A HABER GALERİ
Duygu Nebioğlu Metin Akpınar'a dava açtı! Uğur Dündar tanık olarak dinlendi
Usta oyuncu Metin Akpınar'ın evlilik dışı yaşadığı ilişkiden ikiz kızları olduğu ortaya çıkmıştı. DNA testiyle Akpınar'ın kızı olduğu kesinleşen Duygu Nebioğlu, babasına 10 milyon TL'lik tazminat davası açtı. Akpınar'ın 'Tek gecelik ilişkimdi, çocuğum olduğunu bilmiyordum' dediği Nebioğlu'nun açtığı davada bugün Uğur Dündar da hakim karşısına çıktı. Nebioğlu ise verdiği tepkiyle dikkat çekti.
Metin Akpınar ve Uğur Dündar'ın, Suphi Orancı isimli bir kadından çocukları olduğu iddiası, magazin gündemine bomba gibi düşmüştü. Yapılan DNA testlerinin ardından, Duygu Nebioğlu'nun Metin Akpınar'ın kızı olduğu kesinleşmişti.
"TEK GECELİK İLİŞKİMDİ"
Akpınar ise konuyla ilgili "Tek gecelik ilişkimdi, çocuklarım olduğunu bilmiyorum" şeklinde konuşmuştu. Nebioğlu, babası hakkında "Babalığı benimsememe" ve "Babalık görevlerini yerine getirememe" nedeniyle 10 milyon liralık tazminat davası açmıştı.
"YANINA KAR KALSIN İSTEMİYORUM!"
Yıllarca babası Metin Akpınar tarafından manipülasyona maruz kaldığı ileri süren Duygu Nebioğlu ise "İlk günden beri babam bizim varlığımızdan haberdardı. Yetiştirme yurduna verilme sürecimizi bile babamın organize ettiğini düşünüyorum. Babam o dönem bazı şeyleri örtbas etmiş olabilir ama gerçekler ortaya çıktı. Bizi tüm ülke önünde yaptığı basın açıklamasıyla küçük düşürmeye çalıştı. Bu yaptıkları onun yanına kâr kalsın istemiyorum.
Bundan dolayı da babama 10 milyon TL'lik dava açtım. Uğur Dündar da mahkemeye dilekçe vermiş, Metin Akpınar'ın lehine tanıklık etmek için. Uğur Dündar annemi hayatında hiç görmediğini, tanımadığını söylüyor ama aynı zamanda babamla davamıza dilekçe vererek tanık olmak istiyor. Tam bozacının şahidi şıracı durumu var" açıklamasında bulunmuştu.
UĞUR DÜNDAR TANIK OLARAK DİNLENDİ
Akseki Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tazminat davasında Uğur Dündar'ın tanıklık talebini değerlendiren mahkeme, Dündar'ın tanıklığını kabul etti. İfade vermek için bugün Beykoz Adliyesi'ne gelen Dündar'ın saat 12.30'da Beykoz 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki talimatla ifadesi alındı.
"BEN DE KIZI OLDUĞUNU MEDYADAN ÖĞRENDİM"
SABAH'ın haberine göre; Duruşmadaki ifadesinde tanık Uğur Dündar "Ben Duygu Nebioğlu'nun Metin Akpınar'ın kızı olduğunu medyaya yansıyan haberlerden öğrendim. Öncesiyle ilgili bir bilgim yoktur. 1986 yılından itibaren 25 yıl süreyle gazetede çalıştım, aynı zamanda televizyon programları yaptım. Benim gazetedeki sürecimde Akpınar'ın kızı olduğundan hiçbir şekilde haberim yoktu.
Ayrıca gazeteye böyle bir haber geldiği ve yayınlanmadığı hususunda da bilgisizim. Böyle bir haber gelse basın şehidi olan Çetin Emeç, dönemin genel yayın yönetmenidir, kardeşinin adı böyle bir şeye karışsa yayınlayabilecek dürüstlükteydi. Ayrıca gazete içinde de böyle bir haber kesinlikle dolaşmadı. O dönem basında müthiş bir rekabet vardı. Diyelim haber gazeteye geldi ve görülmedi, rakip gazeteler, bunu rahatlıkla yayınlardı. Kaldı ki böyle bir sansür duyumum dahilinde değildir" şeklinde konuştu.
"UĞUR CEBECİ İLE DE GÖRÜŞTÜM"
Davacı Duygu Nebioğlu'nun avukatı Ahmet Furkan Uludağ, duruşmada tanık Dündar'a soru yöneltti. Avukatın "O dönemde gazetedeki göreviniz neydi?" sorusuna tanık Dündar, "Ben Çetin Emeç'e bağlı baş muhabirdim. Ayrıca bu olayı duyunca dönemin istihbarat şefi ve haber müdürü olan Uğur Cebeci ile de görüştüm. O da beni doğruladı ve böyle bir haberin merkeze gelmediğini söyledi" cevabını verdi.
Avukatın "Aynı yıllarda gazetede taşra muhabirlerinden gelen haberleri kim değerlendiriyordu?" sorusuna ise Dündar, "O dönem Antalya Bürosu vardı. "Akdeniz" ekini onlar hazırlardı. Eğer o tarihlerde yayında değilse de haberler doğrudan istihbarat şefine, oradan da yazı işlerine giderdi" yanıtını verdi.
"HABERİ İLETTİĞİNİ AMA YAYINLANMADIĞINI SÖYLEDİ"
Duruşma sonu davacı Duygu Nebioğlu'nun avukatı Ahmet Furkan Uludağ yaptığı açıklamada "Davalı tarafın tanığı dinlendi. Uğur Bey ifadesinde kendisini taşradan, Antalya'dan Oktay Komutan tarafından gönderilen haberin kendilerine ulaşmadığını, hiçbir şekilde bundan bilgisi olmadığını dile getirdi. Ancak tarafımızca daha önce Antalya'da dinletilen tanık o dönemin Kemer muhabiri, haberi gazetenin genel müdürlüğüne ilettiğini ancak haberin yayınlanmadığını mahkeme huzurunda beyan etmişti" dedi.