Almanya: “Anladığı dilden konuşmak”
Türkiye-Almanya ilişkilerinin geleceği, Ankara'nın AB'ye bakışı... Endişeler, sorunlar, öneriler, beklentiler... Samimi ortamda her şey soruluyor.
Hiçbir soru karşılıksız bırakılmıyor.
Türkiye'den gelen onur konuğu, "Yüksek Almanca" diye tabir edilen seviyedeki dile hâkimiyeti ile seçkin kitleye hitap ediyor. Alman dostlara, "Bizimle göz hizasında konuşmalısınız" diyor. Sonra, sohbeti yıllar öncesinden bir anekdotla zenginleştiriyor.
O, Almanya doğumlu.
Almanya'da okuyup, Alman toplumunda Türk olarak kendini ispatlamış bir isim. İşte bu nedenle anlatımı sırasında salondaki hava zaman zaman derin sessizliğe bürünüyor. Zira Alman katılımcılar ne demek istediğini gayet iyi anlıyor!
"... 6 yaşında idim. Bir gün okula giderken, benden büyük iki çocuk önümü kesti ve aniden saldırdı.
Doktor olan babam, en yakın karakola giderek şikâyetçi oldu. O çocuklar bulundu, karakola getirildi.
(Almandılar...) Babam, haklarını biliyordu.
Hukukuna sonuna kadar sahip çıktı. Ama benzeri talihsiz olayı yaşayan bir başka arkadaşımın ailesi şikâyetçi bile olamamıştı!"
Lakin her sorunun, gerektiğinde soruyla cevaplanan yönleri, tüm muhatapları -ikna olmaya eğilimli görünmeseler dedüşünmeye zorladı.
Hamasetten uzaktı. Diplomatik nezaket sınırlarını hep gözetti. Ama Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı'nı operasyona tabi tutmaya kalkışan zihniyete geçit vermedi, o noktada sözünü esirgemedi. Önümüzdeki dönemde, Ankara'daki demeçlerden ziyade bizzat Almanya'da, Brüksel'de, Strazburg'da, Avrupalı karar vericilerin oynadığı oyunu ve ellerindeki kartları görerek; Türkiye'nin konumuna göre doğrudan kamu diplomasisi yürütülmesi çok gerekli.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Siyasette yankı odalarından çıkma zamanı... (04.05.2024)
- MHP ile konuşmak... (02.05.2024)
- İstihdam ve rekabet gücü için ortaklık (30.04.2024)
- İYİ Parti... Acil yoğun bakım! (28.04.2024)
- Siyasi mahalleler hareketli (27.04.2024)
- Görmesi netleşen Özel, açıkgöz CHP’liler... (25.04.2024)
- Makbule Atadan... ‘İnsanüstü Atatürk... Hakiki Atatürk’ (23.04.2024)
- Değişim, dönüşüm ve zamanın ilerisinde koşmak (20.04.2024)
- Erdoğan... Bir Liderlik Dersi! (18.04.2024)
- İran, İsrail... Madalyonun iki yüzü! (16.04.2024)