Hollanda'nın Lahey şehrindeki NATO Zirvesi, Türkiye açısından verimli ve sonuç odaklı geçti.
NATO'nun iç gündemi yanında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump'la "baş başa görüşmesi" kapsamlı ve dikkate değerdi. Siyasi, stratejik, askeri ve ekonomik yönleriyle Türk-Amerikan ilişkilerinin öncelikle ele alınması, bilhassa savunma sanayinde atılacak adımlar bakımından gösterge niteliğindeydi. Erdoğan, Başkan Trump'a, İran ile İsrail arasında tesis edilen ateşkesteki inisiyatifi için teşekkür ettikten sonra, "Gelin, bu barış yapıcı rolünüzü Gazze'ye de taşıyın" diyerek, Filistin davasını yine gündemde tuttu.
Hatırlatmak gerekirse...

NATO'nun 75. kuruluş yıldönümü vesilesiyle Washington'da düzenlenen zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistin topraklarında kapsamlı ve sürdürülebilir barış sağlanana kadar, İsrail'in NATO'yla ortaklığını Türkiye onaylamayacak" mesajı vermiş, İsrail'in NATO ile ortak tatbikat yapmasını veto etmişti. Ki bu duruş, Lahey'deki zirvede de sürdürüldü.
***
Özel olarak belirtmek isterim ki... Trump'ın, Türkiye ziyareti
Temmuz 2026'da gerçekleşebilir.
O tarihte NATO Zirvesi İstanbul veya
Ankara'da toplanacak. Trump'ın zirveden
önce Türkiye'ye gelmesi plan
dahilinde. Elbette 2026 öncesinde,
Sn. Erdoğan'ın Washington'a resmi
ziyareti de olabilir.
Lahey'den devam edersek...
Trump (ABD), Merz (Almanya), Macron (Fransa), Starmer (İngiltere), ev sahibi Schoof (Hollanda)... Erdoğan'ın
görüşme trafiğinde AB, terörle
mücadele, Gazze, İran-İsrail ateşkesi,
Rusya-Ukrayna arasında
barış arayışı hatırı sayılır yer tuttu.
Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin,
AB hedefine bağlılığı teyit etti.
"Avrupa'nın yeni güvenlik ve savunma mimarisine AB üyesi olmayan müttefiklerin de katılması AB'ye de fayda sağlayacaktır. Türkiye-AB ilişkileri stratejik bakışla ele alınmalıdır" dedi.
***
NATO'nun aldığı kararlara ve Trump'a gelince... Başkan şişkin
egosu ile basın toplantısında sahne
aldı. ABD'nin, İran'daki nükleer tesislere
yönelik saldırılarını
"herkes için zafer" olarak nitelendirdi. "
İran nükleer programı yeniden kurmaya kalkarsa yeniden vururuz" demekten geri durmadı! Müttefiklerin,
2035 yılına kadar yıllık GSYİH'nın
% 5'ini temel savunma harcamalarına
ayırmayı taahhüdünü de
"şahsi baskısına ve başarısına" bağladı!
Türkiye bakımından zirvenin anlamlı sonuçlarından biri de ticari engellerin, müttefikler arası açık ve örtülü ambargoların kaldırılması ve savunma sanayi iş birliğini teşvik edici programların paydaşı haline gelmesi oluşturdu.