alıyoruz."