MELİH ALTINOK

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş dün 11 Temmuz Srebrenitsa Soykırımını Düşünme ve Anma Uluslararası Günü törenlerine katılmak üzere Bosna Hersek'e gitti.
Kurtulmuş'la Bosna yolunda uçakta bir söyleşi gerçekleştirdik. Gündemimiz PKK'nın silah bırakması ve "Terörsüz Türkiye" projesi için kurulması hedeflenen Meclis Komisyonu'ydu.
Kurtulmuş'un açıklamalarından satırbaşları şunlar:

MECLİS KOMİSYONU NASIL ÇALIŞACAK?
İki hafta evvel bütün partilerin grup başkanvekillerini topladım, onlardan bu konuyla ilgili partilerin hazırlıklarını istirham ettim ve bu süreçte daha yakın kontak kurabilmemiz için her partiden bir grup başkanvekilini, bir irtibat noktası olarak bize vermelerini söyledim. Şimdi kaç kişi kurulacak, grubun adı ne olacak, çalışma prensipleri ne olacak, bununla ilgili partilerin yazılı metinleri var. Bunları çalıştık, son noktaya doğru getiriyoruz ve inşallah 15 Temmuz'u geçtikten sonra herhalde gruplara yazı yazarız. Tabii ki kaç kişi olacağı önemli, buradaki farklı modeller, farklı teklifler söz konusu. Çok uzun bir süreye ihtiyaç yok, birkaç gün içerisinde partilerden bu cevabı alırız. Şu anda bir grubun içerisinde temsil edilmeyen siyasi partilerin de bu süreçte temsilcilerinin olması lazım. 5 parti herhangi bir grubun içinde temsil edilmiyor, onlardan da birer milletvekili alarak böylece hemen çok kısa bir süre içerisinde tartışmalara başlarız, görüşmelere başlarız.

İBRAHİM KALIN SÜRECİ ÇOK İYİ YÜRÜTÜYOR
Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Sayın İbrahim Kalın gerçekten meseleyi fevkalade büyük bir vukufiyetle götürüyor, yürütüyor, hiç şova dönüştürmeden, hiçbir şekilde yapılan işleri görünür kılmadan, bir istihbarat biriminin nasıl hareket etmesi gerekirse o şekilde hareket ederek. Türkiye'nin içinde ve dışında bu konunun dolaylı ve doğrudan muhataplarının hepsiyle de bir şekilde süreci konuşarak ve bizim tezlerimize, Türkiye'nin tezlerine ikna ederek yollarına devam ediyorlar. Ben sürecin bugüne kadar geldiği noktanın bir başarı olduğunu düşünüyorum.

ULUSLARARASI KONJONKTÜR ÇOK UYGUN
Uluslararası konjonktür de bölgesel politikalardaki köklü değişimler de bize büyük imkânlar sundu. Şimdi 3 büyük önemli ülke, bir tek kurşun atmadan Suriye sahasından çekildi: İran, Rusya ve Amerika. Yani bu bizim istesek tek başımıza yapabileceğimiz bir şey değildi, şartlar böyle gerektirdi. Ve ister istemez Türkiye'nin özellikle Suriye'yle ilgili politikalarını daha öne çıkaran bir gelişme onlar açısından gerçekleşti. Bu tabii ki örgütün Suriye tarafındaki bileşenlerini de etkileyen önemli bir siyasi gelişmedir. Suriye'deki bileşenlerin nasıl hareket edeceği, Kuzey Irak'taki bileşenlerin nasıl hareket edeceği, hem coğrafi koşullar hem de örgütün oralardaki yerleşik faaliyetleri dolayısıyla farklılık arz ediyor. Tüm bunlar detaylı bir şekilde çalışılıyor. İnşallah bu cuma (bugün) gerçekleşecek ve ilk adımı olacak bu silahların teslim edilmesi meselesi başarıyla ve dikkatle yürütülür.

PARTİLER ÇOK YAKINDAN BİLGİLENDİRİLECEK
Meclis Başkanı olarak bu süreçte inşallah önümüzdeki hafta Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı'nın çalışmalarıyla ilgili onlardaki bilgiyi de alarak daha bilgiye dayalı bir şekilde bu süreci yürütmemiz lazım. Tabii ki yeri, vakti, zamanı geldiğinde komisyonun da bilgilendirilmesi en doğru yoldur. Tabii, muhalefet partileriyle de her türlü diyaloğumuz var zaten. Yeri geldiği zaman nasıl geçmişte mesela kapalı oturumlarda Milli Savunma Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı gelip bilgi verdiyse, bu süreçte de komisyonun en yakından bilgilendirilmesi zaten işin doğası gereğidir.

DEM DE TABANI DA SÜRECİN ARKASINDA
İmralı'nın açıklamalarını üst üste okuduğumuz zaman orada artık silahın yükünden kurtulmak istendiği çok açık bir şekilde görülüyor, sözlerinin içerisinde görülüyor. Bunun tabii demokratik siyasete çok olumlu katkısı olacak. Zaten yıllardır bizim söylediğimiz şey, bir eli silahta, bir eli sandıkta olmaz. Türkiye oraya doğru gidiyor. Artık silah tamamen ortadan kalkacağına, terör tamamen ortadan kalkacağına göre demokratik olarak meselelerin tartışılması lazım. Ben hem DEM Partili muhatabımız olan arkadaşlarımızın hem de gördüğüm kadarıyla DEM Parti'nin tabanının bu konuda çok olumlu bir yaklaşım içerisinde olduğunu görüyorum.
Yarın Kurtulmuş'un temasları ve Bosna'dan izlenimlerle devam edeceğiz.