Avusturyalı bir psikiyatrist Alfred Adler tarafından ortaya konulan bir terim "Aşağılık sendromu".
"Kişinin yetersizlik, değersizlik veya aşağılık duygularına sahip olması durumudur."
Bu duygulara sahip olan kişi, fiziksel veya zihinsel olarak diğer insanlardan daha eksik ve geride olduğu inancıyla, günlük yaşamında sürekli yetersizlik veya güvensizlik duygusu yaşayabilir.
Son zamanlarda etrafımızda en çok denk geldiğimiz durum bu!
Hemen detaylandıralım.
****
Siyaset bizi toplumda farklı cephelerde tutabilir. Saygı duyarız!
Ama… Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları, başarısı söz konusu olduğunda siyaseti, siyasi kimliğimiz bir tarafa koymayı öğrenemedik!
Neden? Çünkü muhalefet olsun diye. Sırf hükümet alkış almasın diye!
Mesela…
Türkiye'nin son yıllarda gerek diplomaside gerekse savunma sanayisinde attığı dev adımlar, sadece bölgesel değil küresel ölçekte yankı uyandırıyor.
Ancak bu başarılar bazı çevrelerde tuhaf bir rahatsızlığa sebep oluyor.
Kimileri bu başarıları küçümsemekle yetiniyor, kimileri ise aleni bir şekilde itibarsızlaştırmak için uğraşıyor.
Haliyle bize sormak düşüyor?
Örnek isterseniz son olarak Suriye'de yaşananlara bakabilirsiniz.
Bir milletin kendi savunma sanayisini kurması, kendi füzesini, tankını, uçağını üretmesi neden rahatsız eder?
Uluslararası krizlerde aranan bir arabulucu haline gelmesi, barış masalarında söz sahibi olması neden birilerini bu kadar öfkelendirir?
Bölgesinde, sınırında yaşananlara sessiz kalmaması, kayıtsız kalmaması masada olduğu gibi sahada da dengeleri değiştiren bir ülke olması neden itibarsızlaştırılmaya çalışılır?
Söz konusu bu başarılar Türkiye'yi tehdit görenler, düşman görmek isteyenleri rahatsız edebilir. Anlarız.
Ama bu başarıları bu ülkeden birilerinin küçümsemesi, yok sayması, alaya alması…
İşte bu ancak aşağılık sendromuyla açıklanabilir.
***
Olay bu kadar basit mi diyenleriniz olabilir.
Evet maalesef değil!
Çünkü bir de bunu fırsata çevirenler var.
Özetle söylemek gerekirse mandacılık zihniyeti.
Bu psikolojik rahatsızlığa kapılanları fırsat bilip algıyı toplumsal bilinçaltına yerleştirilmek için çalışanlar var.
Savunma sanayinde yerlilik oranının %20'lerden %85'lere çıkması kimin kazanmasının önüne geçer?
Türkiye'nin, 4 kıtada sahada ve masada artık edilgen değil, etken bir aktör olması kimlerin kirli planlarını boşa çıkarır?
Yıllarca süren batı hegemonyasında, vesayet düzeninde pozisyon alanları!
İşte bu yüzden "Terörün bitmesinden" de çok rahatsızlar!
****
Onun için dikkat edelim:
"Eleştiri" kılıfıyla "itibarsızlaştırma" yapanlara!
"Başarıyı görmek istemeyen, her gelişmeyi "manipülasyonla çarpıtan" gruplara.
"Batı yani ABD, AB vs. olmadan yapamayız" diyerek manda zihniyeti taşıyanlara.
****
"Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez."
Mehmet Akif Ersoy