A HABER GALERİ
Katil yan mı çizdi? Netanyahu Beyaz Saray'da başka Tel Aviv'de başka konuştu
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu Gazze Planı ile ilgili yaptığı açıklamada, Trump ile kabul ettikleri ateşkes planına ters düşecek açıklamalarda bulundu.
Gazze'de binlerce sivili katleden Netanyahu, Trump'la imzaladığı ateşkesi kendi tabanı için çarpıttı.
ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray'da Gazze savaşına son vermek üzere bir planı kabul eden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington'daki imzasının üzerinden saatler geçmeden farklı açıklamalarla kendi kamuoyunu manipüle etmeye başladı.
Beyaz Saray'da ateşkese "evet" diyen Netanyahu, Tel Aviv'e giderken "İsrail ordusu Gazze'nin büyük bölümünde kalacak" diyerek plana ters düşen ifadeler kullandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD ziyareti ve ABD Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu Gazze Planı'na ilişkin bir video mesaj yayınladı.
ABD ziyaretini "tarihi bir ziyaret" olarak niteleyerek önemli sonuçlar elde ettiklerini söyleyen Netanyahu, kendi kamuoyuna bir kez daha yalanlar savurarak "Hamas'ın bizi izole etmesine izin vermek yerine işleri tersine çevirdik ve biz Hamas'ı izole ettik" ifadelerini kullandı.
"Gazze'de kalmaya devam edeceğiz"
Sosyal medyadan yayınladığı videoda, "Artık tüm dünya Hamas'a bizim Trump'la hazırladığımız şartları kabul etmesi için baskı yapıyor. Rehineler serbest kalacak, ama IDF (İsrail işgal güçleri) Gazze'nin çoğunda kalmaya devam edecek." sözleri dikkat çekti.
Ateşkese ters düştü
Netanyahu'nun açıklamaları, Trump yönetimiyle birlikte ortaya konan ve İsrail'in kademeli olarak Gazze'den çekilmesini öngören ateşkes planıyla açıkça çelişiyor.
Beyaz Saray'ın haritasına göre İsrail işgal güçlerinin üç aşamalı bir takvimle tamamen çekilmesi, Gazze çevresinde ise uluslararası güçlerin konuşlanması planlanıyordu. Ancak Netanyahu, kendi tabanına "çekilmiyoruz" mesajı vererek imzaladığı mutabakatı fiilen boşa düşürdü.
"Filistin Devleti'ne karşı olduğumuzu söyledik"
Kamera arkasındaki kişinin sorduğu "Filistin Devleti'nin kurulmasını kabul edip etmediği" yönündeki soruya da yanıt veren Netanyahu, "Kesinlikle hayır. Anlaşmada böyle bir şey yazmıyor. Filistin Devleti'ne şiddetle karşı olduğumuzu söyledik. Başkan Trump bunu anladığını ifade etti. Elbette biz de bunu kabul etmeyeceğiz" diye konuştu.
Soykırımın mimarı
7 Ekim sonrası başlattığı saldırılarda Gazze'yi adeta harabeye çeviren Netanyahu, on binlerce masum Filistinlinin ölümünden sorumlu tutuluyor.
Hastanelerin, okulların ve sığınma kamplarının bombalanmasıyla tarihe kara bir leke bırakan İsrail Başbakanı, uluslararası hukukçular tarafından "soykırımın baş aktörü" olarak nitelendiriliyor.
Dünyada yalnızlaşıyor
Netanyahu'nun çelişkili tavrı, Arap dünyasında olduğu kadar Batı başkentlerinde de tepkiyle karşılanıyor. Katar Başbakanı'ndan özür dilemek zorunda kalan Netanyahu, aynı gün Washington'da "zafer" havası yaratmaya çalıştı.
Ancak bu manevralar, giderek artan uluslararası tecridi gizleyemiyor. Avrupa başkentlerinde Netanyahu'ya karşı protestolar büyürken, birçok ülke İsrail'i diplomatik alanda yalnız bırakmaya başladı.
Son olarak Slovenya, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 80. Toplantısında boş sandalyelere konuşan Netanyahu'yu istenmeyen kişi ilan etmişti.