CHP'de işler çığırından çıkmaya başladı. Artık İstanbul'da biri yargı kararıyla, diğeri YSK'nın onayı ve "şaibeli delegeler"in iradesiyle seçilen iki il başkanı var. GürselTekin ve Özgür Çelik... Tablo CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in siyaset üretmek ve diyalog kurmak yerine intikam duygusuyla, "Partide yolsuzlukvar, kongrelere şaibe karıştı" diyenleri partiden atma kararıyla daha da karışık hâle geldi.
Nitekim dün 40 yıllık CHP'li Gürsel Tekin ve BarışYarkadaş'la birlikte 6 kişi partiden ihraç edildi. Daha ihracı istenen 70'i aşkın partili var. İş burada kalır mı yoksa ihraç sayısı giderek artar ve esas muhalefet merkezi Kılıçdaroğlu ekibine kadar uzar mı bilemem ama parti içi kavga çok sertleşti ve "hainlik" suçlamasına kadar vardı.
İşin garip tarafı, kavga siyaset üzerinden değil, daha çok "hırsızlık" ya da "hainlik" üzerinden yürüyor.
Peki yerel seçimlerden birinci çıkan ve iktidara yürüyen bir parti nasıl oldu da bu hâle nasıl geldi?
CHP yönetimi bu tabloya, siyasi iktidarın bir ön kesme hamlesi olarak bakıyor ama parti tabanında bile farklı yaklaşımlar var ki bu tartışmalar bitmek bilmiyor. Kurultaylara ve kongrelere şaibe karıştığını, partinin parasal ilişkilerle kirlendiğini söyleyenler bizzat partililer.
Son tartışma da bunun en tipik örneği... İtiraz eden CHP'lilerin bir kısmı partiden atıldı...
Peki ihraç kararını kim verdi? CHP Yüksek Disiplin Kurulu...
Garabet de tam burada. Çünkü kurulun başında bulunan milletvekili Turan Taşkın Özer aynı zamanda İBB eksenli "yolsuzluk" soruşturmasının en önemli aktörlerinden biri.
Kamuoyu bu ismi, hem CHP İstanbul il binasının alınmasında "kafa koparan" Fatih Keleş'in "Paraları ondan aldım" demesi ve İmamoğlu'nun kurduğu parasal "sistemi" deşifre eden Ertan Yıldız'ın sarsıcı açıklamalarıyla duydu.
Garip ama gerçek, İBB eksenli yolsuzluk iddialarının göbeğindeki bu isim şimdi yolsuzluklara karşı çıkan CHP'lileri partiden attı.
40 yıllık CHP'li olmakla övünen ve ihraç edilen Gürsel Tekin, daha düne kadar hâlâ karnından konuşuyordu: "Savunmayı biz kime yapacağızmerak ediyorum! Gerçekten dilimsöylemeye varmıyor, beni zorlamayın.Sadece bu kurumsal kimliğimuhafaza etmek için sabırlabekliyoruz. Farkında mısınız genelbaşkanım? Bizleri kimin karşısınagötüreceğinizi biliyor musunuz?"
Tekin sabırla neyi bekliyordu bilemem ama yol arkadaşı ve bu sürecin en ateşli aktörlerinden gazeteci BarışYarkadaş çok daha net konuşuyordu: "Biz kongre ve kurultaylaraşaibe karıştırmadık; paraylaoy almadık! Biz partimizi pavyonlardameze yaptırmadık! Bizkamu gücünü partimizi dizaynetmek için kullanmadık! Biz100 bin TL maaş alıp 400 binTL kira verilen evlerde oturmadık!Biz Parti Okulu'ndanAtatürk'ün fotoğrafını kaldırmadık!"
Yarkadaş'ın dün başkalarını algı operasyonlarıyla itibarsızlaştıran fondaş medyaya ilişkin söyledikleri de ibret verici: "CHP medyası ve trolleşmişbeyinler de bu hukuk dışılığa'Hainler temizleniyor' diye alkıştutuyor. İçlerinden bazıları iseadeta 'Atmayalım da besleyelimmi?' diyerek Kenan Evren'in ruhunuyaşatıyor. Tam 12 Eylül kafası..."
Nereden nereye; bir yanda "hainler"öte yanda "hırsızlar" ve "12Eylül"ün faşist kafaları... Bu yeni birdurum mu yoksa CHP'nin kodlarınıntezahürü mü ona da sosyal demokratlarkarar versin!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.