A HABER GALERİ
Vefatının 13. yılında anıldı! İbrahim Tatlıses'ten Neşet Ertaş'a vefa: "Çok ekmeğini yedik"
Türk Halk Müziği'nin efsane ismi Neşet Ertaş, vefatının 13. yılında memleketi Kırşehir'de düzenlenen programla anıldı. Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses de Ertaş'ın kabrini ziyaret etti. Mezar başında dua eden ünlü isim, 'Onun çok ekmeğini yedik, büyük bir sanatçıyı kaybettik' dedi.
Türk Halk Müziği'nin usta ismi Neşet Ertaş'ın vefatının 13. yılı dolayısıyla Kırşehir'de düzenlenen 'Neşet Ertaş'a Vefa' programına katılan ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses; Ertaş'ın Bağbaşı Mezarlığı'nda bulunan kabrini ziyaret etti.
"ONUN ÇOK EKMEĞİNİ YEDİK"
Mezar başında dua eden Tatlıses, Neşet Ertaş'a duyduğu saygıyı dile getirerek; "Neşet ustayla bir kez programa çıkmıştık. Bir de İzmir Havalimanı'nda karşılaşmıştık. Onun çok ekmeğini yedik, büyük bir sanatçıyı kaybettik, Allah rahmet eylesin. Öldükten sonra kıymeti biliniyor" dedi.
Kırıkkale'den geldiğini belirten Murat Duruyürek isimli vatandaş; "Neşet Ertaş'ın mezarını ziyaret etmek için geldim. Burada İbrahim Tatlıses'i görünce çok duygulandım ve mutlu oldum" diye konuştu.
BOZKIRIN TEZENESİ: NEŞET ERTAŞ
Bozlak türkülerini feryat olarak nitelendiren Neşet Ertaş, 1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesi, Abdallar (Kırtıllar) köyünde dünyaya geldi. 8 yaşına kadar doğduğu köyde yaşayan Ertaş, daha sonra ailesi ile birlikte İbikli (Çiçekdağı) köyüne yerleşti.
Müzik hayatına kendisi gibi saz üstadı babası Muharrem Ertaş sayesinde başlayan sanatçının ilk çalgısı ise annesi Döne Ertaş'ın çamaşır tokacına tel takmak suretiyle yaptığı oyuncak bağlama oldu.
Ertaş, müzisyen bir babanın oğlu olması sebebiyle çok küçük yaşta bağlama ve keman çalmayı öğrendi. Okula gidemeyen Neşet Ertaş, okumayı da abisi Necati Ertaş'tan öğrendi.
Çocuk yaşlarında babasıyla yörenin eğlencelerinde saz çalıp türküler söylemeye başlayan saz üstadı, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri, Yozgat gibi birçok yeri gezdi.
Ertaş, "Bozkırın Tezenesi Belgeseli"nde babası Muharrem Ertaş ile ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:
"Benim müzik duygularımın hepsi babamdan gelir. Babamı olduğu gibi verebilmem imkansız. Alabildiğim kadar ile babamdan ne alabildimse onu icra edebiliyorum. Bir de ben 13 're'den çalınca renk değişmiş oluyor, ahenk olmuş oluyor. Bir de gençliğe, geleceğe, biraz daha ahenkli, günün zevkine uygun şekilde, biraz zamana göre çalıp söylüyorum."