CANLI YAYIN
A HABER GALERİ
Yerli enerjinin milli oyuncuları! Silivri Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesisi'nin kahramanları konuştu
Türkiye'nin enerji ihtiyacına can suyu olan Silivri Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisi, 7/24 çalışıyor. İşletme ve proje dahilinde toplamda bin 300 çalışan var. Sadece Türkler çalışmıyor; Hindistan, İran, İngiliz, Amerika ve Mısırlıların da görev aldığı çok uluslu bir organizasyon. Silivri doğal ğaz deposundaki kahramanlar konuştu.
Türkiye; Karadeniz'de bulduğu doğalgaz rezervlerini her geçen büyütürken, depolama alanları da gün geçtikçe artırıyor. Enerji arz güvenliğinin son derece kritik olduğu günlerde, Türkiye bu alanda dev bir yatırımı hizmete aldı.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.'ye (BOTAŞ) ait Silivri Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisi, yeni kapasitesiyle 16 Aralık'ta Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hayata geçirildi.
7/24 ÇALIŞIYOR, EKİPLER HAZIR
Avrupa'nın en büyük, Türkiye'nin ilk yer altı tesisi olan Silivri Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi, kapılarını SABAH'a açtı. Marmara'ya yapılan dev doğalgaz deposu, Kalyon-Kolin imzası taşıyor.
Öncelikle sondaj gemileriyle denizin 2 bin metre altında, 18 kuyu açıldı. Karayla deniz arasındaki doğalgaz akışını sağlamak için de Silivri açıklarında Anadolu-01 ve Aras deniz platformları kuruldu.
Sondaj platformunda görev alan mühendisinden işçisine herkes 7/24 çalışıyor. Çalışan personel, deniz üzerinde yer alan sondaj platformuna çıktıktan sonra 30 gün boyunca karaya bir daha ayak basmıyor. Acil durumlar için sağlık ekibi hazır bekliyor.
KENDİ KENDİNE YETEN BİR TESİS
Silivri'deki tesis, günlük 45 milyon metreküp enjeksiyon ve 75 milyon metreküp geri üretim kapasitesine sahip. Yani Türkiye'nin en yoğun tüketim döneminde bile talebin 4'te 1'ini tek başına karşılayabilecek.
Aynı zamanda kendisine yeten bir tesis olarak göze çarpıyor. Elektrik ihtiyacının tamamı 4,2 megavat kurulu güce sahip rüzgâr türbiniyle karşılanıyor. Yağmur suları ve arıtılan atık sular ise yeşil alanları sulamak için kullanılıyor.
HER MİLLETTEN ÇALIŞAN VAR
İşletme ve proje dahilinde toplamda bin 300 çalışan var. Her yaş grubundan personelin yer aldığı projede, yeni mezunlara da kariyer fırsatı sunuluyor.
Petrol ve Doğalgaz, Elektrik, Makine Mühendisliği ise tercihlerde öne çıkıyor. Sadece Türkler çalışmıyor; Hindistan, İran, İngiliz, Amerika ve Mısırlıların da görev aldığı çok uluslu bir organizasyon.
BÜYÜK BİR GURURLA SEVEREK ÇALIŞTIM
İnşaat Mühendisi Bediz Salduz (37), Iğdırlı ve bir çocuk babası Salduz, şunları söylüyor: "Böyle bir projenin bitirilmesi ülke adına da önemli. O nedenle böyle bir projede çalışmaktan gurur duyuyorum. Hem mesleki hem kişisel bana çok şey kattı. Projenin kapsamını gördükçe ne kadar güzel bir işin içinde olduğumu fark ettim.
Yapım aşamasında da severek çalıştım. Daha çok sahada başladık. Keyif alarak çalıştım. Çevreye duyarlı, enerji arzında kritik öneme sahip bir projenin bir mühendis olarak parçası olmak; bizler için mesleki anlamda çok değerli. Ülkeye sağladığı katma değer de göz önünde bulundurulduğunda ise gurur verici."
BİR DERDİMİZİ, BİR GAYEMİZ VARDI
Petrol ve Doğal Gaz Mühendisi Osman Ekinci (31), ODTÜ mezunu. "Evimiz de işimiz de burası" diyor. Ekinci, "Sondaj platformlarında çalışmak gerçekten bizleri çok zorladı. Petrol ve doğal gaz sektöründe kulelerde çalışmak, 7/24 bir işin sürekliliğini sağlamak büyük bir sabır istiyor. Bu başarıya ulaşmak kolay olmadı.
Bizlerin burada bir derdi, bir gayesi vardı. Sonunda da ona ulaştık. Hem Türkiye hem dünya bazlı çok kapsamlı büyük bir projenin içerisinde olmak gerçekten gurur verici. Stabil bir iş yerinde çalışmaktansa kapsamlı bir projede çalışmak bana çok şey kattı." ifadelerini kullanıyor.
BİR VİZYON PROJESİ
Endüstri Mühendisi Burak Hızarcı (30) Yıldız Teknik Üniversitesi'nden mezun olmasının ardından BOTAŞ'ta görev aldı. Evli ama o da diğer arkadaşları gibi evinden uzakta kalıyor. Hızarcı şöyle konuşuyor: "Proje kontrol mühendisi olarak işe başladım. Benim görevim projenin planlarının saha aktiviteleriyle karşılaştırılması.
Doğal gaz depolama tesisleri, bir vizyon projesi aslında. Enerji krizi baş göstermeden önce bu tesisin temelleri atılmıştı. Çok büyük bir gurur açıkçası. Burada çalışınca milli bir hissiyat içerisine giriyorsunuz. Sanki milli takımın bir oyuncususunuz gibi. Bu tesisin var olması milli gururdur."
