A HABER GALERİ
Başkan Erdoğan'ın o mesajları Trump Deklarasyonu'nda!
Başkan Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Şarm el-Şeyh'te bir araya gelerek Kalıcı Barış ve Refah için Trump Deklarasyonu'nu imzaladı. Deklarasyonda yer alan ifadeler, Başkan Erdoğan'ın yıllardır vurguladığı bölgede barış, huzur ve ekonomik kalkınmanın İsrail-Filistin meselesiyle doğrudan bağlantılı olduğu görüşünü doğrular nitelikte.
Başkan Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Şarm el-Şeyh'te bir araya gelerek Kalıcı Barış ve Refah için Trump Deklarasyonu"nu imzaladı.
Başkan Erdoğan'ın yıllardır vurguladığı Orta Doğu'da barış, huzur ve ekonomik kalkınmanın İsrail-Filistin meselesiyle doğrudan bağlantılı olduğu mesajı, deklarasyonda açık bir şekilde yer buldu.
SABAH'tan Betül Usta'nın haberine göre deklarasyonda, Hristiyanlık, İslamiyet ve Yahudilik kutsallarına saygı hususuna dikkat çekilmesi akıllara Kudüs, Mescid-i Aksa, Süleyman Mabedi, Kıyamet Kilisesi gibi dinlerde özel yeri bulunan mekanları akıllara getirdi. Deklarasyonda, hem Filistinlilerin hem de İsraillilerin refah içinde yaşayabileceği, temel insan haklarının korunduğu, güvenliklerinin garanti altına alındığı ve onurlarının muhafaza edilmesi vurgulandı.
Deklarasyonda, Başkan Erdoğan'ın defalarca ifade ettiği bölgede barış, huzur ve ekonomik kalkınmaya giden yolun İsrail-Filistin meselesinden geçtiği hususuna da atıf yapıldı. Metinde "Orta Doğu'nun, sürekli savaşlar, tıkanmış müzakereler ya da başarılı şekilde müzakere edilmiş ancak parçalı, eksik veya seçici biçimde uygulanan anlaşmalar şeklinde cereyan eden döngüyü daha fazla kaldıramayacağının bilincindeyiz. Son iki yılda tanık olunan trajediler, gelecek nesillerin geçmişin başarısızlıklarından daha iyisini hak ettiğine dair acil bir uyarı işlevi görmelidir" denildi.
KUTSALLARA SAYGI VURGUSU
Deklarasyonda, Hristiyanlık, İslamiyet ve Yahudilik başta olmak üzere bu topraklarda kök salmış inanç topluluklarının manevi ve tarihi önemi öne çıkarıldı. Metinde,"Bu kutsal bağlara saygı gösterilmesi ve kültürel miras alanlarının korunması, barış içinde bir arada yaşama taahhüdümüzün temel önceliği olmaya devam edecektir,"
ifadelerine yer verildi.
Bu vurgular, Kudüs'teki Müslümanlar için Mescid-i Aksa, Yahudiler için Ağlama Duvarı ve Hristiyanlar için Kutsal Kabir-Kutsal Diriliş-Kıyamet Kilisesi gibi kutsal mekanları akıllara getiriyor ve bölgedeki dini mirasa duyulan saygının altını çiziyor.
Deklarasyonda ayrıca şu mesajlara yer verildi:
BOMBALAR YERİNE DİYALOG
Aşırıcılık ve radikalleşmenin her türünü ortadan kaldırma kararlılığında birleşmiş bulunuyoruz. Şiddetin ve ırkçılığın normalleştirildiği ya da radikal ideolojilerin sivil yaşamın dokusunu tehdit ettiği hiçbir toplum gelişemez. Aşırıcılığı mümkün kılan koşullara eğilmeyi ve kalıcı barışın temelleri olarak eğitimi, fırsat eşitliğini ve karşılıklı saygıyı desteklemeyi taahhüt ediyoruz. Gelecekteki anlaşmazlıkların güç kullanımı veya uzun süreli çatışmalar yoluyla değil, diplomatik temaslar ve müzakere aracılığıyla çözülmesi yönünde taahhütte bulunuyoruz.
EKONOMİK REFAH İÇİN BARIŞ
Bu bölgenin ırk, inanç veya etnik kökene bakılmaksızın herkesin barış, güvenlik ve ekonomik refah arzularının peşinden gidebileceği bir yer olmasını sağlayarak herkes için hoşgörü, haysiyet ve fırsat eşitliği istiyoruz. Bölgede karşılıklı saygı ve ortak kader ilkelerine dayanan kapsamlı bir barış, güvenlik ve ortak refah vizyonunun peşindeyiz.
Bu anlayışla, Gazze Şeridi'nde kapsamlı ve kalıcı barış düzenlemelerinin tesisine yönelik kaydedilen ilerlemeyi, ayrıca İsrail ile bölgedeki komşuları arasındaki dostane ve karşılıklı faydaya dayalı ilişkiyi memnuniyetle karşılıyoruz. Gelecek nesillerin barış içinde bir arada yaşayabilecekleri kurumsal temeller inşa ederek bu mirası hayata geçirmek ve sürdürmek için hep birlikte çalışacağımıza söz veriyoruz. Kalıcı bir barış geleceğine kendimizi adamış bulunuyoruz.
İSTİKRAR VE FIRSAT
2 yılı aşkın süredir devam eden derin acı ve kayıpları sona erdiren ve bölge için umut, güvenlik ile barış ve refah için ortak bir vizyonla tanımlanan yeni bir sayfa açan Trump Barış Anlaşması'na tüm taraflarca gösterilen tarihi taahhüt ve Anlaşma'nın hayata geçirilişini memnuniyetle karşılıyoruz. Trump'ın Gazze'deki savaşı sonlandırmaya ve Orta Doğu'ya kalıcı barış getirmeye yönelik samimi çabalarını destekliyor ve arkasında duruyoruz. Bu anlaşmayı, Filistinliler ve İsrailliler dahil olmak üzere, bölgedeki tüm halklar için barış, güvenlik, istikrar ve fırsat sağlayacak şekilde birlikte uygulayacağız.
İNSAN HAKLARININ KORUNMASI
Kalıcı barışın hem Filistinlilerin hem de İsraillilerin refah içinde yaşayabileceği, temel insan haklarının korunduğu, güvenliklerinin garanti altına alındığı ve onurlarının muhafaza edildiği bir sulh olacağı anlayışındayız. Anlamlı ilerlemenin ancak iş birliği ve devam eden diyalog yoluyla gerçekleşebileceğini ve uluslar ve halklar arasındaki bağların güçlendirilmesinin bölgesel ve küresel barış ile istikrarın kalıcı çıkarlarına hizmet ettiğini vurguluyoruz.