2022 Muharrem ayı ne zaman başlıyor? Muharrem ayı ve aşure günü ne zaman, ayın kaçında? Diyanet takvimi...
Muharrem ayı ne zaman başlıyor? Oruç ibadetinin yapıldığı Ramazan ayı, kurban ibadetinin yerine getirildiği Kurban Bayramı derken, AllaH'ın hikmet ve rahmetine mazhar olmuş zaman dilimlerinden olan Muharrem ayı geldi çattı. Tarihimizde ve kültürümüzde önemli bir yer olan Muharrem ayı, hicret ve aşure ayıdır. Peki, 2022 Muharrem ayı ne zaman başlıyor? Muharrem ayı ve aşure günü ne zaman, ayın kaçında? İşte haberin detayları...
2022 Muharrem ayı ne zaman başlıyor? Muharrem ayı; Hz.Hüseyin'in uğrunda canını feda ettiği hak, adalet, rahmet, merhamet, müsamaha ve şefkat duygularının yeniden ihyâsı ve Müslümanların muhabbet, kardeşlik ve beraberlik duygularının güçlenmesi için bir fırsattır. Muharrem ayında yaşatılan aşure geleneği, bu kardeşliğin en güzel örneklerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Peki, 2022 Muharrem ayı ne zaman başlıyor? Muharrem ayı ve aşure günü ne zaman, ayın kaçında? İşte cevaplar...
2022 MUHARREM AYI VE AŞURE GÜNÜ NE ZAMAN?
2022 Muharrem ayı: 30 Temmuz Pazartesi Hicri Yılbaşı ile başlayacak.
2022 Aşure günü: 8 Ağustos Pazartesi
MUHARREM AYI ORUCU NE ZAMAN BAŞLIYOR?
İslam peygamberi Hz. Muhammed (S.A.S.), Muharrem ayının 9-10. veya 10-11. günlerinde oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Ancak Muharrem ayının sadece 10. gününü oruçlu geçirmek mekruhtur.
Yalnızca Aşure günü oruç tutulması Yahudilere benzeme endişesi ile mekruh görülmüş, Muharrem ayının 10. günü ile birlikte 9. veya 11. günününü de oruçlu geçirmek tavsiye edilmiştir. Hz. Muhammed (S.A.S.) Muharrem ayının sadece 10. günü oruç tutmamıştır (Tirmizî, "Savm", 50) ve "Muharremin 9. ve 10. günü oruç tutunuz. Yahudilere muhalefet ediniz" buyurmuştur.
Hz. Muhammed (S.A.V) Muharrem ayı orucuyla ilgili şöyle buyurmuştur;
"Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah'ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…" (Müslim, "Sıyâm", 202)
"Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah'tan umarım." (Tirmizî, "Savm", 48)