"Zorbalık aslında bastırılmış duyguların dışa vurum şeklidir."
***
Çok sık görmeye, duymaya, şahit olmaya başladık maalesef.
Gençler kimi zaman sosyal medyada etkileşim almak adına
kimi zaman da en ufak bir anlaşmazlıkta birbirlerine rahatlıkla zorbalık yapabiliyor.
En son olay Sivas'ta yaşandı.
Sivas'ta yaşanan bu olay, akran zorbalığının ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Gençlik dönemlerinde yaşanan bu zorbalık olayları insanı öyle etkiliyor ki yıllar geçse bile hep zihnimizin bir köşesinde acı hatıralar olarak kalabiliyor.
Hatta hayatımızın her evresinde bizleri olumsuz etkileyebiliyor.
Akran zorbalığını önlemek adına ailelere, öğretmenlere ve öğrencilere büyük sorumluluk düşüyor.
Empati, iletişim ve farkındalık, bu sorunun çözümünde en güçlü araçlar.
Bu yüzden sessiz kalmamak ve zorbalığa karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız.
Peki, bir çocuk neden akranına rahatlıkla zorbalık yapabiliyor, zorbalığa maruz kalan çocukların hayatı nasıl etkileniyor?

Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi ile bu sorulara yanıt bulmaya çalıştık.
Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar psikolojik olarak nasıl etkilenir?
Zorbalığa uğrayan çocuklar genellikle özgüven kaybı, sosyal kaygı, okul başarısında düşüş, içe kapanma, depresyon gibi sorunlar yaşar.
Zorbalık, zamanla çocukların sağlıklı ilişkiler kurmasını ve kendileriyle barışık olmalarını da zorlaştırabilir.

Zorbalık yapan çocukların bu davranışlarının altında hangi faktörler yatıyor?
Zorbalık çoğu zaman bastırılmış duyguların dışa vurumudur. Bu çocuklar genellikle empati kurmakta zorlanır, duygusal ihmale uğramış ya da şiddet görmüş olabilir. Zorbalık, bazen "ben de varım" deme çabasıdır. Bu yüzden zorba çocuklar yalnızca "zarar veren" değil, aynı zamanda "yardıma ihtiyacı olan" bireylerdir.
Okulda akran zorbalığını önlemek için kimler nasıl iş birliği yapmalı?
Öğretmen, aile ve psikolojik danışman birlikte çalışmalıdır.
- Öğretmen: Öğrenciler arası ilişkileri gözlemlemeli, empati ve iş birliğini destekleyen etkinlikler düzenlemelidir.
- Aile: Çocuğun duygularını önemsemeli, okul ile sürekli iletişimde olmalı ve gerektiğinde uzman desteği almalıdır.
- Psikolojik danışman: Hem zorba hem mağdur çocukla birebir çalışmalı, rehberlik programları düzenlemelidir.
Zorbalığa uğrayan bir çocuk bunu nasıl ifade eder, ebeveyn neye dikkat etmeli?
Çocuklar genellikle zorbalığı doğrudan söyleyemez.
Bunun yerine:
Okula gitmek istememe,
- İçe kapanma ya da öfke patlamaları,
- Kabuslar, iştah değişiklikleri,
- "Kimse benimle oynamıyor" gibi ifadeler görülebilir.
Ebeveynler, çocuğa yargılamadan ve suçlamadan yaklaşmalı, açık uçlu sorularla konuşmaya teşvik etmeli ve güvenli bir alan sağlamalıdır.

Zorbalığa uğrayan ya da tanık olan çocuklara nasıl psikolojik destek verilmeli?
Destek süreci sadece müdahale değil, duygusal onarım sürecidir.
- Çocuğun duygularını yargılamadan dinlemek ilk adımdır.
- Özsaygı güçlendirilmeli, sosyal becerileri desteklenmelidir.
- Tanık çocuklara da bu sürecin psikolojik etkileri anlatılmalı ve nasıl yardım edebilecekleri öğretilmelidir.
Doğru ve erken müdahale, zorbalığın kalıcı etkilerini büyük ölçüde azaltabilir.
Ama ihmal edilirse, bu yara çocuklukla sınırlı kalmaz.