A HABER GALERİ
İsrail Gazze'nin seslerini katletti! Al Jazeera muhabiri Enes eş-Şerif ve 4 gazeteciye alçak saldırı
Terör devleti İsrail'in katil işgal güçleri, dün Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği saldırı sonucu 5 gazeteciyi katletti. Katledilen gazeteciler arasında yaptığı yayınlarla Gazze'nin sesi olan Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka da var.
İsrail işgal güçlerinin, Gazze kentindeki Şifa Hastanesi yakınlarında gazetecilerin bulunduğu çadıra düzenlediği saldırıda 2'si Al Jazeera muhabiri 5 gazeteci hayatını kaybetti.
Şifa Hastanesi yetkililerinden alınan bilgiye göre, İsrail işgal güçleri, hastane yakınlarında gazetecilerin olduğu çadırı hedef aldı.
Saldırıda Al Jazeera muhabirleri 28 yaşındaki Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka ile 3 kameraman yaşamını yitirdi.
Olay, pazar gecesi geç saatlerde el-Şifa Hastanesi'nin ana kapısı önünde kurulu çadırda meydana geldi. Saldırıda toplam yedi kişi yaşamını yitirdi.
Ölümünden kısa süre önce X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail'in Gazze'nin doğu ve güney bölgelerine "ateş kuşakları" olarak bilinen yoğun ve hedefli bombardıman başlattığını duyurmuştu.
TARİH SİZİ SOYKIRIMI GÖRÜP SESSİZ KALANLAR OLARAK KAYDEDECEK"
İsrail tarafından katledilen gazeteci Enes eş- Şerif, sosyal medya hesabı üzerinden 1 saat önceki paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"İlgililere duyurulur: İsrail, Gazze'yi ciddi şekilde işgal etmeye hazırlanıyor. 22 aydır kara, deniz ve hava saldırılarıyla kanayan şehirde on binlerce kişi şehit oldu, yüz binlercesi yaralandı. Bu saldırılar durmazsa, Gazze'den geriye sadece enkaz kalacak, Filistin halkının sesi tamamen susturulacak. Tarih sizi, bu soykırımı görüp sessiz kalanlar olarak kaydedecek."
Enes Şerif, İsrail'in tehditlerine sosyal medya hesabından şöyle yanıt vermişti:
"Başından beri İsrail beni susturmak için tehdit ediyor, doğrudan saldırılar düzenliyor. Ailem defalarca hedef alındı, babam şehit oldu, meslektaşlarım sahada vuruldu. Fakat ben gerçeği belgelemeye, soykırımı, açlığı, yıkımı dünyaya göstermeye devam ediyorum. Tehditler ve karalama kampanyaları sürüyor ama mesajım net: Susmayacağım, durmayacağım. Sesimle her suçu belgelemeye devam edeceğim."
VASİYETİ YAYIMLANDI
Al Jazeera muhabiri Enes eş-Şerif'in, öldürülmeden önce kaleme aldığı vasiyeti yakınları tarafından yayımlandı.
Eş-Şerif'in X hesabından paylaşılan vasiyette, "Bu benim vasiyetim ve son mesajımdır. Eğer bu sözlerim size ulaştıysa bilin ki İsrail beni öldürmeyi ve sesimi susturmayı başardı. Selamünaleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü." ifadeleri kullanıldı.
Vasiyetinde halkının sesi olmak için elinden gelen tüm gücü kullandığını belirten eş-Şerif, "Gözlerimi açtığım andan itibaren Cibaliya Mülteci Kampı'nın sokaklarında ve mahallelerinde büyüdüm. Umudum, Allah'ın ömrümü uzatması ve ailemle, sevdiklerimle birlikte asli yurdumuz olan işgal altındaki Askalan'a (Mecdel) dönebilmekti. Ancak Allah'ın takdiri ve hükmü daha önce tecelli etti." ifadelerine yer verdi.
Allah, sessiz kalanların, katledilmemize razı olanların, nefeslerimizi kesenlerin, çocuklarımızın ve kadınlarımızın parçalanmış bedenlerinin kalplerinde en ufak bir sarsıntı yaratmayanların ve halkımıza bir buçuk yılı aşkın süredir devam eden katliamı durdurmayanların şahididir.
FİLİSTİN'İ SİZE EMANET EDİYORUM
Filistin'i size emanet ediyorum. Müslümanların tacındaki mücevher, dünyadaki her özgür insanın kalbinin atışı olan Filistin'i… Halkına, zulme uğrayan küçük çocuklarına sahip çıkın. Onların bedenleri, İsrail'in binlerce ton bombası ve füzesiyle paramparça edildi, duvarlara saçıldı. Sizi zincirler susturmasın, sınırlar durdurmasın. Ülkenin ve halkın özgürlüğü için köprü olun, ta ki özgürlük ve onur güneşi ülkemizin üzerine doğana dek."
"AİLEME SAHİP ÇIKIN"
Eş-Şerif, kızına, oğluna, annesine ve hayat arkadaşına sahip çıkılmasını istediği vasiyetinde, şunları aktardı:
"Aileme iyi bakın. Gözümün nuru, sevgili kızım Şam'a sahip çıkın. Onu büyürken göremedim. Oğlum Salah'a destek olun, onunla birlikte yürüyemeden aramızdan ayrıldım.
Sevgili anneme iyi bakın. Duasıyla vardığım yere vardım, onun duaları kalkanım, yolu aydınlatan ışığım oldu. Allah kalbine sabır versin ve ona en güzel mükafatı versin.
Hayat arkadaşım, Ummu Salah'a (Beyan) da sahip çıkın. Savaş bizi uzun aylar ayırdı ama o hep sözünde durdu, dimdik durdu, kökleri sağlam bir zeytin ağacı gibi eğilmedi. Sabırla emaneti taşıdı. Beni affedin, hakkınızı helal edin, dua edin. Gazze'yi unutmayın, beni de bağışlanma ve kabul için dualarınızda unutmayın."
KATAR'A GİTMEK ÖNERİSİNE İBRETLİK CEVAP
Dün İsrail güçlerinin düzenlediği saldırıda şehit olan Al Jazeera Gazze muhabiri Şerif'in kendisine Gazze'den çıkmasını öneren arkadaşıyla mesajlaşması gündem oldu.
Arkadaşı: Nasılsın? Katar'a geç ve kurtul.
Şerif: Gazze'den yalnızca cennete geçerim.
HAMAS: FAŞİST İŞGAL ORDUSUNUN CANİ SUİKASTI
Hamas, İsrail'in Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ile Muhammed Kurayka'nın aralarında bulunduğu beş gazeteciyi doğrudan hedef alarak katletmesini "faşist işgal ordusunun cani bir suikastı" olarak nitelendirdi.
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "İşgalci faşist ordunun Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka ile foto muhabirleri İbrahim Zahir, Mümin Alive ve Muhammed Nevfel'i hedef alarak katletmesi faşizm ve suç sınırlarını aşan bir vahşettir." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, 7 Ekim 2023'ten bu yana işgalci Nazi ordusunun soğukkanlılıkla öldürdüğü gazetecilerin sayısının 232'ye yükseldiği, bunun, dünyada herhangi bir savaşta gazetecilere yönelik en geniş çaplı hedef alınma olduğu belirtildi.
Eş-Şerif'in, özgür gazetecilik anlayışının ve işgalin dayattığı açlık politikasını dünyaya belgeleyen önemli simgelerinden biri olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Gazze'de gazetecilerin sürekli hedef alınması, dünyaya gönderilen bir terör mesajıdır. Uluslararası değerler ve hukuk sisteminin çöküşünün işaretidir. Uluslararası sessizlik ise işgali gazetecileri öldürmeye teşvik etmektedir."
Açıklamada, İsrail işgal güçleri sözcülerinin gazetecilere yönelik sürekli tehditlerinin, özellikle eş-Şerif ve Kurayka'nın hedef alınmasının, mesleki görevlerini yapmalarını engellemek amacıyla yapıldığına dikkati çekildi.
Söz konusu tehditlerin korkunç bir katliama dönüştüğüne işaret edilen açıklamada, "Bu, faşist işgal ordusunun cani bir suikastıdır. Bu durum terörist işgalci yapının faşist karakterini ortaya koyuyor." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası topluma bu insanlık dışı suçları kınama çağrısında bulunuldu ve İsrail'in uluslararası hukuk ile insan hakları ihlallerine derhal son vermesi istendi.
Açıklamada, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası topluma bu insanlık dışı suçları kınama çağrısında bulunuldu ve İsrail'in uluslararası hukuk ile insan hakları ihlallerine derhal son vermesi istendi.
AL JAZEERA: TAM İŞGAL ÖNCESİ UMUTSUZ BİR GİRİŞİM
Katar merkezli Al Jazeera televizyonu, İsrail'in Gazze'de gazetecilerini planlı şekilde hedef alarak öldürmesini "Gazze işgali öncesi sesleri susturmaya yönelik umutsuz bir girişim" olarak nitelendirdi.
Al Jazeera televizyonundan, İsrail işgal güçlerinin Gazze kentinde Şifa Hastanesi çevresindeki gazeteci çadırını doğrudan hedef alan saldırıda, muhabirleri Enes eş-Şerif ile Muhammed Kurayka'nın da aralarında bulunduğu 5 gazetecinin hayatını kaybetmesi dolayısıyla yapılan açıklamada, "Gazetecilerin planlı şekilde hedef alınarak öldürülmesi, Gazze işgali öncesinde sesleri susturmaya yönelik umutsuz bir girişimdir. Saldırının sorumluluğu tamamen İsrail ordusu ve hükümetine aittir." denildi.
İsrail işgal güçlerinin birçok yetkilisinin, muhabirleri eş-Şerif ve ekip arkadaşlarını hedef almaya yönelik çağrıları ve kışkırtmaları sürekli tekrar ettiği vurgulanan açıklamada, söz konusu gazetecilerin öldürülmesi şiddetle kınandı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Enes eş-Şerif, işgalci İsrail'in Gazze halkına dayattığı açlığı dünyaya belgeleyen en cesur gazetecilerden biriydi. Gazze'yi işgal planının bir parçası olarak seslerin susturulması umutsuz bir girişimdir."
İsrail hükümetinin Gazze'nin tamamını işgal etmeye yönelik planını resmen açıkladığı 22 aydır süren soykırım saldırılarının tam ortasında bu suikastın gerçekleştiğine dikkati çekilen açıklamada, İsrail'in saldırıyı "gazeteci çadırını doğrudan hedef alan alçakça ve kasıtlı bir eylem" olarak yaptığını kabul ettiği belirtildi.
Açıklamada, bu suikastın basın özgürlüğüne yönelik yeni, aleni ve planlı bir saldırı olduğuna işaret edilerek, "Gazze'de son kalan seslerin dünya ile gerçek trajediyi paylaşmasının engellenmesi hedefleniyor." ifadeleri kullanıldı.
"GERÇEĞİ İFADE ETMEK İSRAİL'İN GÖZÜNDE BİR TEHDİT HALİNE GELMİŞTİR"
Açıklamada, İsrail ordusunun suçunu örtbas etmek için yaptığı açıklamalar ve iddiaların gerçek dışı olduğunun altı çizilerek, İsrail'in Enes eş-Şerif'i "Hamas'ın hücre lideri" ve "İsrail'e roket saldırıları planlamakla" suçlaması reddedildi.
Enes eş-Şerif'in daha önce yaptığı açıklamalarda herhangi bir siyasi bağlantısı olmadığını, sadece gerçeği tarafsız ve olduğu gibi aktaran bir gazeteci olduğunu belirttiği hatırlatılan açıklamada, İsrail'in gazetecilere yönelik sürekli tehdidi ve onları hedef göstermesi kınandı.
"Gerçeği ifade etmek, açlıkla mücadele eden Gazze'de İsrail'in gözünde bir tehdit haline gelmiştir." ifadesine yer verilen açıklamada, İsrail'in bu suçlarının cezasız kalmasının, işgalin daha fazla katliam yapması için teşvik edici olduğu ve uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.