A HABER GALERİ
Civan Canova'ya son veda! Rol arkadaşları gözyaşlarını tutamadı
Usta oyuncu Civan Canova geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Akciğer kanseri nedeniyle 67 yaşında yaşama veda eden Canova için Mecidiyeköy Büyük Sahne'de düzenlenen törene, 'Üç Kuruş' dizisinden rol arkadaşları, Nesrin Cavadzade, Uraz Kaygılaroğlu ve Bora Akkaş da katıldı. Nesrin Cavadzade gözyaşlarını tutamadı.
Tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Civan Canova, 67 yaşında akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmişti. Vefatıyla sanat dünyasını yasa boğan Canova, bugün son yolculuğuna uğurlanıyor.
Civan Canova için ilk tören İstanbul Devlet Tiyatrosu Mecidiyeköy Büyük Salon'da düzenlendi. Canova'nın naaşı saat 11.00'de sahneye getirildi.
Ailesinin 'Kalbin kalbimizde, elin elimizde... Daima ve sonsuza kadar' yazılı çelengi duygulandırdı.
Ünlü oyuncunun, 'Üç Kuruş' dizisinden rol arkadaşları, Nesrin Cavadzade, Uraz Kaygılaroğlu ve Bora Akkaş da törene katıldı.
Nesrin Cavadzade gözyaşlarını tutamadı.
METİN BELGİN DOSTUNA GÖZYAŞLARIYLA VEDA ETTİ
Yakın dostu Metin Belgin gözyaşları içinde veda etti. Belgin konuşmasında şu ifadeler kullandı:
"Canım kardeşim, biraderim' 48 yıldır böyle hitap ettik birbirimize… Bunu bize yapmayacaktın. Sen o kadar ince, yüreği o kadar sevgi dolu bir insandı ki bizim yüreğimize bu acıyı koyup gitmeyecektin birader..."
"Hiçbir zaman birbirimize kötü bir söz söylemedik, sen her şeyi içine atardın yine içine attın galiba… Bir tek şey söyleyeceğim sana, şu Korona günlerinde üç ay beraber yaşadık birbirimize hiç kötü söz söylemedik, sen eline fırçanı aldın güzel resimler yaptın… Seni hiçbir zaman yüreğimizden çıkarmayacağız, hep bizimle olacaksın, nur içinde uyu."
T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan:
"Hepimizin başı sağ olsun. Böylesi acılı günlerde elimizden gelen onları hayırla anlatmak, anmak. Çünkü acımız anca böyle hafifliyor, bir vazifemiz daha var onları yaptıklarıyla yaşatmak. Civan Canova kendinden sonra gelen kuşakları çok etkilemiş, sahnede beyazperde ve televizyonda önemli işler yapmış, en önemlisi seyirciyle bağı sağlam tutmuş, karşılığında da çok sevilmiş takdir görmüş bir sanatçı ona veda ediyoruz. Çok yönlü ve çok yetenekli bir sanatçıydı. Aktörlüğünün yanında usta bir yazar, yönetmen ve ressamdı aynı zamanda. Arkadaş filmiyle başladığı sanat yolculuğu Çiçek Taksi gibi klasikleşmiş rolleri hala hafızamızda, bir de azımsanamayacak yetkinlikteki ressamlığı var. Ona veda ederken Cemil Meriç'in şu sözlerini paylaşıyorum. 'Sanatçının tek vazifesi vardır bence: insanları birbirine sevdirmek, iki insanı veya iki milyar insanı. Sanat, bir heyecan seyyalesiyle kilometrelerin ve asırların ayırdığı kalpleri birleştiren büyüdür.'"
Usta oyuncu Zafer Ergin, Kemal Başar, Levent Öztekin ve Hatice Aslan gibi ünlü isimler de son yolculuğunda usta oyuncuyu yalnız bırakmadı.
İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Kubilay Karslıoğlu ise sanat dünyasının çok önemli ve değerli bir insanı kaybettiğinin altını çizerek, "Çok zarif, nahif, temiz bir insanı, çok iyi bir yazarı, çok iyi bir ressamı, çok olağanüstü bir oyuncuyu kaybettik. Söyleyecek şey bulamıyorum." ifadelerini kullandı.
Karslıoğlu, Civan Canova'nın yazdığı ve oynadığı tiyatro oyunlarıyla çok önemli işler yaptığını sözlerine ekledi.
"SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİM"
Canova'yı anlatırken gözyaşlarına boğulan oyuncu Ayten Uncuoğlu, "Sözün bittiği yerdeyim. Dünyalar güzeli, dünyalar akıllısı, duyarlısı bir insanı, arkadaşımızı, meslektaşımızı, dostumuzu, kardeşimizi, oğlumuzu kaybettik. Hem benim hem de bizim için çok kıymetliydi" dedi.
"HABERİ ALINCA HAKİKATEN HEPİMİZ ŞOKE OLDUK"
Törene katılan oyuncu ve seslendirme sanatçısı Hakan Vanlı ise, "Onu kaybetme düşüncesi aklımdan hiç geçmedi. Ama sonra bu ani haberi alınca hakikaten hepimiz şoke olduk. Çok değerli bir insandı. Neden iyi insanlar bu kadar erken vefat ediyor, neden kaybediyoruz? Çok ama çok iyi yürekli, iyi niyetli, insan seven, hayvan seven, doğa seven çok nitelikli bir insandı" diye konuştu.
"YANINIZDAKİLERİN KIYMETİNİ BİLİN"
Böyle değerli insanların kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyleyen oyuncu Hatice Aslan, "Çok üzgünüz, çok kıymetli, çok iyi bir insandı. Ona sarılmak isterdim ama işte bir anda gidiyor. Onun için böyle insanların kıymetini bileceğiz. Yanınızdakilerin kıymetini bilin" ifadelerini kullandı.
Canova'nın cenazesi kılınan namazın ve edilen duaların ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
AİLESİNDEN RİCA
Usta sanatçının ailesi, yayınlandığı taziye mesajında, "Bizim için en güzel renkler senin fırçandan yansıyanlar, en eşsiz kelimeler senin kaleminden dökülenler, en kusursuz replikler senin sesinde hayat bulanlardı... Renklerin solmayacak, kalemin tükenmeyecek, sesin unutulmayacak... Çünkü sen Gözbebeğimiz, sonsuz sevdin ve tarifsiz sevildin..." ifadelerine yer verildi.
Canova'nın ailesi ayrıca, "Cenazeye çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin Türk Eğitim Vakfı'na katkıda bulunmaları rica olunur." dedi.
"HER ŞEY 2014 YILINDA BAŞLADI"
Ünlü oyuncu, geçtiğimiz hafta hastane odasında yayınladığı bir video ile hayranlarını üzmüştü. "Her şey 2014 yılında Gümüşlük sahilinde dolaşırken başladı." diyen 67 yaşındaki Canova, birkaç ay önce hastaneye başvurduğunu ve çekilen MR sonucunda akciğerinde belirsiz kitle tespit edildiğini ifade etmişti.
"AİLEM YANIMDA" DEMİŞTİ
15 gün hastanede kaldığını ve birkaç gün sonra taburcu olacağını belirten usta oyuncu, daha sonra sözlerini şöyle sürdürmüştü:
Sol bileğimden ameliyatlıydım, kemik ölümü vardı bileğimde onu çıkardılar. Kafeye doğru giderken kapkara bir köpeğin üzerine bastım. Hayvan da gayrı ihtiyari sıçradı tabi, beni yere attı. Sağ kolumun üzerine düştüm. Kemik ölümü, tendon kopması, adele erimesi meydana geldi. MR çekildi ve doktor "Protez taktırman gerek." dedi. Onu da ben istemedim, ihmal ettim. 2.5, 3 ay önce feci ağrılarım başladı. Gece uyutmayacak kadar. Hastaneye geldim ve MR çektirdim. Koluma protez takılması gerektiğini söylediler. Ama o şimdi 2. planda kaldı. Çünkü akciğer filmi çekerken, belirsiz bir kitle olduğu tespit edildi. 15 gündür hastanedeyim. Ailem yanımda. Birkaç gün sonra taburcu edecekler.
"SAHNEDE ÖLMEK İSTİYORUM' GİBİ ULVİ DERTLERİM YOK"
Son olarak SHOW TV'nin 'Üç Kuruş' dizisinde rol alan oyuncu, "İleride ne yapmayı düşünüyorsunuz peki? Emeklilik aklınızdan geçiyor mu, yoksa 'Sağlığım el verdiği sürece sahnede, beyazperdede ve televizyonda olmak istiyorum' mu diyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı vermişti:
Zaman ne gösterecek bilemiyorum. Öyle, "sahnede ölmek istiyorum" gibilerinden ulvi dertlerim yok benim. Bence çok bencilce bir düşünce bu. Diyelim ki sahnede rolünü oynarken aniden kalp krizi geçirdin ve öldün. Seyirci ilkin anlamayacak. Rol gereği sanacak. Anlayınca da bir kargaşadır başlayacak salonda. Herkes ayaklanacak. Oyuncular, seyirci, hepsi feryat figan. "Doktor yok mu?", "Yetişin gidiyor adam!", "Ambulans çağırın!" neviinden feryatlar. Sonra alacaklar seni gelen ambulansa. Seyirci oyunun sonunu göremeden, söylene söylene ayrılacak tiyatrodan. Oyunculardan birkaçı hastaneye, bazıları meyhaneye, bir kısmı da makyajını silmeden evlerine dönecek. Herkesin gecesi rezil olacak. Ne o, sen sahnede ölmek istedin. Hele bir perde kapansın, sonra git evine, gir yatağına, mışıl mışıl uyurken değiştir dünyanı. (Gülüyor) Şaka bir yana, ben sadece bana ayrılan süre boyunca kaliteli bir yaşam sürmek istiyorum.
Kaliteden kastım; derin nefes alabilmek, aklımın yerinde olması, kimseye muhtaç olmadan ihtiyaçlarımı görebilmek. Yaptığım işler zaten mesleğin ötesinde birer hobi benim için. İnsan amatör kalmayı bilmeli hayatta. Ancak böylelikle arınabilir hırstan, kıskançlıklardan. İçimden geldiğinde hobilerimi de sürdürebilirsem ne ala. Sürdüremezsem de canım sağ olsun. Sağ olduğu kadar. Sonra günün birinde belki biri çıkar, bir tuvalin köşesine de beni iliştirir.