Ayakları yere basmayan festival
"Yarın #MilliTeknolojiHamlesi heyecanını gençlerimizle birlikte yaşamak üzere ben de #TEKNOFEST'te olacağım. Hayallerinin peşinden giden herkesi yarın İstanbul Yeni Havalimanı'na bekliyorum."
Bu yüzden bir an önce alanda olmak için yola erken çıktım. Ama ne mümkün, daha yolda yoğun trafik başladı. Girişteki "Ayakları yere basmayan ilk festival" yazısına gelinceye kadar gördüğüm kalabalık inanılmazdı.
Çoluk çocuk, yaşlı genç otomobil ve otobüslerle alana akıyordu. Sabahın 10.30'uydu ve dolaştığım her standın önü ana baba günüydü. Bunun bir nedeni Başkan Erdoğan'ın çağrısıysa bir diğeri de "Türkiye'nin teknoloji ve havacılıkta ulaştığı seviyeye" duyulan meraktı.
Özellikle çocuklar ve gençler, uçakları, helikopterleri, son teknoloji ürünü İHA ve SİHA'ları merak ediyordu.
SİHA'ların yapımcı firması Baykar, Havelsan, Roketsan ve Türk Havacılık Uzay Sanayi standları tıklım tıklımdı.
Liseli bir genç şöyle diyordu: "Uçakları ve SİHA'ları çok merak ediyordum. Onları görmeye geldim. Benim en büyük hayalim uçmak ve böyle bir teknoloji üretmek."
Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen Teknofest, İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali'ne sadece Türkiye değil 42 ülke katıldı. Bir yanda seminerler, girişim zirveleri diğer yanda çocukların büyük ilgi gösterdiği ilginç aktiviteler... Jetlerin gösterisi, paraşüt atlayışları, simülasyon uygulamaları, rüzgâr tünelleri, uçurtma gösterisi ve dünyanın efsane uçakları ilgiyle izlendi. Teknofest, sadece bir havacılık festivali değil. Asıl hedefi milli teknoloji hamlesinin ne anlama geldiğini göstermek ve teknoloji üreten bir topluma giden yolu açmak.
Teknolojide daha ileri gitmek amacıyla festival kapsamında 12 farklı kategoride teknoloji yarışması da düzenlendi. Kazananlar ödüllerini Başkan Erdoğan'ın elinden aldı.
Bu, Türkiye'de bir ilk ve yeni teknoloji hamlelerini motive eden bir çaba... Bu çabada emeği geçen herkesi kutluyorum.
*****
ADANA'NIN YAZLIK SİNEMASI DÜĞÜN SALONU MU OLUYOR?
Şehirlerle sinema ilişkisinde İstanbul ilk sıradaysa ikinci sırada da Adana gelir. Adana'yla Türk sineması arasında geçmişe uzanan derin ve sıcak bir ilişki var. O nedenle de Türkiye'nin Antalya'dan sonra en önemli film festivali Adana'da yapılıyor, eski adıyla Altın Koza, yeni adıyla Adana Uluslararası Film Festivali.
Bu yıl 25'incisi yapılıyor. 30 Eylül'de bitecek. Adana'nın sinemayla ilişkisi iyi de sinema salonlarıyla ilişkisi hiç iyi değil. Geçmişte 200 yazlık sineması olan ve adı sinemayla özdeşleşen bu kentte 2012 yılında tarihi Sular Sineması, "Yazlık sinema nostalji dolu geceler" çağrısıyla yeniden açılmış ve büyük ilgi görmüştü.
Altın Koza için gelen ünlü sinema sanatçıları da orayı çok sevmişti. Ama ne yazık ki bu mekanın ömrü uzun sürmedi. Denilenlere göre, o tarihi ismi taşıyan yazlık sinema salonu ranta yenik düştüğü için düğün salonu yapılıyor.
İnanılır gibi değil. Çünkü mekan özel bir kişiye ait değil, sahibi Adana Büyükşehir Belediyesi... Peki, koca Adana Büyükşehir Belediyesi'nin düğün salonundan gelecek paraya ihtiyacı mı var? Bu konuda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin şimdiden adaylığını ilan ettiği Başkan Hüseyin Sözlü'nün ne düşündüğünü merak ediyorum. Sahiden o yazlık sinema salonu düğün salonu mu oluyor? Festival şehri Adana'ya yakışır mı bu?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Kılıçdaroğlu’nun görmek istemediği (07.05.2024)
- ‘Muhalefete tuzak’ oyunu (06.05.2024)
- Bir Yahudi’nin ‘One minute’u (05.05.2024)
- CHP’nin kurdu yine CHP (04.05.2024)
- İmamoğlu, İsrail ve ‘sol’ CHP (02.05.2024)
- DEM kimin DEM’i? (30.04.2024)
- 68’lilerin torunları sarsıyor (29.04.2024)
- Akşener ve ‘mıntıka temizliği’ (28.04.2024)
- Özgür Özel’e iki koldan saldırı (27.04.2024)
- Postmodern Altılı Masa (25.04.2024)