CANLI YAYIN
Başörtüsü haberleri kasıtlı yapılıyor
Giriş:
25.09.2014
00:00
Güncelleme:
25.09.2014
09:58
A Haber’de Zeynep Bayramoğlu’nun sunduğu Kadraj programına katılan Lacivert Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Meryem İlayda Atlas, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaöğretim kurumlarında başörtüsünün serbest hale gelmesinin bazı medya organlarında nasıl haberleştirildiğini masaya yatırdı.
Atlas, "Atılan manşetlerle bilinçaltındaki başörtüsü düşmanlığı ortaya çıkıyor. Geçmişte Uğur Dündar da Cuma namazına giden çocukları 'terörist' ilan ederdi" diye konuştu.
"Bu manşetlerle aslında gönüllerinden geçen bilinçaltı ortaya çıkıyor. Hiç şaşırmadım, çok alışıldık. Başörtüsü, zorunlu din dersi ve imam hatiplerle ilgili her meselede aynı söylemler. Şiddeti artarak devam ediyor. Özellikle ana akım medyada, kasıtlı şekilde şöyle bir algı oluşturulma gayreti var; sanki bakanlık kız çocukları için "Başörtüsüyle girebilir" dememiş de "Girmeli" demiş gibi. Bu tarz haberlerde toplu bir düşmanlık var. Tepede din düşmanlığı, altında zorunlu din derslerine karşı bir düşmanlık, sonra İmam Hatip okullarına karşı nefret, özelde de başörtüsüne karşı düşmanlık var. Halbuki zorunlu din dersleri, Alevilerle ilgili meseleler ayrıca tartışılmalı. Bu mesele de tartışılabilir. Yani bunda hiçbir engel yok ama nasıl tartışıldığı çok önemli. Mesela geçmişte çok önemli kanallarda ana haber bültenleri sunmuş Uğur Dündar, Cuma namazına giden çocukları 'terörist' ilan etmişti ve sanki bunu gizli kapaklı yapılan, radikal İslamcı bir faaliyet gibi anlatmıştı. Okullarda mescit açılması çok tepki görmüştü. İmam Hatip okullarını da ciddi eleştiriyorlar ama düne kadar bu okullarda da serbest değildi başörtüsü. Son 3-4 senedir bir serbestlikten bahsedebiliriz."
OKUL ÖNLERİNE ÇEVİK KUVVET GELİRDİ
"Daha önce 16-17 yaşında çocukların okuduğu İmam Hatip okullarının kapılarına Çevik Kuvvet polislerinin geldiği dönemleri biliyoruz. O dönemlerde yazılıp çizilenlere bakalım, 4+4+4 sistemi geldiğinde kopan kıyameti hatırlayalım, "Bu okullar olmaz. İmam Hatip okulları gericiliktir vs." deniyordu. Temel bazı söylemler var; 'gericililik', 'cehalet', 'bilimden uzaklaşma' gibi. Ben bunları 4 yaşımdan beri duyuyorum. Söylem hiç değişmiyor. Buradaki mesele 'çocuk çarşaf giyer mi' meselesi değil. Yani afaki düşündüğün zaman çocuk okula çıplak da gelebilir ama bunun olma ihtimali üzerinden konuşmazsınız. Neyin nasıl yapıldığıyla ilgili konuşursunuz."
"Bu manşetlerle aslında gönüllerinden geçen bilinçaltı ortaya çıkıyor. Hiç şaşırmadım, çok alışıldık. Başörtüsü, zorunlu din dersi ve imam hatiplerle ilgili her meselede aynı söylemler. Şiddeti artarak devam ediyor. Özellikle ana akım medyada, kasıtlı şekilde şöyle bir algı oluşturulma gayreti var; sanki bakanlık kız çocukları için "Başörtüsüyle girebilir" dememiş de "Girmeli" demiş gibi. Bu tarz haberlerde toplu bir düşmanlık var. Tepede din düşmanlığı, altında zorunlu din derslerine karşı bir düşmanlık, sonra İmam Hatip okullarına karşı nefret, özelde de başörtüsüne karşı düşmanlık var. Halbuki zorunlu din dersleri, Alevilerle ilgili meseleler ayrıca tartışılmalı. Bu mesele de tartışılabilir. Yani bunda hiçbir engel yok ama nasıl tartışıldığı çok önemli. Mesela geçmişte çok önemli kanallarda ana haber bültenleri sunmuş Uğur Dündar, Cuma namazına giden çocukları 'terörist' ilan etmişti ve sanki bunu gizli kapaklı yapılan, radikal İslamcı bir faaliyet gibi anlatmıştı. Okullarda mescit açılması çok tepki görmüştü. İmam Hatip okullarını da ciddi eleştiriyorlar ama düne kadar bu okullarda da serbest değildi başörtüsü. Son 3-4 senedir bir serbestlikten bahsedebiliriz."
OKUL ÖNLERİNE ÇEVİK KUVVET GELİRDİ
"Daha önce 16-17 yaşında çocukların okuduğu İmam Hatip okullarının kapılarına Çevik Kuvvet polislerinin geldiği dönemleri biliyoruz. O dönemlerde yazılıp çizilenlere bakalım, 4+4+4 sistemi geldiğinde kopan kıyameti hatırlayalım, "Bu okullar olmaz. İmam Hatip okulları gericiliktir vs." deniyordu. Temel bazı söylemler var; 'gericililik', 'cehalet', 'bilimden uzaklaşma' gibi. Ben bunları 4 yaşımdan beri duyuyorum. Söylem hiç değişmiyor. Buradaki mesele 'çocuk çarşaf giyer mi' meselesi değil. Yani afaki düşündüğün zaman çocuk okula çıplak da gelebilir ama bunun olma ihtimali üzerinden konuşmazsınız. Neyin nasıl yapıldığıyla ilgili konuşursunuz."
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
