Kahramanınız elden gidiyor!

CHP'li yazarçizerler titreyip kendinize dönün, böyle giderse İmamoğlu'nu eski AKP'lilere kaptıracaksınız, haberiniz olsun.
Daha dün Nagehan Alçı'yı otobüsüne aldı diye kıyametleri koparmıştınız, şimdi eski AKP'liler İmamoğlu'nu adeta cebe indirecekler nerdeyse gıkınız çıkmıyor.
Hadi İsmail Saymaz'ın mazereti var. Size ne oluyor. "İkinci Atatürk" tesmiye ediyordunuz ya işte, kaptırın gidin.
Kusura bakmayın ama çok gevşeksiniz. Sufleyi bizzat "kahramanınız" vermiş, "Bana bakan Atatürk'ü görür" demiş, siz hâlâ düz koşu yapıyorsunuz.
Özellikle Karar gazetesindeki bilumum eski AKP'liler depara kalkmış, tehlikenin farkında değil misiniz?
Zaten ANAP kökenli bir müteahhitti, bir de eski AKP'liler etrafını böyle çevirirse, varın ötesini siz hesap edin.

***

İmamoğlu algı bakımından topunuzdan daha çok iş görüyor. Hele ki fırsatçılıkta hiçbiriniz eline su dökemez.
Baksanıza, içeride olduğu hâlde "Eurofighter savaş uçağını" nasıl fırsata çevirmiş.
Resmi hesabından 21 Nisan'da yaptığı paylaşımda, "Silivri'ye hapsedilmemiz üzerine, Alman Hükümeti hava kuvvetlerimizin büyük ihtiyacı olan ve uzun zamandır beklediğimiz Eurofighter savaş uçağının Türkiye'ye satışını veto etmiş. Almanya'da görevi devralmaya hazırlanan yeni hükümete seslenmek istiyorum: Türkiye Erdoğan'dan ibaret değildir (...) Bu kararınızı geri almanızı istirham ediyorum. Erdoğan iktidarının sonu göründü..." demiş.
Nasıl büyük "kahraman" değil mi? Aziz Yıldırım misali, "Darağacında da olsam son sözüm Eurofighter savaş uçağıdır" demesine ramak kalmış.
Gelgelelim, bir kusurcuğu var: Söylediği her şey yalandan ibaret.
Zira, Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı, Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının Türkiye'ye satışının veto edildiği veya engellendiği iddialarını yalanladı. Aynı şekilde, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) "Eurofighter Typhoon uçağının satın alınmasına yönelik görüşmeler İngiltere ile yapılmaktadır. Bizim şu ana kadar Almanya ile bir görüşmemiz olmadı" şeklinde açıklama yaptı.
Ne ki, "algıların kahramanı" için gerçeklerin hiçbir önemi yok, önemli olan algı.

***

Sevgili CHP'li yazarçizerler siz de İmamoğlu gibi algı yapacaksınız bu kadar basit, taş atıp kolunuz ağrımayacak. Tamam, zaten elinizden geldiği kadar yapıyorsunuz ama İmamoğlu'ndan sonra en rafine veya en sinsi algıyı eski AKP'liler yapıyor, siz değil.
"Sinsi" dediğim, İmamoğlu'na göğüslerini siper etme gerekçelerini ilkesel bir duruşun gereğiymiş gibi göstermek için (özetle) "Aynı şeyler Erdoğan'a yapıldığında da karşı çıkmıştık..." diyorlar.
Peki neye karşı çıkmışlardı?
Sayın Erdoğan şiir okuduğu için mahpus damına düşmüş, "Muhtar bile olamaz" manşetleri atılmıştı. Başörtüsüne özgürlük istediği için partisi kapatılmaya çalışılmış, kendisi de siyasi yasaklı hâle getirilmek istenmişti. 17-25 Aralık'ta FETÖ kumpasına maruz kalmış, 15 Temmuz'da da canına kastedilmişti...
Bütün bunların İmamoğlu'nun tutuklu yargılanmasına neden olan yolsuzluk iddialarıyla ve onca açık tanıklıklarla nasıl bir benzerliği var?
Anomaliye bakar mısınız:
Eski AKP'liler, Erdoğan'ı dün hangi gerekçelerle savunmuşsak bugün de aynı gerekçelerle İmamoğlu'nu savunuyoruz derken, ortodoks CHP'liler de Erdoğan'a dün hangi gerekçelerle karşı çıkmışsak bugün de aynı gerekçeler üzerinden İmamoğlu'nu destekliyoruz diyorlar.
Trajikomik ama gerçek şu ki sonuç itibarıyla örtüşüyorlar.