A HABER GALERİ
KKTC "Geri dönüş yok" dedi! Yunanistan ve ABD'den provokatif açıklamalar geldi! AK Parti'den sert tepki
KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından insani nedenlerle hazırlanan Pile-Yiğitler Yolu Projesi, adada iplerin gerilmesine neden oldu. Türk askeri ile BM Barış Gücü askerleri arasında gerginlik yaşandı. Öte yandan olayla ilgili Yunanistan ve ABD'den de provokatif çıkışlar geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulunurken, 'BM Barış Gücü'nün Pile-Yiğitler Projesi yolunun inşa sürecine ilişkin takındığı tavır kabul edilemez ve son derece yanlış olmuştur.' ifadelerini kullandı. Diğer yandan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada kararın yeniden gözden geçirilmesi konusunda çağrı yapılırken MHP lideri Devlet Bahçeli olaya ilişkin 'Her ihanetin koç başı ABD' ifadelerini kullandı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığından, Pile-Yiğitler Projesi yolunda dün Birleşmiş Milletler Barış Gücü (BMBG) askerlerine ve araçlarına saldırı düzenlendiği yönündeki iddiaların asılsız olduğu belirterek, "BMBG'nin bugün Kıbrıs Türk tarafına karşı takındığı taraflı ve kabul edilemez tavır, BMBG'nin ülkemizdeki varlığını sorgulatmakla kalmayıp BM'nin itibarını ve inandırıcılığını da zedelemektedir." denildi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Pile köyünde yaşayan Kıbrıs Türklerinin KKTC topraklarına ve Pile'deki arazilerine ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla Pile-Yiğitler yolu yapımına dün başlanıldığı belirtildi.
Bu yol yapım projesinin tamamen insani amaç taşıdığının altı çizilen açıklamada, "Hal böyle olmasına rağmen bugün BMBG askerleri tarafından bölgede emniyeti sağlamak amacıyla bulunan polisimize ve yol inşaat ekibine KKTC toprakları içinde fiziksel müdahalede bulunulmuş, yol yapımı engellenmeye çalışılmıştır. BMBG'nin bu olay sırasındaki tutumu kabul edilmezdir." ifadesine yer verildi.
"GERGİNLİĞE BM ASKERLERİ VE PERSONELİNİN TUTUMU NEDEN OLDU"
Açıklamada, KKTC güvenlik güçlerinin BMBG askerlerine ve Birleşmiş Milletler (BM) araçlarına saldırıda bulunduğu yönündeki iddialar hatırlatılarak, şunlar kaydedildi:
"BMBG'nin açıklaması ve bazı ülkelerin benzer açıklamalarında, yaşanan durum çarpıtılmakta BM askerine ve araçlarına saldırıda bulunulduğu iddia edilmektedir. Bu iddialar asılsızdır. Sahada sadece polisimiz bulunmaktadır ve KKTC topraklarında bulunan polisimizin görevi yol çalışmalarını gerçekleştiren sivil ekibin güvenliğini sağlamaktır.""Bölgede meydana gelen gerginlik BM askerleri ve personelinin tutumu ve yol yapımını sürdüren ekibimiz ve bu ekibin güvenliğini sağlayan polisimize yaptığı fiziksel müdahale ve engellemelerden kaynaklanmıştır."
Pile-Yiğitler yolu projesinin 25 yıllık bir geçmişi olduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Pile – Yiğitler yolu projesi hususunda Kıbrıs Türk tarafının yapıcı tutumu ve bu yönde yaptığı tüm çağrılara rağmen bugüne kadar Pile'de yaşayan vatandaşlarımızın günlük hayatlarını kolaylaştırıcı adımlar atılmamış ve iyi niyetimiz karşılık görmemiştir. Bu nedenle Ada'nın eşit ortağı olan Kıbrıs Türk tarafı Pile – Yiğitler Yolu'nun tamamlanması için gerekli çalışmaları, BMBG'yi bilgilendirmek suretiyle başlatmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.
"BMBG'NİN TAVRI BM'NİN İTİBARINI VE İNANDIRICILIĞINI DA ZEDELEMEKTEDİR"
Açıklamada, "Öte yandan 1996 yılında, Rumlar tarafından bilinçli bir şekilde Türk arazileri istimlak edilmek suretiyle inşa edilen Larnaka-Dikelya-Ayia Napa yol yapımı ve yine 2004 yılında Rum tarafınca inşa edilen Pile-Voroklini yol yapımına Kıbrıs Türk tarafının tüm itirazları ve protestolarına rağmen sessiz kalarak izin vermiştir. BMBG'nin bugün Kıbrıs Türk tarafına karşı takındığı taraflı ve kabul edilemez tavır BMBG'nin ülkemizdeki varlığını sorgulatmakla kalmayıp Birleşmiş Milletlerin itibarını ve inandırıcılığını da zedelemektedir." ifadelerine yer verildi.BMBG'den Kıbrıs Türkleri ve Rumlara eşit mesafede bir tutum sergilenmesi çağrısı yapılan açıklamada, "KKTC'de Kıbrıs Türk tarafının iyi niyetinden bilistifade mevcudiyetini ve faaliyetlerini sürdüren BMBG'den beklentimiz bu taraflı tavrını gözden geçirerek, Pile-Yiğitler yol yapımı çalışmalarımıza fiziksel müdahale ve engelleme çabalarına derhal son vermesi, söylem ve eylemlerinde Kıbrıs Türkleri ve Rumlara eşit mesafede bir tutum benimsemesi yönündedir." denildi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, olaya ilişkin açıklamalarda bulunarak konunun tamamen insani olduğunu ve Pile halkının ulaşım sorununu çözme niyetinde olduklarını söyledi. Tatar, "Pile halkı aslında 10 dakikada gidebileceği yolu bir saatte gidiyor" dedi. Yolun büyük bir kısmının KKTC toprağı olduğunu söyleyen Tatar, "Kimsenin toprağında, malında gözümüz yok" ifadelerini kullandı. Ayrıca Tatar, "Pile halkı çok şikayetçi, çünkü 10 dakikalık yolu bir saatte gidip geliyorlar. Rumların da bu tarafa geçmesi ile trafik daha da yoğunlaştı. Aslında o bölgede batı kapısı dediğimiz bir kapı vardır ve onun kullanılması ile ilgili İngiliz İdaresi'ne başvuru yapıldı. Ancak olumlu bir yanıt alınamadı. Biz de Pile-Yiğitler Yolu Projesi'ni hayata geçirmeyi planladık." dedi.
Dr. Eray Güçlüer konuya ilişkin A Haber ekranlarında açıklamalarda bulundu:
Burada bir sınır hattı yok. Bir ara bölge var. BM kontrolünde olan derinliği birkaç metre olan bir ara bölge var. Bu bölgenin içerisinde de Pile diye isimlendirdiğimiz bir köy var. Burada Türkler ve Rumlar bir arada yaşıyor.
11 kilometrelik bir yol var bunun yaklaşık 7-8 kilometresi Türk tarafında 3 km'si de ara bölgede yer alıyor. İnsanlar ara bölgede yaşıyor. Burada insanlar ara bölgede yaşıyor diye yol yapılmayacak mı?
Ayrıca burada Yunanların bir kışkırtması var. Türkler KKTC topraklarına geçiyorlar diye bir kışkırtma var. Üstelik BM tarafsız kalması gerekirken hatta yardım etmeleri gerekirken yolu kapatıyorlar. Buradaki insanlar nasıl ulaşım sağlayacaklar? Bu görüntüler BM kuruluş anlaşmasının ruhuna uygun mu? Barışı ve huzuru koruması gerekenler, barışı ve huzuru engelliyor.
Burada bir art niyet var. Kıbrıs'ta BM'ye ihtiyaç yok sınıra ihtiyaç var. BM'nin Rum taraftarlığı yapmasını kınıyorum.
Ancak Yunanistan ve ABD'deki Yunan lobileri durumdan rahatsızlığını dile getirmekten geri durmadı.
MİÇOTAKİS KIBRISLI TÜRKLERİ SUÇLADI
Görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan Miçotakis, olayları çarpıtmaya çalışırken Kıbrıslı Türkleri suçladı. "Cumhurbaşkanı Hristodulidis'le görüştüm. Kendisine, Kıbrıslı Türklerin BM barış gücü üyelerine yönelik kabul edilemez saldırılarını onaylamadığımı ifade ettim. Yunanistan ve Kıbrıs, uluslararası düzeyde uygun önlemleri almak için koordineli haldedir." dedi.
Türk düşmanlığı ile bilinen ABD'li senatör Bob Menedez ise, yol çalışmasının izinsiz olduğunu ileri sürerek 'derhal' sone erdirilmesi gerektiğini söyledi.
Kıbrıs Türklerinin Pile'deki arazilerine ulaşımını kolaylaştırmak için yapılmakta olan Pile-Yiğitler yolu, insani bir amaç taşımaktadır. Buna karşılık Kıbrıs'ta görev yapan BM Barış Gücü'nün Pile-Yiğitler Projesi yolunun inşa sürecine ilişkin takındığı tavır kabul edilemez ve son derece yanlış olmuştur. Barış Gücü'nün Rum Kesimi'ni memnun etmeye dönük söz konusu tavrı, bizatihi Kıbrıs'taki varlığını ve itibarını zedelemiştir.
Barış gücü, Rumlar tarafından Türk arazileri istimlak edilmek suretiyle inşa edilen Larnaka-Dikelya-Ayia Napa ile Pile-Voroklini yol yapımlarına izin vermiştir. Dolayısıyla Barış Gücü'nün bugün Kıbrıs Türk tarafına karşı takındığı tutum, çifte standart içermektedir ve Barış Gücü'nün tarafsızlığına ağır darbe vurmuştur.
Bu süreçte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne desteğimiz tamdır. Son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Hiç kimse Kıbrıs Türkü'nün iyi niyetini istismar etmeye kalkmamalıdır. Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün Kıbrıs Türklerine eşit mesafede, tutarlı ve çifte standart içermeyen tutum sergilemesi beklentimizdir. Cumhurbaşkanımızın BM platformlarında açık ve net şekilde dile getirdiği gibi, herkes Kıbrıs'ta iki eşit egemen halk olduğu gerçeğine tam saygı göstermelidir. KKTC'nin egemenlik haklarına kimse saygısızlık yapamaz…
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN ABD'YE TEPKİ: KARARI GÖZDEN GEÇİRİN
ABD'nin, 2020 Eylül ayında GKRY'ye yönelik silah ambargosunu kaldırma yönünde karar almasının ve bu kararın kapsamını 2022 yılında genişletmesinin ardından, bu defa sözkonusu kararı 1 Ekim 2023 itibariyle bir yıllığına uzatmış olmasını kınıyoruz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı'nın bu konuda vermiş olduğu haklı tepkiyi tümüyle destekliyoruz.
ABD'nin son dönemde Kıbrıs Türk tarafının hilafına bölgede attığı çeşitli denge bozucu adımların, bu ülkenin Kıbrıs Adası'nda uzun yıllarca muhafaza ettiği tarafsız konumunu zedelediğine ve Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmasına engel teşkil ettiğine KKTC ile birlikte pek çok defa işaret ettiğimizi bu vesileyle hatırlatmak isteriz.
ABD'yi, bölgedeki istikrar bakımından riskler barındıran sözkonusu politikalarını gözden geçirmeye bir kez daha davet ediyoruz.
Türkiye, garantör devlet sıfatıyla, tarihi ve hukuki sorumlulukları çerçevesinde, Kıbrıs Türkünün varlığını, güvenliğini ve huzurunu her daim temin etmeyi sürdürecektir.
BAHÇELİ'DEN YAZILI AÇIKLAMA
MHP Lideri Devlet Bahçeli, "KKTC'de Bir Yol Projesi Kapsamında Yaşanan Gerilimler ile ABD'nin PKK/YPG Terör örgütüyle Ortak Tatbikatına" yönelik yazılı açıklamada bulundu.
KALICI ÇÖZÜM HAM BİR HAYAL
"Kıbrıs'ta iki devletli çözüme kapalı duranlar, bununla da yetinmeyip Kıbrıs Türklüğünün müktesep haklarını ve eşit statüsünü yok sayanlar hukuki ve tarihi yanlışın içine düşen, aynı zamanda iki taraflı anlaşmazlığın canlı kalmasına hizmet eden çevrelerdir. Ada'da iki halk ve egemen iki devlet vardır.
Bu gerçekler kabul edilmeden adil ve kalıcı bir çözüm ortamının yeşermesi ham bir hayaldir.
Kıbrıs Türk halkının bağımsız ve egemen devleti vasıtasıyla Rumların idaresi altına heves edip azınlık statüsüne boyun eğmesi kesinlikle imkansızdır.
Eşitlik temelinde çözümden kaçmak bir defa çözümsüzlüğü siyasi strateji görenlerin hem tahakküm açmazı hem de çarpık mantığıdır.
KIBRIS'IN HUZURU DOĞU AKDENİZ'İN HUZURU
Kıbrıs Türklüğünün eşit statüsüyle egemen eşitliği mutlaka teyit ve tescil edilmelidir.
Ada'da iki halkın çıkarını ve varlığını, aynı zamanda eşit egemenlik haklarını müzakere etmekten kaçan ve kaçınan bir anlayışın barışa hizmeti düşünülemeyecektir.
Kıbrıs'ın huzuru demek Doğu Akdeniz'in huzuru demektir.
Bu huzur ortamı içinde, Akdeniz'in potansiyel yer altı kaynaklarının adaletli ve hukuk temelli paylaşımından başka da bir seçenek yoktur.
Kıbrıs Türk halkının temel ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla planlanan ve devreye sokulan insani projelere kemikleşmiş önyargılarla, siyasi hesaplarla engel olmaya kalkışmak çözüm arayışlarını kundaklayan, huzursuzluğu kamçılayan provokasyonlardır.
Kıbrıs'ta Yeşil Hat üzerindeki Pile Köyü'ne ulaşımı kolaylaştırmak için hazırlanan yol projesine, nereye ve kimlere hizmet ettiği az çok belli olan Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün haksız ve hukuksuz şekilde müdahil olması tam manasıyla ilkelliktir.
KKTC HÜKÜMETİ HAKLIDIR
Pile halkının taleplerini karşılamak amacıyla KKTC hükümetinin yol yapım faaliyetine Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün karşı çıkması, beton blokların proje sahasına yerleştirilmesi kaos ve kutuplaşmaya açıktan destek olmak ve çanak tutmaktır.
Barış Gücü'nün Rumların tahrik ve telkiniyle ortamı germesi sorumsuzluktur.
Birleşmiş Milletler Barış Gücü unsurlarına layık oldukları cevabı veren, fütursuz engelleme girişimlerini bertaraf eden KKTC hükümeti haklıdır, yapılan müdahale ve muameleler doğrudur, son tahlilde desteğimiz tamdır.
Birleşmiş Milletler, Rumların karanlık emellerine hizmetten, Kıbrıs'ın barış ve huzurunu bozucu teşebbüslerden derhal vazgeçmelidir.
Aksi halde sözde Barış Gücü'nün varlığı gayri meşru sayılacak, nitekim hiçbir saygınlığı ve bağlayıcılığı da kalmayacaktır.
Unutulmamalıdır ki, şartlar ne olursa olsun Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile güçlü dayanışmasını sonuna kadar sürdürecek, dostluk ve kardeşlik köprülerini titizlikle koruyacaktır.
KAN DÖKEREK KAYNAK DEVŞİRMEK ŞEYTANİ BİR FORMÜL
Uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların çiğnenmesine de göz yumulmayacaktır.
Kıbrıs'ta bu gerginlik ortadayken, ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG'li teröristlere silah eğitimi vermesi, üstelik Kamışlı'da terör örgütüyle ortak tatbikat düzenlemesi sınırlarımızın mücavir alanlarına yuvalanmış düşmanlığın ayan beyan göstergesidir.
ABD'nin sabırları taşıran sözde taktik ve stratejik adımları terörizme kuluçka işlevi görmektedir.
Bu ülke dostluk ve müttefiklik ilişkilerini pervasızca çiğnemektedir.
Geldiğimiz bu aşamada terörle mücadele esas itibariyle arkasındaki güçlerle mücadeleye sabitlenmiş ve kilitlenmiştir.
ABD'nin eğitip donattığı teröristleri Suriye'nin petrol varlığı etrafında konuşlandırması kan dökerek kaynak devşirmenin şeytani formülüdür.
Teröre destek vermek alçak bir terör yöntemidir.
Kaldı ki bölücü terör örgütünün hunhar sahibi bellidir.
Bu kapsamda Türkiye'ye sıkılan her kurşunun, yapılan her ihanetin koçbaşı ABD'dir.
Milliyetçi Hareket Partisi, ABD'yi terörle arasına kesin çizgilerle mesafe koymaya ve Suriye'den derhal çekilmeye davet etmektedir.
Şayet sınırlarımızın diğer bölgelerinde, ABD takviyeli husumet kuşatması devam ederse günü geldiğinde akıbetin nelere yol açacağını, iki ülke arasındaki görüş ve temas hattındaki mesafenin sıfıra düşmesi halinde nasıl bir hesaplaşmanın yaşanacağını bugünden kestirmek elbette mümkün olmayacaktır.
Bu itibarla terörle aynı hizada bulunan, aynı hedefte buluşan hangi ülke varsa aklını başına alması tarihi önem ve değerdedir. " dedi.