A HABER GALERİ
Lenfoma hastalığıyla mücadele eden Arka Sokaklar oyuncusu Boğaç Aksoy yaşadıklarını anlattı
Boğaç Aksoy, 4 sene boyunca Arka Sokaklar dizisinde oynamış, hem eski bir futbolcu hem de Best Model finalistlerinden biri. Salgın öncesinde şöhretinin zirvesinde, bilinen bir isimdi. Yeni bir arayışlara kalkışıp diziden ayrıldı. Fakat tüm dünyayı koronavirüs kabusu sardı. Herkes gibi olduğu onun hayatı da durdu. Aylarca kaygıları, gelecek planlarına ilişkin dün kırıklıkları çığ gibi büyüdü ve vücudu buna reaksiyon gösterdi. 32 yaşında bir güne uyandığında lenfoma olduğunu öğrendi. Ünlü oyuncu Aksoy hastalıkla mücadelesini anlattı.
32 yaşındaki ünlü oyuncu Boğaç Aksoy, 6 aydır kanserle savaşıyor. Lenfoma tedavisinin son aşamalarında, 3 hafta daha hastanede yatması gerekiyor ama artık daha ümitli. Gelecek güzel günleri düşünerek motive oluyor. Tekrar ekranlara dönmek, hatta başından geçeni anlatacak bir hikayede rol almayı istiyor. Boğaç Aksoy'la yaşadığı süreci anlattı.
"BUNU ATLATACAĞIM"
- Lenfoma teşhisi konduğu günü anlatır mısınız?
- O gün kabullenmesi zor bir cümle duydum. "Kansersin" dediler. Kabullenmeye başladıkça içimdeki savaşçı ortaya çıktı. Sonrasında "Bunu atlatacağım, gelip geçecek" gözüyle bakmaya başladım. Ama haberi aldığım gün çok zordu. Ailemin hissettikleri, onları gözlemlediğimde farkına vardıklarım tarif edilemez.
"ŞANS ESERİ…"
- Bazı belirtiler üzerine mi gittiniz hastaneye?
- Terleme, ateş gibi belirtiler vardı, hatta hastaneye ilk gittiğimde bana soğuk algınlığı teşhisi koydular, ilaç da verdiler. Kullandım ama geçmiyor, başka bir şey olduğunu hissettim. Acaba korona mıyım diye üç-dört defa test yaptırdım, negatif çıktı. Sonra şans eseri boynuma ultrasonla baktılar ve lenf toplarını buldular. Eğitim araştırma hastanesine yattım, bir buçuk ay sadece kan alındı.
Ama teşhis koyamadılar. Sonunda "Bu böyle olmayacak" dedim ve Şevket Abi'nin (Çoruh) tanıdığı bir profesöre gittim ve lenfoma teşhisi kondu. Tedaviye başlanınca içim rahatladı.
"ERİMEYE BAŞLIYORSUNUZ"
- Ne düşünüyor insan böyle bir durumda?
- Ölümle burun buruna geliyorsunuz, erimeye başlıyorsunuz, konduramıyorsunuz, yatakta kımıldamak dahi istemiyorsunuz zaten mecaliniz yok. Sürekli bir terleme hali, ilaç da verilmeği için vücut çökmeye başladı. İsyan etmemle birlikte, o hastaneden çıktım ve teşhisin konduğu yere gittim. Tedavim başlayınca rahatladım.
En azından ne olduğunu biliyordum, kanser bile olsa. Tekrar hastanede yatmak istemedim. Annem şehir dışında yaşıyor, İstanbul'a geldi teşhis konduktan sonra ve serum takmayı bile öğrendi. Evde 28 serum yedim. İnsanlar sürekli güzel mesajlar attı.
Kız arkadaşım, hiçbir zaman desteğini esirgemedi, yanımdan ayrılmadı. Annem, babam, onların eşleri... Annem babam boşanmıştı, yeniden evlenmişlerdi. Evlendikleri kişiler de kendi annem babam kadar yanımdaydı, üzerime titrediler.
"ÇOK FAZLA DÜŞÜNEN, KAFAYA TAKAN BİRİYDİM"
- "Niye benim başıma geldi" diye bir sorgulamaya girdiniz mi?
- Niye başıma geldiden ziyade, "Bu nasıl olur" dedim. Çok sağlıklı bir adamdım, alkol almıyorum, sigara içmiyorum, sürekli spor yapıyorum, kendini seven biriyim, yediğime içtiğime dikkat ediyorum. Tek dezavantajım çok fazla düşünen, kafaya takan biriydim.
İnsanları üzmeyeyim diye çok hassastım.
Pandemi girdi araya, mesleğimle ilgili kaygılar yaşadım. Güzel bir projden çıkmıştım, üzerine katarak gitmek istiyordum ama gerçekleştiremedim pandemi nedeniyle. Bunlar içimde birikmeye başladı. Son üç sene bu gibi sorunlarla uğraşınca tetiklendi.
"BİR YAZI YAZILMIŞ ONU BEN KONTROL EDEMEM"
- Arka Sokaklar dizisinde dört yıldır rol alıyordunuz, kendi isteğinizle ayrıldınız, yeni bir şeyler yapmak için ayrılmıştınız ama pandemi ortaya çıktı. Orada kariyer ve maddi kaygılar yaşadınız sanırım...
- Herkes yaşadı. Sokakta yüzü gülen, tam anlamıyla mutlu tek bir insan yok, herkeste bir korku, travma var. Herkes kendisi için, ailesi için, çocuğu için endişe halinde. Hastalıktan korkuyoruz, aşı tedirginliği yaşıyoruz, kaygılarımız o kadar yukarı çıktı ki, herkeste bunun etkisi farklı. Bende böyle bir şey ortaya çıkardı. Ama şu anda kendinize bu kaygıları, endişeleri yaşatır mıydın deseniz, hayatta yaşatmam! Çünkü hayat çok güzel, korona da olabilirim, alnımıza bir yazı yazılmış onu ben kontrol edemem. Olacağı varsa, olacak. Bu hastalıkla da ilgili elimden gelen mücadeleyi veriyorum ama ne olacaksa, olacak. Bilmiyorum, anı güzel yaşamaya çalışıyorum. Hastalıkla ilgili gereken dersleri aldım, o günlere dair fotoğrafları silmiyorum. Ders olsun diye, her şeyin gelip geçici olduğunu hatırlayayım diye. Başarı da geçici, ün de geçici...
- Bu hastalığa kadar daha pesimist bir yapınız vardı galiba...
- Çok düşünürdüm, ne olacak diye... "Başarılı olmak zorundayım, başarılı olacağım, bu bana zarar verir mi, ne olacak?" diye kafamı patlatırdım. Ne olacaksa, olacak... Sen bunu kontrol edemezsin. Hepimiz çalışma hayatı içinde binlerce insanla bir aradayız.
Karşındakinin düşüncelerini kontrol edemezsin.