A HABER GALERİ
Tarih verildi: Kafeler hangi illerde açılacak? Çay bahçesi, kıraathane, lokanta ve restoranlar ne zaman açılacak?
Son dakika... Kafeler hangi illerde açılacak? Koronavirüs tedbirleri kapsamında paket servis ya da gel-al hizmeti veren kafe ve lokantaların hangi tarihte normale döneceği merak ediliyordu. Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kafelerle ilgili merak edilen sorulara yanıt verdi. Bu gelişmelerin ardından kafelerin açılış tarihi araştırılmaya başlandı. Peki, kafeler hangi illerde açılacak? Çay bahçesi, kıraathane, lokanta ve restoranlar ne zaman açılacak? İşte haberin detayları...
Son dakika... Kafeler ne zaman açılacak? Türkiye'de koronavirüsle mücadele kapsamında bazı tedbirler uygulanıyor. Kıraathaneler geçici süreliğine kapatılırken, kafe ve restoranlara ise paket servis ve gel-al sınırlaması getirildi. Bu kısıtlamaların hangi tarihte kalkacağını merak eden işletmeciler ve vatandaşlar, konu hakkında detayları araştırıyor. Peki, kafeler hangi illerde açılacak? Çay bahçesi, kıraathane, lokanta ve restoranlar ne zaman açılacak? İşte son gelişmeler...
KAFE VE LOKANTALAR NE ZAMAN, HANGİ İLLERDE AÇILACAK?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kafe ve lokantalar da dahil Türkiye'de uygulanan kısıtlamalar ile ilgili Bilim Kurulu'nun çalışma yaptığını, önümüzdeki günlerde veya önümüzdeki 1-2 hafta içinde detayların açıklanacağını bildirdi. Bakan Koca açıklamasının devamında, kısıtlamalar ile ilgili iller bazında esneme olabileceğini ve mart ayından itibaren bu konunun gündeme geleceğini duyurdu.
BAKAN KOCA'DAN 'KISITLAMA' AÇIKLAMASI
Haftalık, 100 binde görülen vaka sayısını pazartesiden itibaren açıklanmasına ilişkin Bakan Koca, şunları kaydetti:
"Burada bazı illerimizde vaka sayılarının az olduğunu, bazı illerimizde de yer yer fazla olduğunu biliyoruz. Hatta ilçe bazında bazı yerlerde daha düşük olduğunu biliyoruz. O durumda Bilim Kurulu bununla ilgili bir esas belirleyecek. Bu esas doğrultusunda gerektiğinde il, hatta ilçe bazında birtakım kararları almak mümkün olacak ve bunu da şeffaf bir şekilde pazartesiden itibaren vaka ile birlikte, alınan kararla birlikte açıklamak istiyoruz. Yani vatandaşımızın bölgesinde olaya daha bilinçli katılarak, niye yasak geldiğini görerek, bunun düşürülmesi için ne yapabileceğini düşünerek mülki amirlerle birlikte hareket etmesinin daha doğru olacağı kanaatini taşıyoruz Bilim Kurulu olarak."
Restoran ve kafelere ilişkin kısıtlamalarda yakın dönemde gevşeme olup olmayacağına yönelik soru üzerine Bakan Koca, şunları kaydetti:
"Vakanın seyri, salgının seyri bunu belirleyecek ama mart ayından itibaren, özellikle pazartesi gününden itibaren vaka sayılarını il bazında açıklayacağımızı söylemiştim, mart ayından itibaren de iller bazında vaka sayısına göre birtakım kısıtlamaları kaldırmak, gevşetmek veya artırmak gerekebilir. Bunu Bilim Kurulu çalışıyor ve onu da zaten önümüzdeki günlerde veya önümüzdeki 1-2 hafta içinde açıklamış oluruz. Yani bölgesel bazda, iller bazında birtakım kısıtlamaları gevşetmek mümkün olabilir. Öneri olarak bunu sunacağımızı söyleyebilirim."
ERÜ'DEKİ AŞI ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Erciyes Üniversitesinde (ERÜ) Kovid-19'a karşı geliştirilen aşı adayının faz-2 çalışmasının ilk dozunun gönüllülere uygulanmaya başlandığı bildirildi.
Öte yandan Adıyaman'ın Çelikhan ilçesindeki bir mahalle ile Çorum'un Osmancık ve Laçin ilçelerine bağlı iki köyde, Kovid-19 tedbirleri kapsamında karantina uygulaması başlatıldı.
KOVİD-19'U YENEN DR. ÇETİNSU: YER AYAKLARIMIN ALTINDAN ÇEKİLİYOR GİBİ OLUYORDU
Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Veli Çetinsu, ilaçlarını düzenli şekilde kullanıp beslenme ve uykusuna dikkat ederek yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yendiğini söyledi.
Çetinsu, AA muhabirine, yaklaşık 3 ay önce bir hastasını muayene ederken dalgınlıkla maskesini çıkardığını, hastanın da bu esnada maskesini çıkardığı için Kovid-19'a yakalandığını anlattı.
Kovid-19 testinin pozitif çıkmasının ardından kendini daha kötü hissetmeye başladığını anlatan Çetinsu, evinde ilaç tedavisinin ardından sağlığına kavuştuğunu ifade etti.
Çetinsu, hastalığa yakalandığını anladığından itibaren ailesine bulaştırmamak için kendisini evinde bir odada 10 gün izole ettiğini belirterek, "İnsan kötü olan şeyi kendisine yakıştıramıyor. Hastalar genellikle 'Grip ya da soğuk algınlığı var, koronavirüs olmadım' diyor. Buna dikkat etmek gerekiyor. Ben izole oldum. Ailem yemeğimi getirip veriyordu, ilaçları da düzenli şekilde kullandım. Tat ve koku kaybı olmadı. İştahsızlık, halsizlik yaşadım. Hep iyi olduğumu sanıyordum ama daha kötü olmaya başladım. İyiyim dediğim zamanlar da aslında kötüymüşüm. İyileştikçe bu süreci anladım." diye konuştu.
"İNAKTİF AŞI GÜVENİLİR BİR AŞIDIR"
Hastaların ilaç kullanıp doktorların tavsiyelerini dinlediklerinde hızlı bir iyileşme sürecine girdiklerini dile getiren Çetinsu, kendisinin de bunları düşünerek moralini yüksek tuttuğunu belirtti.
Çetinsu, insanların yoğun bakımda uzun süre kalmaktan tedirginlik duyduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Bunu düşünmek de travmaya neden oluyor. Solunum cihazına bağlanma, 112'nin gelip evimden beni alıp hastaneye götüreceği düşüncesi beni de tedirgin etti. Hastalık süresince 'oldu olacak' düşüncesi kötü bir histi. Ellerim buz gibiydi, uzun süre ısıtamadım ve bazen yer ayaklarımın altından çekiliyor gibi oluyordu. Soğuk algınlığı gibi değil, ondan biraz daha ağırdı. Moralimi yüksek tuttum, ilaçlarımı düzenli şekilde kullandım, beslenmeme ve uykuma dikkat ederek hastalığı yendim."
Çetinsu, hastalığı geçirenlerin sağlığına daha fazla dikkat etmesi gerektiğini maske, mesafe ve hijyen kurallarını eksiksiz uygulamasının önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye'de kullanılan aşının en güvenilir aşılardan olduğunun altını çizen Çetinsu, şunları kaydetti:
"Klasik olarak bildiğimiz, eski yöntemlerle de yapılan konvensiyonel inaktif aşı, güvenilir bir aşıdır. Güvensizlik duymanın bir anlamı yoktur ve dünyanın birçok yerinde de bu aşı yapılıyor. Sıramız geldikçe aşımızı olmalıyız. Sağlık çalışanları da aşısını oldu ben de oldum, herhangi bir yan etki hissetmedim. Dünyadaki birçok medeniyeti yok eden bulaşıcı hastalıktır. Onları önlemenin en güzel yolu da aşıdır. Aşı yapılırsa medeniyetimiz sürer."