ABD seçimlerini Donald Trump'ın kazanmasıyla dünyada nelerin, nasıl değişeceğini ocaktan sonra görmeye başlayacağız. Ama Türkiye ile ilişkilere ilişkin bazı ipuçları var. Bu konuda daha adım atılmadan anti propaganda yapılmaya başlandı bile... İçeriden ve dışarıdan Türkiye karşıtları harekete geçmiş durumda.
Özellikle Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı MikeFlynn'ın geçmişte ve seçim sürecinde Türkiye'ye ilişkin söyledikleri, hatta söylemedikleri üzerinden yazılan köşeler, yapılan haberler deyim yerindeyse tam bir algı operasyonu.
Bunun en önemli nedeni de, başını FETÖ'nün çektiği Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlarının yatırım yaptıkları HillaryClinton'un seçimi kaybetmesi ve seçim günü Flynn'ın FETÖ hakkında zehir zemberek bir yazı yazmasıydı. Flynn, o yazıda Gülen'i BinLadin'e benzetmiş ve şöyle yazmıştı:
"...Pensilvanya'da oturan karanlıkİslami molla Fetullah Gülen. Gerçektenbir ılımlı olsa ne sürgünde olurdu neRecep Tayyip Erdoğan ve onun hükümetinindüşmanlığını çekerdi..."
Yazı, yeni dönemde Trump yönetimininTürkiye'ye zarar veren darbeci FETÖ'ye nasılbaktığının ilk işaretiydi. Bu ilk işaret, seçimsonuçlarıyla FETÖ ve onun arkasında duranABD'deki güçler için sonun başlangıcıydı.
Aslında FETÖ, arkasında CIA da olsa ABD için artık riskli olmaya başlamıştı. İşte bu korkuyu hisseden FETÖ'cüler, çevrelerini de harekete geçirerek ABD ve Türkiye medyasında Flynn'a cephe açıyor, onunla ilişkili herkese yönelik algı operasyonu yürütüyordu.
Bu nedenle Flynn'ın geçmişte Türkiye için, İslam için söyledikleri cımbızlanarak yazılıyor, Türkiye ile Trump yönetimi arasında henüz başlamayan ilişkiler zehirlemek isteniyordu.
Üç gün önce Cumhuriyet gazetesinde çıkan, "Trump'tan 'Bağımsız Kürdistan' açıklaması" tam da bu tür haberlerden biriydi.
Habere göre Mike Flynn Kürdistan TV'ye konuşmuş ve şöyle demiş: "Ortadoğu'da üçveya dört yeni devletin doğacağı kanaatindeyimve gelecekte bir bağımsızKürdistan'ı göreceğimizi söyleyebiliriz."
Peki, bu başlıkla gelecekte kurulabilir açıklaması aynı anlamı mı taşıyor? Hayır taşımıyor. Daha önemlisi bunun eski ve seçim öncesi bir senaryo analizi olması. Bunu seçim sonrası Trump ekibinin bir tercihi olarak ima etmek ve Barzani'nin Türkiye'ye geldiği gün vermek sadece habercilik mi?
Flynn'la ilgili yazılan bir başka haber de 15 Temmuz darbe gecesiyle ilgili. O gece Flynn, bir toplantıda konuşurken özetle şöyle diyor: "Muhtemelen çoğumuzun haberi yokama şu anda Türkiye'de bir darbe oluyor. Ben de Türk ordusuna mensup, bizimlebirlikte eğitim almış bir arkadaşımla irtibathalindeyim. Türk ordusu başarılı olacakmı bilmiyorum. Ordunun söylediği'NATO'ya ve Birleşmiş Milletler'e olan sorumluluklarımızıtanıyoruz. Dünya tarafından sekülerbir ülke olarak görülmek istiyoruz' işteordu bu..." Flynn'a bilgi aktaran subayın "seküler"yalanı gibi neler söylediğini bilmiyoruz amabu açıklamayı verenlerin demek istediği şu: Trump ve yönetimi de askeri darbeyi destekliyor. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşılar. Buradan medet uman bir siyasi akılla karşı karşıyayız.
Aslında Trump'ın seçimi kazanması Türkiye için ne "zafer"dir ne de "kâbus." Ama Trump'ın, ikinci seçenek olan Clinton'dan, en azından FETÖ ve devletlerarası ilişki tercihi nedeniyle farklı olacağı bekleniyor. Bu da yeni ve daha gerçekçi bir ilişki kurma şansı sunuyor. Trump veya Flynn gibi biraz ilişkimizin iyi olduğu bu isimleri, Türkiye ve bölgeyle ilgili doğru bilgilendirmek gerekiyor. Bunu, darbeci subaylara ya da FETÖ'cülere bırakınca neler olduğunu gördük. Bu çabaları çoğaltmalıyız. Türkiye'nin buna ihtiyacı var.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.