A HABER GALERİ
Karabağ Zaferi’nin yıl dönümü! Aliyev'in anlatırken gözleri doldu: Budur Azerbaycan budur Azerbaycan halkı
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Karabağ zaferinin birinci yıldönümü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Aliyev, işgalden kurtarılan topraklara ziyaretini anlatırken gözleri doldu. Zaferin kazanılmasında Türkiye'nin büyük payı olduğunu da vurgulayan İlham Aliyev, "Türkiye bizim yanımızda olarak tüm dünyaya mesaj vermiş oldu ki 'karışmayın, müdahale etmeyin, Azerbaycan hak yolundadır. Eğer karışırsanız, müdahale ederseniz Türkiye'yi göreceksiniz.' Bu elbette çok büyük üstünlük ve avantajdı" ifadelerini kullandı.
- 1
- 15
![Karabağ Zaferi’nin yıl dönümü! Aliyev’in anlatırken gözleri doldu: Budur Azerbaycan budur Azerbaycan halkı](https://iaahbr.tmgrup.com.tr/543a5a/0/0/0/0/0/0?u=https://iahbr.tmgrup.com.tr/album/2021/09/27/1632736040223.jpg&mw=730&l=1)
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, işgalden kurtarılan topraklara yaptığı ziyarette hissettiklerini anlatırken duygu dolu anlar yaşadı.
Aliyev, Ermenistan'ın işgali altındaki toprakların kurtarılması için 27 Eylül 2020'de başlatılan 44 günlük savaşın birinci yılında, Anadolu Ajansına değerlendirmelerde bulundu.
Yaklaşık 30 yılın ardından Ermenistan'ın işgalinden kurtarılan topraklara sık sık ziyaretler düzenlediğini belirten Aliyev, ziyaretlerine ilişkin görüntülerin de Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Mihriban Aliyeva tarafından kaydedildiğini ve paylaşıldığını hatırlattı.
- 2
- 15
![Karabağ Zaferi’nin yıl dönümü! Aliyev’in anlatırken gözleri doldu: Budur Azerbaycan budur Azerbaycan halkı](https://iaahbr.tmgrup.com.tr/a11227/0/0/0/0/0/0?u=https://iahbr.tmgrup.com.tr/album/2021/09/27/1632736040065.jpg&mw=730&l=1)
Bu durumun kendiliğinden geliştiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Aliyev, şunları kaydetti:
"Doğal olarak oluştu, bunu planlamıyorduk. Biz ilk kez Şuşa'ya gittiğimizde Bakü'den çok erken çıkmıştık. Çünkü o zaman yol çok uzundu. O zaman bir Zafer yoluyla Fuzuli'den Şuşa'ya neredeyse 3 saatte gitmiştik. Yollar kar ve buz tutmuştu. Sabah erkenden çıkmıştık ve hava karanlıktı. Hava aydınlandıkça çok güzel manzara oluştu ve Mihriban Hanım kendi telefonuyla çekmeye başladı. Beni çekti, ben de dedim ki 'Yolumuz Şuşa'yadır'. Böyle başladı. Bu bir özel teşebbüstür, çünkü benim ziyaretlerimi genellikle resmi heyet çekiyor. Buysa yeni bir yaklaşımdır. Biliyorum ki çoğu kimsenin hoşuna gitti bu. Bizim de hoşumuza gitti."
- 3
- 15
![Karabağ Zaferi’nin yıl dönümü! Aliyev’in anlatırken gözleri doldu: Budur Azerbaycan budur Azerbaycan halkı](https://iaahbr.tmgrup.com.tr/c9ce10/0/0/0/0/0/0?u=https://iahbr.tmgrup.com.tr/album/2021/09/27/1632736039719.jpg&mw=730&l=1)
'BUDUR AZERBAYCAN, BUDUR AZERBAYCAN HALKI'
Eşi Mihriban Aliyeva'nın çektiği görüntülerdeki sözlerini hangi duygularla söylediğini anlatırken gözleri dolan Cumhurbaşkanı Aliyev, şöyle devam etti:
"Bu sözleri söylerken benim gözümün önüne ilk önce o bölgelerde yaşamış insanlar geliyordu. Ben her şeyden önce onlar için bunu söylüyordum. Çünkü onlar hasret içerisindeydi. 30 yıl hasret içerisindeydiler ve ben oraya gelmişim bu binayı görüyorum, o görmüyor. O bizim gözlerimizle onu görmeli. Her zaman gözümün önünde onlar vardı. O kadar eziyet çektiler. Fakat dik durdular, sağlam durdular. Budur Azerbaycan, budur Azerbaycan halkı. Sizi de duygulandırdım ben."
- 4
- 15
![Karabağ Zaferi’nin yıl dönümü! Aliyev’in anlatırken gözleri doldu: Budur Azerbaycan budur Azerbaycan halkı](https://iaahbr.tmgrup.com.tr/47e9e7/0/0/0/0/0/0?u=https://iahbr.tmgrup.com.tr/album/2021/09/27/1632736033800.jpg&mw=730&l=1)
SORU: Sayın Cumhurbaşkanı, AA'nın röportaj talebini kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Önemli bir tarihteyiz. Azerbaycan'ın zaferinin, yaklaşık 30 yıl boyunca işgal altında olan topraklarını kurtarılmasına başlandığı 27 Eylül'ün birinci yılındayız. O güne dönmek istersek, Azerbaycan neden karşı atağa geçti?
ALİYEV : Ermenistan'ın bize karşı son dönemdeki provokasyonları düzenli hale gelmişti. Bize yönelik açıklamaları ve attıkları adımlar, Ermenistan'ın yeni savaşa hazırlandığını gösteriyordu. Bunun sebeplerini bugüne kadar da anlayabilmiş değilim. Çünkü başka bir devletin toprağını 30 yıl boyunca işgal altında tutan bir devlet yeni savaş istiyorsa bunun nedeni çok ciddi araştırılmalıdır. Sözlerimi kanıtlayan adımlar da göz önündedir. Çünkü temmuzda Azerbaycan-Ermenistan sınırında, Ermenistan askeri provokasyon yaptı ve bu provokasyon sonucu 13 asker ve sivil yaşamını yitirdi. Azerbaycan o zaman düşmana hak ettiği yanıtı verdi fakat biz devlet sınırını geçmedik. Sadece, onları girdikleri Azerbaycan arazilerinden çıkardık ve birkaç gün süren çatışma sona erdi.
"Operasyon büyük zaferle sonuçlandı"
Daha sonra ağustosta bir sabotaj grubu gönderdiler. Temas hattını geçtiler ve orada bizim askerlerimiz onlara silah bıraktırdı. Bir yıl önce Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda yaptığım konuşmada Ermenistan'ın yeni savaşa hazırlandığını demiştim. Üç gün sonra bizim mevzilerimiz ve yerleşim birimlerimiz yeniden topçu atışı altına alındı. Yine şehitler verdik. Ve benim emrimle geniş kapsamlı karşı saldırı operasyonuna başladık ve bildiğiniz gibi bu operasyon büyük zaferle sonuçlandı. Bir yıla dönüp baktığımızda elbette tüm bu gelişmeleri, tüm bu olayları daha net analiz etme olanağı elde ediyoruz.
Görünen o ki Ermenistan yönetimi, iktidara yeni gelmiş yönetim herhangi bir askeri başarıyla da övünmek istiyordu, herhangi bir askeri başarı elde etmek istiyordu. Fakat hesapları tutmadı, çok büyük hata yaptılar. Bunun sonucunda da acı yenilgiye uğradılar.
- 5
- 15
![Karabağ Zaferi’nin yıl dönümü! Aliyev’in anlatırken gözleri doldu: Budur Azerbaycan budur Azerbaycan halkı](https://iaahbr.tmgrup.com.tr/1b0fa6/0/0/0/0/0/0?u=https://iahbr.tmgrup.com.tr/album/2021/09/27/1632736035610.jpg&mw=730&l=1)
SORU: Sayın Cumhurbaşkanı, bu savaş önlenemez miydi? Çok uzun süre faaliyet gösteren Minsk Grubu eş başkanlarının temasları vardı. Minsk Grubu eş başkanları veya başka faktörler bu savaşı önleyebilirler miydi, nasıl önlemeleri gerekirdi aslında?
ALİYEV : Tabii önleyebilirlerdi. Defalarca ben bu konuyla ilgili görüşlerimi bildirmiştim. Minsk Grubu zamanında Ermenistan'a ciddi baskı yapsaydı tabii ki Ermenistan işgal altında tuttuğu topraklardan çıkmak mecburiyetinde kalacaktı. Böyle bir durumda savaşa gerek kalmazdı. Minsk Grubuna eş başkanlık eden üç devlet BM Güvenlik Konseyinin üç daimi üyesi olmasına rağmen onlar bu baskıyı yapmadı. Bunlar dünya çapında en güçlü ülkeler olarak kabul ediliyor. Onların siyasi ağırlıkları, siyasi olanakları yok muydu ki Ermenistan'a bu ciddi mesajları göndersinler. Sadece 'ne savaş ne barış' siyasetini tercih ediyorlardı.
Ermenistan tarafından 30 yıl boyunca işgal altında tutulan Karabağ, 27 Eylül 2020 tarihinde resmen kurtarıldı. Türkiye'nin destek verdiği, yerli ve milli İHA-SİHA sistemlerinin tarih yazdığı destan Azerbaycan halkı tarafından birinci yılında coşkuyla anıldı.
"Savaş olmasın, kan dökülmesin"
Diğer taraftan ben Minsk Grubu eş başkanlarına ve diğer büyük devletlere Ermenistan'a yaptırım uygulamaları konusunda defalarca müracaat ettim. Bu da savaşı önleyebilirdi. Çünkü bu yaptırımlar, Ermenistan'a büyük sıkıntılar yaşatacaktı ve onlar bizim toprağımızdan çıkmaya mecbur kalacaktı. Biz sorunun barış yoluyla çözülmesi için tüm yolları kullandık. Savaş olmasın, kan dökülmesin. Fakat bunun yanında ben diyordum ki biz bu durumu kabullenmeyeceğiz, ne pahasına olursa olsun kendi topraklarımızı kurtaracağız. Sadece şans veriyorduk.
"Minsk Grubu olumlu ve cesaretli adımlar atmalıydı"
Ermenistan'da 2018'de iktidara gelen yeni yönetim müzakere sürecine de büyük darbe vurdu. Çünkü onların uygunsuz ve sorumsuz açıklamaları müzakere sürecini felç etti. Bu durumda Minsk Grubu olumlu ve cesaretli adımlar atmalıydı fakat onlar sadece gözlemliyorlardı. Sadece seyirci gibi yaklaşıyorlardı buna. Dolayısıyla 2. Karabağ Savaşı'nın başlamasında elbette en büyük sorumluluk Ermenistan'dadır. Aynı zamanda Ermenistan'ı zamanında durdurmayan büyük devletler de sorumluluk taşıyor.