Acil servislerinde yeni normal! Cerrahpaşa doktorlarından koronavirüs uyarısı!
Koronavirüs salgınının en yoğun olduğu dönemlerde günlük 300-400 vakanın başvurduğu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Servis ekibi, 'yeni normal'e geçişi anlattı. Trafik kazası, kalp krizi fark etmeksizin artık acile başvuran her hastaya Kovid şüphesiyle yaklaşılıyor, hastaneye yatıştan önce hasta mutlaka Kovid açısından da değerlendiriliyor. Cerrahpaşa Acil ekibi, vatandaşlardaki rehavetten şikayet ederek uyarıyor: 'Hastalık bitmedi, daha hafif geçirilse de bulaşma hızı arttı. Üstelik virüsü en yakınınız size bulaştırıyor.'
Koronavirüs salgınıyla mücadelenin İstanbul'daki en önemli üslerinden biri olan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde de Kovid vakalarının azalmasıyla beraber yeni normal dönemine geçiş aşamalı olarak gerçekleştirildi. 3 ay boyunca büyük oranda Kovid vakalarını kabul eden Acil Servis'te işleyiş eski rutinine dönmeye başlasa da salgın sonrası Acil Servis kriterlerinde de önemli değişiklikler oldu.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim İkizceli, "Eskiden acillere her türlü vaka geliyordu. Ama biz, örneğin bir trafik kazası vakasında hastada birinci sırada enfeksiyonu düşünmüyorduk. Bu nedenle de acil servislerde enfeksiyon kriterleri bu kadar sıkı değildi. Ancak Kovid salgınıyla beraber bu konudaki ezberler bozuldu; hasta her ne sebeple acile başvurursa başvursun, enfeksiyon olabilir ve bu enfeksiyon biz sağlık çalışanlarına bulaşabilir; sağlıkçılar da bundan zarar görebilir, hatta hayatını kaybedebilir, bunu öğrendik" dedi.
VAKA TRAFİK KAZASIYLA BİLE GELSE, KOVİD'MİŞ GİBİ YAKLAŞIYORUZ
Yeni normal döneminde artık hastaların acil servisten girdiği andan itibaren Kovid protokollerine göre değerlendirildiğine işaret eden Prof. Dr. İkizceli, "Hem muayenede hem gözlemde hem de tedavide enfeksiyon riski önemli bir kriter oldu artık. Pozitif olanla olmayanı ayıracak şekilde triyaj organizasyonuna geçtik. Bu arada vatandaşlar da bu pandemi döneminde acil servisleri gereksiz yere meşgul etmemeyi öğrendi. Bu da çok önemliydi.
Eskiden olur olmaz her şikayetle acil servise gelen vatandaşlar, salgın endişesi nedeniyle gerçekten mecbur kalmadıkça acile gelmedi. Böylece acil servisler gerçekten gerçek acil servis gibi kullanıldı. Şu an Kovid şikayetiyle başvurular salgın dönemine göre çok çok azaldı. Ancak başka sebeple (örneğin trafik kazası veya inme) gelen hastanın yatışını vereceksek Kovid testine bakmadan artık servise almıyoruz" diye konuştu.
"APARTMANDA KOMŞU KOMŞUYA BULAŞTIRIYOR"
Zaman zaman günde 15-20 şüpheli vakanın başvurduğunu, bunun da en önemi sebebinin vatandaşların önlemlere dikkat etmemesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İkizceli, şu önemli uyarılarda bulundu:
"Örneğin bir apartmanda ya da mahallede bir pozitif vaka varsa, onun çevresindekilerin hepsinde pozitiflik saptıyoruz. Bu da şu anlama geliyor, hala önlemler konusunda iyi değiliz, sosyalleşme sırasında mesafe, maske vs kurallarına riayet etmiyoruz. Bu nedenle de çevremizde hızla yayılıyor virüs. Hastalık devam ediyor, o yüzden vatandaşlarımız rehavete kapılmadan maske, mesafe, hijyen önlemlerine devam etmek zorundalar. Yoğun bakım ve entübe hasta sayısındaki artışların sebeplerinden birisi de bu sosyalleşme nedeniyle oluyor. Çünkü salgın boyunca evde, karantinada koruduğumuz risk grubu yaşlılarımız artık enfekte hastalarla karşılaşıyor. Onlar enfekte olduğunda ise daha ağır geçiriyor. Bir de şöyle bir değişim yarattı bu salgın, artık normal servislerde yatak kapasiteleri ciddi şekilde azaldı. Çünkü örneğin herhangi bir sebepten yatışı verilen hastanın testleri pozitif çıktıysa, o odaya başka hasta alamıyoruz. Yani iki kişilik odada tek hasta yatıyor. Vaka sayıları artarsa bu açıdan da sıkıntılar yaşanabilir."