A HABER GALERİ
Detaylar açıklandı! Yılbaşı tatili ne zaman başlıyor? Yılbaşında sokağa çıkma yasağı var mı, kaç gün olacak?
Son dakika... Yılbaşında sokağa çıkma yasağı kaç gün olacak? Türkiye'de koronavirüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıyor. Yılbaşı için geri sayım başlarken kısıtlamaların detayları araştırılmaya başlandı. İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelge ile merak edilen sorular yanıt buldu. Peki, yılbaşı tatili ne zaman başlıyor? Yılbaşında sokağa çıkma yasağı var mı, kaç gün olacak? İşte haberin detayları...
Son dakika... Yılbaşı sokağa çıkma yasağı kaç gün olacak? Yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle yurt genelinde bir takım önlemler alındı. Pandeminin etkilerini azaltmak için alınan tedbirler kapsamında hafta içi belirli saatlerde hafta sonu ise tam gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıyor. Yılbaşında uygulanması beklenen sokağa çıkma kısıtlamasının detayları açıklandı. Peki, yılbaşı tatili ne zaman başlıyor? Yılbaşında sokağa çıkma yasağı var mı, kaç gün olacak? İşte merak edilenler...
YILBAŞI SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI NE ZAMAN BAŞLIYOR?
Yılbaşında uygulanacak sokağa çıkma yasağı 31 Aralık Perşembe günü saat 21.00'de başlayacak. 3 gün sürecek kısıtlama 4 Ocak Pazartesi saat 05.00'te sona erecek.
Başkan Erdoğan konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Elde edilen kazanımları güçlendirmek için sokağa çıkma sınırlaması 31 Aralık Perşembe saat 21.00'den 4 Ocak saat 05.00'e kadar kesintisiz uygulanacaktır." dedi.
TÜRKİYE'NİN KORONAVİRÜSLE MÜCADELESİNDE SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, "covid19.saglik.gov.tr" adresinden paylaşıldı.
Güncel verilere göre, son 24 saatte 205 bin 809 Kovid-19 testi yapıldı, 26 bin 410 kişinin testi pozitif çıktı, hasta sayısı 4 bin 103 olarak kayda geçti, 246 kişi yaşamını yitirdi. Böylece Türkiye'de en yüksek Kovid-19 kaynaklı günlük can kaybı kayıtlara geçti,
Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 2,9, yatak doluluk oranı yüzde 55,8, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 73,7 ventilatör doluluk oranı yüzde 41,5, ortalama temaslı tespit süresi 10 saat, filyasyon oranı ise yüzde 99,9 olarak gerçekleşti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından günlük verilere ilişkin yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
"Bugün tespit edilen 4 bin 103 yeni hastamız var. Ağır hasta sayımız düşmeye devam ediyor. Aktif vaka sayımız da azalmaya başladı. Tedbirlerin bu hafta sonundan itibaren etkisini daha çok göstermesini bekliyoruz. Mücadeleye ara vermeden devam edelim."
Sağlık çalışanları için "meslek hastalığı" ve "vazife malullüğü" genelgesi
Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tanısı ile tedavi gören ve hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının meslek hastalığı veya vazife malulü hükümlerinden yararlanmalarına ilişkin genelge yayımladı.
Sağlık Bakan Yardımcısı Sabahattin Aydın imzasıyla gönderilen genelgede, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 14. maddesinde, "Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir." hükmüne yer verildiği belirtildi.
Vazife malullüğüne ilişkin uygulamaların, aynı kanunun 47. maddesinde ele alındığı hatırlatılan genelgede, bu kapsamda çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı ortaya çıkan meslekte kazanma ya da çalışma gücü kayıpları ile vefat hallerinde sigortalıların, illiyet bağının kurulması şartıyla "meslek hastalığı" ile "vazife malullüğü" kapsamındaki sosyal güvenlik haklarından yararlandırılabildikleri kaydedildi.
ECZACILAR BİRLİĞİNDEN ÇİN'DEN GELECEK AŞIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA: AŞIYA GÜVENİN
Türk Eczacıları Birliğinden (TEB) Çin'de üretilen koronavirüs (Kovid-19) aşısına ilişkin, "Bu aşının güvenliği yüzlerce insanın katıldığı Faz 2 çalışmalarında kanıtlanmıştır. Bu sonuç, kısa vadede ağır bir yan etkisinin olmayacağı anlamına gelmektedir." değerlendirmesi yapıldı.
TEB'den yapılan yazılı açıklamada, aşı konusundaki çalışmalar devam ederken bu sürecin pek çok dezenformasyonu, bilimsel temeli olmayan söylentileri de beraberinde getirdiğine işaret edildi.
Ölümcül bir salgın ile karşı karşıya olunduğuna işaret edilen açıklamada, sadece bilime ve bilim insanlarına itibar edilmesi gerektiği vurgulandı.
Bugüne kadar dünyada 72 milyona yakın insanın Kovid-19 virüsüne yakalandığı, 1 milyon 643 bin 339 kişinin de kaybedildiği anımsatılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
"İnsanlar, korku ve endişeyle bu sürecin sona ermesini bekliyor. Ancak bir gün gözümüzü açtığımızda Kovid-19 geçmiş olmayacak. Bu büyük felaket ancak aşıyla ve ilaçla durdurulabilir. Bu nedenle tüm dünya Kovid-19'dan korunma ve tedaviye odaklanmış durumda; şu anda 11 aşı, Faz III uygulamasını tamamlamak üzere; yani çok sayıda insanda bu aşıların etkinliği ve güvenilirliği araştırılmaktadır."
Açıklamada, her ülkenin kendi kendine aşı geliştirmediğine, aşı geliştirme süreçlerinin dünyanın neresinde olursa olsun Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yakından izlendiğine vurgu yapılarak, aşıyla ilgili bildirilen yan etkilerin de yine DSÖ'nün bağımsız bilim insanlarınca oluşturulmuş bir komitede değerlendirildiği ifade edildi.
SALGINLA MÜCADELEDE "TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIĞI" SAĞLAMANIN YOLU KOVİD-19 AŞISI
Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, gelecek günlerde Türkiye'de uygulanmaya başlanması planlanan Çinli SinoVac firmasının geliştirdiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı ve salgınla mücadeleye ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Aşının menşeinin değil, güvenirlik ve etkililiğinin önemli olduğunu vurgulayan Oğuztürk, SinoVac'ın aşısının üretiminde kullanılan inaktif yani ölü virüs tekniğinin, uzun yıllardır birçok virüs ve bakteriyle mücadele için uygulandığına dikkati çekti.
Oğuztürk, bu sebeple inaktif aşının uygulanmasından sonra meydana gelebilecek yan etkilerin bilindiğini belirterek, "İnaktif aşılar yapıldığında, uygulama yerinde hafif kızarıklık, hafif ateş veya halsizlik durumları ortaya çıkabilir. Ama bunun kısa bir süre sonra geçtiğini ve ciddi anlamda bir yan etkisinin olmadığını çok net bir şekilde ifade edebiliriz." dedi.
ANTALYA'DA 8 ARALIK'TAN SONRA VAKA SAYISI YÜZDE 100 DÜŞÜŞ GÖSTERDİ
Antalya İl Sağlık Müdürü Ünal Hülür, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelenin devam ettiğini belirterek, "Filyasyon ekipleri ve hastanelerin üstün gayretleriyle kentteki vaka sayısı 8 Aralık'tan bu yana yüzde 100 düşüş göstermiştir." dedi.
Kentteki filyasyon ekiplerinin çalışmalarına eşlik eden Hülür, yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığının talimatları ve rehberliği doğrultusunda tüm kurumlarla sıkı bir iş birliğiyle ve koordineli çalıştıklarını söyledi.
Salgının hem kaynağını bulmak hem de pozitif vakanın temaslılarını bularak toplumdan izole etme çalışmalarına devam ettiklerini vurgulayan Hülür, şunları kaydetti:
"835 sağlık personelinden oluşan 402 filyasyon ekibi üstün gayret göstererek görev yapıyor. Salgının başladığı günden bu yana 223 bin 750 filyasyonda bulunuldu. 1-18 Aralık'ta ise 50 bin 12 filyasyonda bulunduk. Filyasyon ekipleri ve hastanelerin üstün gayretleriyle kentteki vaka sayısı 8 Aralık'tan bu yana yüzde 100 düşüş göstermiştir. Kurallara uyan tüm vatandaşlar ile fedakar sağlık çalışanlarına teşekkür ediyorum."
SAĞLIK BAKANI KOCA: TEDBİRLERİN ETKİSİ GÖRÜLMEYE BAŞLANDI
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul'daki il sağlık yöneticileri ve hastane başhekimleriyle bir araya geldi.
Bakan Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, il sağlık yöneticileri ve hastane başhekimleri ile İstanbul'daki rutin değerlendirmelerini yaptıklarını belirtti.
Paylaşımında, tedbirlerin etkisinin görülmeye başladığına dikkati çeken Koca, şunları kaydetti:
"Son hafta içinde pozitif vaka sayısındaki azalma yüzde 20'yi buldu. Hastanelerimizde bunun yansımasını gördük. Polikliniklerde yaklaşık yüzde 30, hastaneye yatışlarda yüzde 15, yoğun bakımda ise yüzde yüzde 10 azalma oldu. Yatak doluluk oranı yüzde 55, yoğun bakım doluluk oranı yüzde 65,658'den 1934'e çıkarılan filyasyon ekiplerimiz yaygın temaslı taraması yapıyor. Birlikte tedbirlere uyum ve mücadele sonuç vermeye başladı. Ancak günlük toplam vaka düşüşüne rağmen son günlerde evde bulaşma oranı yükseldi. Evde kalırken tedbirleri elden bırakmayalım. Mücadeleye birlikte ve ara vermeden devam edelim."
