A HABER GALERİ
Kim kaça satıldı? Bir yanda İmamoğlu'nun, diğer yanda Kılıçdaroğlu'nun beslediği isimler...
Mayıs ayında yapılan iki seçimden de yenilgi ile ayrılan CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu'na parti içerisinde kazan kaldırıldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu öncülüğünde başlayan 'değişim' hareketi sonrası CHP içerisinde düzenlenen gizli toplantılar geçtiğimiz günlerde ifşa olmuştu. Bu gelişmelerin ardından CHP tarafından fonlanan medya da Kılıçdaroğlu'nu sorgulamaya başladı. Kılıçdaroğlu bu hamlelerin ardından fondaş medyanın para musluğunu kesti. Kılıçdaroğlu'nun kendisini desteklemeleri karşılığında medyayı paraya bağlamasının ortaya çıkmasının ardından, bazı gazetecilerin de para karşılığı haber yaptığı iddiası gündeme bomba gibi düştü. Sabah Gazetesi yazarlarından Hasan Basri Yalçın, fondaş medya ve gazetecilerin satın alınması ile ilgili iddiaları köşesinde kaleme aldı. İşte o yazı...
İşte Hasan Basri Yalçın'ın "Muhalif medyanın tüccarları" başlıklı o yazısı
Muhalif medyanın neden bu kadar saldırgan olduğu anlaşılır hâle geldi. Meğerse ortada büyük paralar varmış. CHP ve CHP'ye ait belediyelerle büyük bir tezgâh kurmuşlar. Aldıkları paranın hakkını vermek için de sınır tanımayan bir saldırganlık içine girmişler.
Biz garibanlar da anlamaya çalışıyoruz. Nasıl olur da "Kılıçdaroğlu aday olmasın" diyen bir gazeteci iki ay içinde en güçlü Kılıçdaroğlu destekçisi olur, birkaç sonra da Kılıçdaroğlu'nu yerden yere vurur? Meğerse bunlar hep ödemelerle oluyormuş.
CHP, Halk TV'ye para veriyormuş. Kılıçdaroğlu, kimin hangi gazetecilere yazı yazması için para verdiğini biliyormuş. Meğerse biz bilmiyormuşuz. En azından ben bilmiyormuşum.
"Biz muhalefette bile böyle bir pazar kurmuşken onlar kim bilir iktidarda nasıl bir pazar kurmuşlardır" diye düşünürlermiş.
Halbuki tam tersi... İktidara yakın medyada bir yerleri haraca bağlayan hiçbir gazeteci görmedim. Kimsenin görebileceğini de sanmıyorum. Hele hele bahsi geçen rakamları gördükçe insanın nutku tutuluyor.
Hani ucundan dönmüşüz diye söz var ya; adamlar sadece iktidarda bir siyaset değişimi değil, muhalefette kurdukları kirli tezgâhları da iktidara taşımak istemişler. İktidarı bir ganimet gibi gördüklerini anlıyorum.