OKAN MÜDERRİSOĞLU

Değişimin az bilinen yönleri

Siyasi kulislerde, son kabine değişikliğinin yankısı devam ediyor. Gerek kabine dışı kalan bakanlar gerekse sorumluluk alanı değişen bakanlar üzerinden ileriye dönük okumalar yapılıyor. Bu hususun derinliklerine inebilmek için, "Bakan" sıfatının şu dört temel dengeyi gözetme ve yönetme esasına dayandığını gözden uzak tutmamak gerek:
1- Devlet.
2- Hükümet.
3- Siyaset.
4- Kamuoyu.
Bu dört ana unsurun yönetimi, bakanların kariyerlerini ve kan değişiminin nedenlerini anlamaya yetiyor.
Bugün itibariyle...
1- Hükümetteki yenilenmeye etki eden iki tarihten söz edilebilir: 15 Temmuz (2016) ve 16 Nisan (2017).
2- Kabine dinamiklerine, "yandan" ve "candan" çalışma arasındaki farkların yansıdığı da dikkate alınabilir.
3- Kritik konularda ve hassas zamanlarda yapılan açıklamaların "samimiyeti" ile "zorakiliği" arasındaki ince çizgi de siyasi değerlendirmelerde karşılık bulabilir.
4- Bakanlık görevinin, devletleşmeye dönüştüğü, tabanda umulan heyecanı yaratmadığı, halkla ilişkilerin zayıf kaldığı noktalar da düşünülebilir.
5- AK Parti kültürü gereği içeriden dışarıya taşmayan ama parti vicdanında sorgulanan hususlar da bakanların yerini belirleyebilir.
Özetle... AK Parti'yi izlemekte, özellikle yıl bitmeden gerçekleşmesi öngörülen olağan kongrenin mesajlarını görmekte fayda var. Öyle anlaşılıyor ki değişimi bugünkünden ibaret görmemek lazım. Şimdilik, tedavi gereken alanlarda karar alındığı, vizyon-misyon eksenli adımların da er ya da geç atılacağını göz ardı etmemek gerek.

**************

Terörle mücadelede fark ne?

Türkiye'nin yeni terörle mücadele stratejisini anlamayan veya anlamak istemeyen iç ve dış çevrelerle yaşanan gerilim giderek artıyor. Bize hep soruluyor: "Bu iş, daha ne kadar böyle gidecek?"
Ankara'nın "devlet aklı" ile aldığı kararları doğru yorumlamak yerine, eski Türkiye artığı akıl hocalarına başvuranlar, inatla gerçeği görmek istemiyor. Burada mesele, "doğru" ya da "yanlış" yaklaşımı değil. İşin Türk milleti için ciddiyetinin belli çevrelerce reddedilmesi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörü ve terör örgütleri üzerinden kurgulanan planları milli varlığına karşı açık tehdit olarak tanımlıyor. Yani "beka sorunu" olarak görüyor. Üstelik eskisinden farklı olarak,
1- Sadece içerideki terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirmekle yetinmiyor.
2- Terörün, sınır içinde veya sınır dışında olduğu ayrımı yapılmaksızın, tehdidin kaynağında kurutulması esas alınıyor.
3- Terör örgütlerinin silahlı unsurları ile sivil görünümlü diğer uzantılarını karşılıklı kefelerde tartıyor. Ki burası, Türkiye'ye yönelen güncel tüm uluslararası baskı ve şantajın nedenlerini açığa çıkarıyor. Niye? Çünkü Ankara, yabancı ajanların, aktivist ya da sivil toplum örgütü şemsiyesi altında yürüttüğü operasyonlara da kesinlikle kayıtsız kalınmayacağını ilan ediyor.
Bu durumda, ABD ve Almanya başta olmak üzere küresel güçler adına hareket edenlerin,
1- Son MGK bildirisini tekrar okumaları,
2- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "Teröre destek veren ülkelerin ismini açıklasak uluslararası kriz çıkar" sözünü iyi etüt etmeleri gerekiyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.