Milli projelerde son durum: SSB Başkanı İsmail Demir A Haber'de anlattı

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, A Haber'in konuğu oldu. MMU'nun gelecek yıl hangardan çıkacağını vurgulayan Demir, Türkiye'ye uygulanan ambargoların milli projelerin üretimi konusundaki önemine vurgu yaptı. Türkiye'nin gelinen noktada, her teknolojiyi üretebilecek kapasiteye geldiğini vurgulayan Demir, "Komşularımızın kötü olduğunu çoktan anladık, bize satmak isteseler de artık biz kendimiz üreteceğiz" ifadelerini kullandı.

Gökhan Kurt ve Abdullah Ağar'ın sorularına yanıt veren Demir'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bir şehit haberinde kalbimiz sızlıyor, ne yapsaydık da şehit vermeseydik diye düşünüyoruz. Sürekli düşünmemiz gerektiğini konuşup, harekat bilgilerini alıyoruz. Mehmetçiğimize her türlü imkanı verebilmek için irtibatlarımız devam ediyor.

"F-16 GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDİYOR, UMARIZ OLUMLU SONUÇLANIR"

F-16 ile ilgili projemiz başladı. Yeni F-16 ihtiyacı ile ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Umarız olumlu sonuçlanır. Bizim işimiz, görevimiz, modernizasyonları sağlayıp hava kuvvetlerimize bu imkanları verebilmek.

Türkiye gereken dersleri aldı. Biz çeşitli unsurları millileştireceğiz. Bu kabiliyete sahibiz, hiçbir tereddütümüz yok. Milli Muharip Uçak gibi iddialı bir projeye kollarını sıvamış bir ülke olarak, bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hayalci değiliz, gerçeği görüyoruz ama bu ülke bunları başarır.

MİLLİ MUHARİP UÇAK PROJESİ

Her ay projeyi baştan sona inceliyoruz. Takibini ben ve arkadaşlarım çok yakından yapıyor. Hiç jet uçağı yapmamış bir ülke. Bu bir eğitim uçağı da değil. Bu çok iddialı bir proje. 5. Nesil derken neyi kast ediyoruz? Bu dünyada en çok kullanılan teknoloji. Örneğin F-35 projesinde yer alsaydık, bir boya sökülse dahi ABD'liler gelip değiştirecekti. Biz radar görünmezlik teknolojilerini çalışıyoruz. Koyduğumuz radar ve kokpit çok özel olacak. F-16 motoruna benzer bir motoru olacak.

Uçağımızın içerisinde çok fazla elektronik unsurlar olacak ve tamamı yerli olacak. Pilotun kaskından tutun haberleşme sistemine, elektroniğine kadar yerli olacak, kontrolü bizde olacak. 30 küsür alt sistem var ve bunların sadeace 5'ini dışarıdan alıyoruz. Hiç uçak yapmamış bir ülke olarak hayal olmadığını göstermek istiyoruz.

F-16 menzilinin üzerine çıkmasını bekliyoruz. 1000 mil rakamlarını konuşuyoruz. Manevra kabiliyeti oluştururken de çeşitli unsurları barındırması gerekiyor. Silah unsurlarını dışarıda değil içeride taşıyacak. Silahları içeriye taşımak için çalışılması gerekiyor. Dünyada bu iddia ile yolculuğa çıkan üç ülke var. Rusya, Çin ve Amerika'nın ardından Koreliler ve Japonlar da biraz heveslendi.

"BİZ ADIM ADIM KENDİ KABİLİYETLERİMİZİ OLUŞTURMAK ZORUNDAYIZ"

Amerikalılarla konuştuğumuz F-16'ların motorları. Belirli siparişlerimiz var o konuda sorun görünmüyor. İlk çıkan F-35 ile şimdiki arasında 4-5 boy fark var. F-16 motorlarının çoğunu Türkiye'de imal edebiliyoruz. Motor konusunda önümüzü görmüş olduk.

Biz Rolls Royce ile Türkiye'de ortaklık konusunu konuşmuştuk. O süreçte tam anlaşamadık. Bizim bütün projelerde, değişmez ana unsurlarımız var. Ürün hiçbir ihracat kısıtlamasına tabi olmayacak, her şeyi Türkiye'de üretilecek, maliyeti uygun olacak, fikri mülkiyet hatları bizde olacak. Belli bir yol aldık. Şartlar olgunlaşırsa böyle bir niyetimiz var ama olmazsa da kaybedeceğimiz bir şey yok. Biz adım adım kendi kabiliyetlerimizi oluşturmak zorundayız.

KIZILELMA VE AKINCI PROJESİ

Milli Muharip Uçak için hangar çıkışı önümüzdeki sene. Kardeşi Hürjet ile beraber uçacak. Kızılelma'mızı da uçurmayı bekliyoruz gelecek sene. AKINCI nasıl tek tip değilse o da tek tip olmayacak.

Ana unsurumuz şu; görünmeden göreceksiniz, hissedilmeden hissedileceksiniz ve vurulmadan vuracaksınız. Uzun menzilden görmek, hücum etmek ve vurmak. Bunların hepsine sahibiz. Uzunun uzununa gidiyoruz.

İHA'LARIN PEK BİR RAKİBİ KALMIYOR

Üzerinde canlı olmadığı müddetçe, elbette kaybetmek istemeyiz ama 3-5 İHA'yı feda ederek karşı tarafa büyük zarar vermek isteriz. İrtifa, menzil ve havada kalma süresi artıyor. Hız en önemli nokta. Kızılelma ile birlikte hız unsuru bir tık daha yukarıya çıkacak. Bunları üst üste koyduğunuzda savaş uçaklarının dışında insansız sistemlerin pek bir rakibi kalmıyor. İnsansız sistemler sahaya sürdüğünüzde insanlı sistemlerin canını yakabilirsiniz. Muharebe sırasında sahada arkadaşlarımız oluyor. Komutanlarımızla muharebelerde neler oldu diyerek kendilerimize dersler çıkarıyoruz. Libya, Suriye ve Azerbaycan olsun sürekli yaptığımız bir şey. Ukrayna'yı bile çok yakından takip ediyoruz şu anda.

YERLİ KAMERA VE LAZERLE İŞARETLEME SİSTEMİ

ABD'den aldığımız bir kamera vardı. Önce onlar bize ihracı durdurdu. Kanada ambargo koymadan önce biz yerli kameramızın kullanımını başlatmıştık. Ama mükemmel değildi, kullanıldı geri bildirimde bulunuldu. 3 senede sahada olgunlaştı, şu an birçok unsurda kullanılıyor. Komşularımızın kötü olduğunu çoktan anladık. Bize satmak isteseler de biz kendimiz üreteceğiz.

Biz belli kabiliyetleri kazandıkça, çok daha fazla tedbirli düşünmemiz gerektiğini yeni yeni öğreniyoruz. Konferansa katılan arkadaşlarımızın otel odaları açılabiliyor, havaalanlarında telefonlarına el konulabiliyor. İstihbarata karşı koymayla alakalı da arkadaşlarımıza belirli dersler aldırıyoruz. Karşıdaki için bir bilgi kırıntısı çok önemli olabilir. Dış ülkelerle ilgili ihracatlarda da belirli teknolojileri koymamız gerektiğinin farkındayız.

Ben de 18 sene dışarıda kaldım. Dışarıda dişlerin bir parçası oluyorsunuz. Buradaki projemiz o kadar heyecanlı ki, yüzde 100 yerlilik için uğraşıyoruz. Maddi unsurlar biraz geliştirildikçe bunun azalacağını düşünüyoruz. Eleman yetiştirmede yeni yöntemlere başvuruyoruz. Şirketlerimize almayı planladığınızın 3-4 katını alın diyoruz.

KAMİKAZE DRONE'LAR

Hedefi görüp, kilitlenip üzerine dalarak tahrip ediyor kendisini. Ya da üzerine konulan bombayı atabiliyor. 3-4 kilometre öteye atış yapabilir, lazerle işraetleme yapabilirsiniz. Muharebe alanında bunu öldürücü bir unsura dönüşüyor. 50'sini bir yere gönderdiğinizi düşünün. Bir dizi sürü İHA'nın sahada farklı görevlerde bulunması için çalışmalar yapıyoruz.

(Yunanistan'a) Şımarıklığın alemi yok. Barış ve iş birliği mesajı veriyoruz, bunu zayıflık olarak algılarlarsa çok yanılırlar. Birilerinin gazına geliyorlar.

GÖKBEY VE ATAK-2 HELİKOPTERLERİ

İcra komitesinden onay aldığımızda 5 yıllık bir süreç vardı. Belirlenen süreçte verilen tarihte uçtu. ATAK-2'de gelecek sene hazır olacak. Çevikliği ve kabilyetleri Apache helikopterlere göre daha güçlü olacak.

HÜRKUŞ VE HÜRJET

Hürjet'i seneye uçuyor olacak. Bu bir eğitim uçağı. Bunu araya sıkıştırıverdik tabiri caizse. Arkadaşlarımız çok heyecanlı. İmalatı başladı, seneye uçarken göreceğiz. Jet eğitimi önemli bir kavram, böylece açığımızı kapatmış olacağız. Şu anda pazarlanıyor ve taliplisi çok.

HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ

Korkut'un deniz versiyonu, çok hızlı şekilde mühimmat atıyor. Bu ilk kadememiz. 4 kilometreye kadar bununla durduruyoruz. Sungur ile artık Stinger ihtiyacımız yok. Hisar-A ve Hisar-O'lara bir 'artı' attık, 10 kilometre menzil koyduk ve 15 kilometre menzile ulaştık. Siper ile beraber ise 70 kilometre menzil çıkabilecek durumumuz var. Balistik füzelere karşı da çalışmalarımız var. 2025'te Siper görevde olacak. 2028'de de balistik sistemlerin biteceğini düşünüyoruz.

ULAQ SİLAHLI DENİZ ARACI

4 ayrı şirketimiz bu konuda çalışıyor. İnsansız bir tekne, uzaktan kumanda yapabildiği gibi otonom da gidebiliyor. Kamerası ve üzerine konulan silah sistemi var. 8-10 tanesi ile opersyon yapabiliyorsunuz. Deniz üzerinde büyük bir etki yaratıyor. Her ortama göre harekat unsuru belirliyoruz.

Albatros-S, deniz hava, deniz kara gibi unsurlarla hem görev yapıyor hem de görev yaptırabiliyor.

Yeni tip deniz altımızı denize indirdik. 6 denizaltımızın birisi bu, gelecek yıl hizmete alacağız. İkincisinin inşası devam ediyor. ATAK projesinde olduğu gibi, edindiğimiz tecrübeler çok önemli. Denizaltı inşasında büyük kabiliyetler kazandık. Torpidoda da dışarıya bağımlıydık, artık kendimiz üretiyoruz.

İstanbul fırkateyni 2023'te envantere giriyor. Üzerine kuracağımız hava savunma sistemleri olacak. MİLGEM bir anlamda projelerimizin amiral gemisi oldu.

Artık dünyanın Türkiye'yi kafasına koyduğu yer değişti. Türk ürünü, 'Türkler başarıyor' algısı yerleşti, başardığımız görüldü.

TCG ANADOLU'DA SON DURUM

Anadolu güç çarpanı, gücümüzü bir yerden bir yere taşırken üzerinde hava unsuru olacak. Çıkartma gemilerimiz yer alacak ve kara unsurlarımızı koyabileceğiz. Bir operasyon yapmak istendiğinde buradan muharebe alanına sürebileceksiniz. İspanya ile çok iyi bir iş birliği yaptık. Anadolu'nun üzerine uçak koymayı düşünürken, 'Biz buna SİHA koyalım' dedik, buna İspanyollar çok ilgi duydular. Bir senaryo oluşturabilrisiniz kafanızda; bu geminin üzerindeki SİHA'ların neler yapabileceğini... HÜRJET bu uçağa inip kalkabilecek bu tasarımı yapılıyor.

TB3'ler bunun üzerinden dikey iniş kalkış yapabilecekler. Drone ve SİHA, İHA teknolojisi ülkemizde çok geniş sektörde üzerine çalışılıyor. Çeşitli buluşlar ve kullanım şekilleri ortaya çıkıyor.

Uçak gemisi satın alma fikrimiz yok, üreteceğiz.

BARKAN İNSANSIZ KARA ARACI

Asıl ağır vasıtalar sahaya girmeden önce bunlar önden giriyor. Birçok işaretleme, görüntüleme sistemini koyabilirsiniz. Tehdit unsuru o kadar çok ki her ortamda çalışabilecek bir unsurunuz gerekiyor.

AKILLI MÜHİMMATLAR

Uçak bombaları, hızı, hassasiyeti hesaplayıp vurur. Çeşitli güdüm sistemleri var, takılan güdüm sistemleriyle akıllanıyorlar. Hedefin tesirli vurulmasını sağlıyor. Çeşitli büyüklükteki ve kanat takılmış halleri var. Deniz seyir füzemizde, testler bitti seri üretim başladı. Teslimatlar sürüyor. Jet motorumuzu da yaptık.

Roket motorlarımızın da çalışmaları devam ediyor. Gelecekte ne yapabiliriz diyerek düşünüyoruz. Koskocaman bir alan bu, önemli bir görev de akademisyenlerimize düşüyor. İletişim sistemleri, kimyasallar, bilgisayar teknolojilerinin ıskalanmaması lazım. Paylaşmadığımız ürünlerimiz de var. Geleceğin teknolojileri dediğimiz emekleme aşamasında olan bize umut veren projelerimiz var.

TÜRKİYE'NİN UZAY ÇALIŞMALARI

Türksat-5B'yi fırlattık. Belirli bir yerlilik oranı var ama bunun artması lazım. Göktürk gözlem uydumuz var. Belirli iş birliklerini de gündeme alıyoruz. Şu anda uydu test merkezimiz var o faaliyette. Türksat, TÜBİTAK ve TUSAŞ'ın beraber çalışmalarını görüştük. Uydunun kendisini uzaya fırlatma konusu da gündeme geldi. Uzay tarihçesi kazandırmak gibi bir çalışma da var. Uzaya göndereceğimiz uydu ve uydu fırlatma sistemi üzerinde çalışıyoruz, iki yıl içerisinde fırlatmayı umuyoruz.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN