Küresel borç sarmalı ve ABD’nin temerrüdü
Bu noktada, kamu mali yılı 1 Ekim 2020'de başlayıp, dün itibariyle, yani 30 Eylül 2021 itibariyle tamamlanmış olan ABD'nin 2020-2021 federal bütçe takviminde, ABD Kongresi Bütçe Ofisi'nin (CBO) tahminlerine göre, bütçe yılı 6,8 trilyon dolarlık bir federal bütçe harcamasıyla tamamlarken, bu harcamanın 3,8 trilyon dolarlık bir federal bütçe geliriyle, doğal olarak, kalan 3 trilyon dolarlık bütçe açığı ise, ABD Hazinesi'nin ihraç ettiği federal tahvillerden ABD Merkez Bankası'nın (FED) 3 trilyon dolar satın alması suretiyle karşılanmış olacak. Bu nedenle, FED'in bilançosundaki büyümenin önce yavaşlaması; ardından da durması yakın dönem için kolay gözükmüyor. Üstelik, tüm bu tartışmaların ortasında, 13 Ekim'de dolacak olan Federal Borçlanma Tavanı'nın Kongre'de arttırılmasına yönelik sıcak bir tartışma da var.
8 Eylül'de, ABD'nin federal boyutta 'temerrüd'e, yani borçlarını ödeyemez duruma düşmemesi adına, Kongre'nin Federal Borçlanma Tavanı'nı gecikmeksizin arttırması gerektiği konusunda çağrıda bulunan ABD Hazine Bakanı ve bir önceki FED Başkanı Janet Yellen, Kongre'nin bu konuda halen gereken adımı atmaması nedeniyle, son derece hassas olan konuyla ilgili çağrısını geçtiğimiz salı günü (28 Eylül) bir kez daha yineledi. Senato'nun Cumhuriyetçi kanadının, daha önce yapılan hükümet harcamalarını ödemek için, ABD'nin federal borçlanma limitini yükseltmeye yönelik tasarıyı geçtiğimiz pazartesi (27 Eylül) reddetmesinden hemen sonra çağrısını yineleyen Janet Yellen, Senato'daki son gelişmenin ışığında, ABD'nin tüm taahhütlerini yerine getirmeye devam edip edemeyeceğinin belirsizleştiği uyarısında da bulunmuş.
Bakan Yellen, yaz aylarında borç sınırına ulaşılmasının ardından Maliye Bakanlığı'nın zaten olağanüstü önlemler uygulamaya başladığını hatırlatarak, bu önlemlerin süresinin 20 gün içinde dolacağının altını çizmekte. Küresel borç sarmalı ile tartışmaların hayli alevlendiği bir dönemde, ABD'nin federal boyutta temerrüde düşmesi pek çok yeni tartışmayı da alevlendirebilir. Kanaatim, Kongre üyelerinin buna izin vermeyeceği yönünde. Çünkü, ABD'nin temerrüde düşmesi ve bu tatsız durumun uzaması, ABD'de 6 milyon insanın işsiz kalmasından, federal kamu hizmetlerinin aksamasına, ABD Doları'nın zayıflamasından, ABD federal tahvillerinin itibarının olumsuz yönde etkilenmesine kadar, küresel finans piyasalarında da 'domino etkisi' gelişmeleri tetikleyecektir. Bu nedenle, Kongre bu riski göze almayacaktır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Batının ‘mükemmeliyetçilik’ sendromu (26.04.2024)
- Küresel ticarette ‘jeoekonomik parçalanma’ (24.04.2024)
- 2024’ün beş küresel riski (22.04.2024)
- Küresel kutuplaşmanın ‘ekonomik’ sonuçlar (19.04.2024)
- Küresel ekonominin 4 ‘derinleşen’ sorunu (17.04.2024)
- Türkiye’nin küresel hedefi yüzde 1.5 (15.04.2024)
- Küresel talebin direnci ve Türkiye’nin büyümesi (10.04.2024)
- Küresel enflasyonun değişen anatomisi (08.04.2024)
- Türkiye’nin özü ‘ilerleme’ ve ‘kalkınma’dır (05.04.2024)
- İnovasyonda 6. Dalga ve Gelecek (03.04.2024)