ENGİN ARDIÇ

Rahmetli haminnem, "seyrediydi buna çıktı" derdi... Sabah sabah postalcı gazeteyi açtık, ilginç bir sürprizle karşılaştık:
Tam sayfa bir ilan, bir siyasi parti ilanı. Hayır, aklınıza gelen partilerden hiçbiri değil.
"İlk Parti" ilanı.
Vallahi dalga geçmiyorum, böyle bir parti varmış. "İlk" de yazmıyorlar da "1lk" yazıyorlar, 1'in üstünde nokta var. (Nasıl ve nereden ilk olduğunu anlayamadık.)
Önce "bizim Emrehan'ın haybeden elektronik partisi olmasın" dedik, hayır, değil. Alternatif Parti diye bir particik vardı, onun adını değiştirmişler meğerse!
Sol alt köşede Çipras'a benzeyen yakışıklı bir çocuk, ismi Eran Tapan'mış.
Araştırdık, reklamcıymış. Gezi takımından.
Partiyi de "beyin fırtınası yapa yapa" kurmuş.
Gerçekten de fırtına gibi çocuk, bundan önceki çalışmaları arasında Sevil Sabancı, Özlem Tekin, Selin Toktay, Esin Maraşlıoğlu, Mine Çayıroğlu, Başak Sayan, Berna Öztürk, Ayşem Öngen, Ayşe Arkış gibi isimler geçiyor. Kibarca "cemiyet hayatının tanınmış simalarından" deniyor.
Kılıçdaroğlu'nun böyle hasletleri yoktur. (Sarıgül'ü karıştırmayın şimdi!) Tek faaliyet alanı bu değil, başka vizyonları da varmış. Üstelik ekibi de, ekonomik programı da. Önümüzdeki hafta açıklayacakmış.
Gündem yaratacakmış.
Ekonomiden sağlığa, dış politikadan teknolojiye her alanda somut projelerle çıkacakmış.
Kim demiş "Gezi çapulundan siyasi parti çıkmaz" diye, işte çıkmış. ("Heavy metal" eğilimli asıl Gezi Partisi partiden sayılmıyor.) Siyasete, "yetersiz muhalefete isyan ettiği" için girmiş. Burada kendisiyle hemfikiriz.
Fakat "iktidarı değiştiremeyeceğini" de kabul ediyor (biz de öyle diyoruz), seçmene "hiç olmazsa muhalefeti değiştir" diyor.
Aman aman, neme lazım, şimdi bu yazıyı okur da "bak, etkili olmaya başladık bile" diye umutlara kapılır.
Neyse canım, biz duyurmuş olalım.
Gelişi Cem Boyner'e benzedi, azıcık da Cem Uzan'a. Gidişi de Cem Boyner'e benzeyecek ama zarar yok. Okuyan çocuğa, bir de parti kuran çocuğa canım kurban.

EKŞİ EKŞİ
Büyük Türk büyüğü Oktay Ekşi, meclis kürsüsünden bir "siyasete veda" konuşması yapmış. Giderayak bu tür konuşmaları Şafak Pavey, Mehmet Haberal, Binnaz Toprak gibi diğer "politikayı bırakanlardan" da bekleriz. (Sabahat Akkiraz'dan türkü bekliyoruz.)
Pek muhterem Ekşi, bu konuşmasında "umduğumun aksine, burada tartışmaların medeni bir dille yapıldığı bir ortam yerine demagojik içerikli, düşük düzeyli, saldırgan dilli, hatta bol kavgalı bir yasama döneminin ortağı oldum" demiş...
Bunu, iktidar hakkında "bunlar analarını da satarlar" demiş olan kişi söylüyor.
Haklı olsa gerektir, ne de olsa uzmanlık alanıdır.
Saldırganlığı ve düzeysizliği ondan iyi kimse bilemez.