Geçtiğimiz hafta sonu gittiğim Ordu'da, 'fındık' konusunutemel alan epey muhabbete şahit olmak ve zaman zaman da katılmak durumunda kaldım.
Hemen belirtelim ki insanlar fiyatlardan çok mutlu olmasalar da, devletin uzun yıllardansonra TMO kanalıyladenge amacıyla piyasayagirmesinden memnunlar.
Fındıklarını hemen satmayanlar, şu anda 8, 8.5 TL civarında olan fiyatın önümüzdeki günlerde daha yukarılara çıkabileceği beklentisinde.
Fiyatların maliyeti karşılayıp karşılamadığı, tartışmalı bir konu. Fındığını çoluk-çocuk kendileri toplayanların fazla şikayeti yok. Ancak 'amele' tutanlar sıkıntılı. 60 ila 100 TL arasındaki günlük ücretler, hele de acemi işçiler söz konusu ise, maliyet açısından ciddi bir problem.
Fındık, başta Ordu ve Giresun olmak üzere Karadeniz'in birçok yerinde en önemli konulardan birisi. Özellikle de toplanmaya başlandığı Ağustos ve piyasaya indiği Eylül aylarında...
Önce gübreleme ve ilaçlama gibi işler yanında, rekoltenin yani o yılın toplam ürününün azlığı ve çokluğu konularıyla meşgul olan üreticiler, Erkek Ayı da denilen Eylül'de fiyat konusuna odaklanırlar... Fiyatı düşürdüğü içinüretimin fazla olması; fiyat iyi olsada fındık az olduğu için üretiminazlığı derttir.
Fındığı sadece kuruyemişçiden alınan çerez olarak düşünenler vardır.
Ancak fındık, Avrupa baştaolmak üzere dünyanın birçokülkesindeki çikolata ve şekerlemefabrikalarının vazgeçilmezi olan birsanayi hammaddesi.
Karadeniz Bölgesi'nde Artvin'den başlayıp Sakarya'ya kadar birçok ilde üretimi yapılan fındıkla uğraşan aile sayısı toplamda 400 bin olarak tahmin ediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyonnüfusun geçiminin tamamen ya dakısmen fındığa bağlı olması demek.
Fındık üreten başka ülkeler de var tabii. Ancak, dünya ihtiyacının yüzde 75'ini ülkemiz karşılıyor ve bu da hemen her sene tek kuruş ithal girdisi olmadan yaklaşık iki milyar dolarcivarında ihracat geliri demek.
Gürcistan, Yunanistan, İtalya, İspanya, ABD ve başka ülkelerin ürettiği fındıklar, miktar olarak az ve lezzet yönüyle de bizim fındığımızla yarışma şansına sahip değiller.
FINDIK DERSİNE ÇALIŞMAK
Bir zamanlar devletin doğrudan belirleyici olduğu fındıkta fiyatlar artık serbestçe belirleniyor. Bu da özellikle üretimin ihtiyaçtan fazla olduğu yıllarda ciddi sıkıntılar çıkarabiliyor. Üretimindüşmesi durumunda fiyatlar adetatavan yaparken, fazla olmasıdurumunda da dibe vurabiliyor.
Fındıkta kaba hatlarıyla üretici, tüccar, fabrikatör, ihracatçı şeklinde devam eden bir zincir söz konusu. Her konuda olabildiği gibi, yaklaşık 6-7 milyar TL'lik bir pazar demek olan fındıkla ilgili olarak da çeşitli spekülasyonlar yapılabiliyor. Çeşitli şekillerde piyasaya giren bazı kimseler, mesela rekolteyiçok fazla göstermek suretiylefındık fiyatlarının düşmesine sebepolabiliyorlar. Ki bu, hemen her sene karşı karşıya kalınan bir olay.
Türkiye'de aile başına ortalama üretim 1.7 ton civarında. Ancak, 200 kilo, 500 kilo, 1 ton, 5 ton ya da 10 ton fındık üreten aileler var. Bu durum da, serbest piyasada oluşması beklenen fiyat konusunda aleyhte bir netice doğurabiliyor. Fındığını kuruturkurutmaz satmak zorundakiüreticiler anlık talebi karşılayınca,fiyatların makul düzeylere çıkmasızorlaşıyor çünkü...
Anlayacağınız fındık konusu oldukça detaylı... Konuyu -CHP'nin Pazartesigünü 'Fındık İçin Yürüyoruz'sloganıyla Ordu'dan başlattığı vedün Giresun'da Kılıçdaroğlu'nunkatıldığı mitingle sona erenyürüyüşe de değinerek-, yarın sürdürelim inşallah.
Başta liderleri olmak üzere CHP'lilerin fındık konusunda derslerine çalışıp çalışmadıkları, önemli bir mesele.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.