A HABER GALERİ
Abdülhamid Han Yunanistan'ın uykularını kaçırmaya devam ediyor! İkinci etap bölgesi korkulu rüyaları oldu
Türkiye'nin 4. sondaj gemisi Abdülhamid Han'ın göreve başlayacağının duyurulmasından sonra Yunanistan büyük korkuya kapıldı. Yunanistan, Türkiye'nin her adımını anbean takip ediyor. Abdülhamid Han'ın Yörükler 1 kuyusunda ilk etap görevine başlamasının ardından gözler bu kez de 2. etap bölgesine çevrildi.
9 Ağustos tarihinde göreve başlayan Abdülhamid Han Yunanistan'da gündem olmayı sürdürüyor. Sefere çıkacağının duyurulmasıyla birlikte her hareketini takip eden Yunanistan, Abdülhamid Han sondaj gemisinin ikinci etap çalışma bölgesini mercek altına aldı.
Abdülhamid Han, göreve başlamadan önce Doğu Akdeniz'deki seyrine ilişkin farklı senaryoları gündemine taşıyan Ta Nea gazetesi ikinci etap bölgesi için de yeni bir senaryo ortaya attı.
Yunan gazetesi, Türkiye'nin uluslararası anlaşmaları ihlal edeceği iddialarını sürdürürüken Abdülhamid Han'ın ikinci aşamada Kıbrıs MEB'inin 6. parseline yöneleceğini iddia etti.
Yapılan enerji anlaşmalarına atıfta bulunan gazete, Türkiye'yi Kuzey Kıbrıs'ta işgalci olarak göstermekte beis görmeyip bu bölgeye bir kez daha sondaj gemisi göndereceğini dile getirdi.
Rum basınında yer alan habere göre, Rum Enerji Bakanı Natasa Pilidu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, keşfedilen yatağın sözde 6'ncı parselde bulunan "Kronos-1" hedefinde bulunduğunu belirtmişti.
RUM TARAFININ TEK TARAFLI ADIMLARI
Doğu Akdeniz'de ve özellikle Kıbrıs çevresinde yürütülen petrol ve doğal gaz aramalarıyla belirli bölgelerdeki kaynak keşifleri, Akdeniz'e komşu ülkelerin enerji arz güvenliğini yakından ilgilendiriyor.
GKRY, Türkiye'nin itirazlarına rağmen, Ada'nın tek otoritesi gibi davranarak Doğu Akdeniz'de 13 parselden oluşan sözde MEB ilan etti. Rum kesimi, bu sözde MEB sahaları için Eni, Total, Amerikan ExxonMobil gibi uluslararası enerji firmalarına hidrokarbon arama ve çıkarma ruhsatları verdi. Bu da Türkiye ve KKTC ile olan gerginliği artırdı.
Rumların bu çerçevede Türkiye ve KKTC tarafından tanınmayan üç anlaşması bulunuyor. Mısır'la 2003'te deniz yetki alanı sınırlandırmasına imza atan GKRY, 2007'de Lübnan'la, 2010'da ise İsrail'le anlaşma yaptı.
GKRY tarafından ilan edilen sözde MEB parsellerinden, Kıbrıs'ın güneybatı açıklarındaki 1, 4, 5, 6, 7 numaralı parsellerin Türk kıta sahanlığı ile 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralı parsellerin de KKTC'nin hak iddia ettiği alanlarla çakıştığı görülüyor. GKRY, bu alanlarda Türkiye ve KKTC'ye ait hak ve menfaatleri ihlal ediyor.
Bölgede yalnızca sözde 10. ve 11. parsellerde çakışma meydana gelmiyor. Rum kesiminin ilan ettiği sözde 6. parseldeki sondaj sahasının bir bölümünün Türkiye'nin kıta sahanlığının bulunduğu alana girmesine karşın, İtalyan ENI ve Fransız Total'in görevlendirdiği sondaj gemisi çakışan alanın dışında bulunuyor.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar,geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlamış Yunanistan'ın Abdülhamid Han sondaj gemisine bir tacizi olup olmadığı sorusuna "Abdülhamid Han sondaj gemisi, araştırmalarına devam ediyor." ifadelerini kullanmıştı.
Açıklamalarını, "Gediz firkateyni refakat ediyor, güvenliğini sağlıyor. Yanlış bir şey yapmamalarını temenni ediyoruz" sözleri ile sürdürmüştü.