Usta sanatçı Özdemir Erdoğan LGBT tehlikesine dikkat çekti: Artık bir anarşi şekli
Usta sanatçı Özdemir Erdoğan, FETÖ'den LGBT dayatmasına, yeni projelerden günümüz müziğine kadar birçok konuda özel açıklamalarda bulundu. Antalya Film Festivali'nin iptali hakkında da konuşan Erdoğan, "Devletimiz FETÖ'yü ortadan kaldırmak için büyük bir mücadele veriyor. FETÖ ahtapot gibi her tarafı sarmaya çalışıyor, her yerden hücum ediyor, bunun için sanatı bile kullanıyor. Antalya Film Festivali'ni kullanmaya kalktı ama geçit verilmedi" dedi.
Sabah
Giriş Tarihi: 09.10.2023 09:16
Usta sanatçı Özdemir Erdoğan, LGBT dayatmasından FETÖ'ye, günümüz müziğinden yeni projelerine kadar GÜNAYDIN'dan Tuba KALÇIK'ın sorularını yanıtladı.
İşte Erdoğan'ın çarpıcı açıklamaları.
SANATLA GEÇİRDİĞİNİZ 70 YILI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? 70 yıldır ülkem için mücadele ediyorum. Sanatçı önsezimle bazı şeylerin farkında olarak, toplumu da uyarmaya devam ediyorum. Ülkemizi içten ve dıştan yıpratmaya çalışanlara karşı mücadele etmek boynumuzun borcudur. Yıllardır devam eden kültürel bir savaş var, 1952'den beri, yani NATO'ya girdiğimiz günden itibaren devam ediyor. Amerika'nın iletişim araçlarına hakim olmaya başlamasıyla bu savaş hız kazandı."
HAKSIZLIĞA BOYUN EĞMEYEN BİR ÜLKEYİZ "Örf ve adetlerimizi, gelenek, göreneklerimizden uzaklaştırmak ve Amerikan kültürünü yaymak için medyamız kullanıldı. Yıllardır basınla yazar-çizerler de buna destek verdi. Batı hayranı bir medya oluştu ve bunlar topluma da bunu empoze etmeye çalıştılar. Kültürel değerlerimizi hiçe sayarak bunu yaptılar. Cumhurbaşkanımız ülkemize yönelik oynanan oyunu çok iyi analiz etti ve bu oyunu bozmak için canla başla çalışıyor. Bağımsız, tarafsız ve güçlü bir ülke konumuna geliyoruz. Atatürk dönemindeki bağımsız, onurlu, güçlü Türkiye duruşu, onun ölümüyle ve başlamakta olan 2. Dünya Savaşı'nın tedirginlikleriyle kaybedilmeye başlamıştı. Türkiye harbe girmemek için her şeyi yaptı. Bunun kayıp mı, kazanç mı olduğu tarihçilere bırakılır. Cumhurbaşkanımızın döneminde tekrar Atatürk dönemindeki gibi bağımsız, güçlü Türkiye olmanın mücadelesini veriyoruz. Duruşu olan, haksızlığa boyun eğmeyen bir ülkeyiz. Türkiye'nin uzun yıllardır maruz kaldığı cendereden kurtulmak için savaşıyoruz. Bu sadece kültürel alanda değil, her alanda böyle. Savunma sanayimiz uzun yıllardır Batı'nın etkisiyle güçsüz bir hale gelmişti. Şimdi kendi araçlarını, silahlarını üreten bir ülkeyiz. O kadar gurur duyuyorum ki ülkemle.
AÇIKLAMALARINIZDAN DOLAYI ÇOK ELEŞTİRİ ALDINIZ. BU DURUM SİZİ NASIL ETKİLEDİ? 90'lı yıllarda da benzer şeyler yaşamıştım. Çok izlenen 'Ateş Hattı' programında Zeki Müren'e eleştirilerime karşı, Muazzez Ersoy, Muazzez Abacı ve Adnan Şenses'in içinde olduğu sanatçılar tarafından adeta linç edilmiştim. Benim altını çizerek söylediğim bir nokta var, Zeki Müren 1960'lara kadar Türk musikisini tüm kurallarına uyarak, Müzeyyen Senar etkisiyle, gayet iyi şarkı söyleyen, çok sevilen bir sanatçıydı. 1960'lardan sonra ise bir kısım basının da etkisiyle Müren bir şov starı haline getirildi. Mini etekler, yüksek topuklarla sahneye çıkmaya başladı. Benim eleştirim burada başlıyor... Bakın, ben onun şarkı söylemesine tek bir laf etmem ancak onun sahne şovları topluma kötü örnek oldu. Bir aile 7-8 yaşındaki erkek çocuğuyla Müren'i izlerse, çocuk bundan nasıl etkilenir? Bu büyük bir tehlike. Müren'den sonra İstanbul'da onun kötü taklitleri çıktı. Zeki Müren bilerek ya da bilmeden ülkemizin değerlerini bozmak için emperyalizm tarafından kullanılmıştır ve hâlâ kullanılmaktadır. Günümüzde bunun uzantısı da LGBT'dir. Eşcinselliği kullanmak bence emperyalizmin bir oyunudur. Bizi yıkmak için, aile hayatımızı ve toplumu yozlaştırmak için LGBT faaliyet gösteriyor.
LGBT YIKICI GÜÇ HALİNE GELDİ Bunu biraz daha açar mısınız? Benim itirazım insanların yaşam biçimine değil, eşcinselliğin bir organizasyon haline gelmesine... Ülke çapında değerlerimizi yok etmeye çalışan bir organizasyon konumunda. Bundan dolayı da LGBT bir anarşi haline geldi. 'Ne var ki, isteyen istediği gibi yaşasın' ya da 'Eşcinseller de çocuk sahibi olsun' diyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Ülkemizde bazı köşe yazarları bunlara destek oluyor. Fatih Altaylı mesela, "Dünyanın her yerinde eşcinseller var, evleniyor ne olacak ki?" diyor. Batı hayranlığı böyle yazarlarda öyle bir seviyede ki, bu sözleri sarf ediyor. Uluslararası büyük bir tehlikedir LGBT. Türkiye'de bütün maddi ve manevi değerlerimizi çökertmek için her şeyi kullanıyorlar. Buna sanat da dahil. Benim bu çıkışlarımdan dolayı da beni itibarsızlaştırmak için her şeyi yapıyorlar. Benim şarkılarım, bestelerim ortada. Ben görüp, sezdiklerimi konuşmazsam en büyük ahlaksızlığı yapmış olurum. Aldırmazlık yapamam. Gidişatı görüp, ağzını açıp tek kelime söylemeyenlerden, 'Ben ekmeğime bakarım, üç maymunu oynarım' diyenlerden değilim.