KEREM ALKİN

TCMB devam etti; FED ara verdi

Çarşamba günkü yazımda da belirttiğim üzere, dünkü TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından çıkacak faiz kararına yönelik beklentim 0.75 ile 1.25 puan arasında bir indirimdi. PPK, nasıl ki, ardı ardına gerçekleştirdiği faiz indirimlerinde, 'önden yüklemeli' adımları tercih etti; dün de yine 'önden yüklemeli' bir indirimi tercih etmiş gözüküyor.
Bu durumda, 2020 yılının ilk çeyreğinde yıllıklandırılmış manşet enflasyonunun seyrini iyi takip ettikten ve yeni yılın ilk çeyreğinde 3 aylık enflasyonun yüzde 2 ve altında kalması sonrasında, yeniden her ay düzenli yapma formatına döndüğü PPK toplantılarında, TCMB ilk 3 ayı pas geçip, fiyat istikrarı ve finansal istikrara yönelik güçlü mesajları vermeyi sürdürüp, bir sonraki faiz indirimi adımını nisan ayına bırakabilir.
TCMB, 200 baz puanlık faiz indirimine gerekçe olarak, Türkiye Ekonomisi'nin 'yüksek enflasyon'dan arınma sürecinin, yani 'dezenflasyon' sürecinin, küresel ve bölgesel makro ekonomik gelişmeler ışığında, tempo kaybı yaşamadan devam edeceği tespitini, öngörüsünü işaret etmiş. Bu nedenle de, enflasyondaki iyileşmenin tüm fiyat endekslerin geneline yayılarak sürdüğünü, çekirdek enflasyon değerlerinde de hissedilir şekilde gözlendiğini; buna bağlı olarak da, Türkiye Ekonomisi'nin 'dezenflasyon patikası'ndan, yani enflasyonda gevşeme sürecinden uzaklaşma riskinin 'dengeli', yani 'düşük' bir risk olduğunu belirtmiş. TCMB, bu noktada, iki önemli merkez bankası olan ABD ve Avrupa merkez bankalarının da tavrını gözlemliyor.
FED ise, kendisi açısından 'belirsizlikler'in azalması söz konusu olsa da, ABD ekonomisinde faiz artışına yönelik bir adımı da erken buluyor ve muhtemel bir faiz artışının ancak 2021'de olabileceğine işaret ediyor. ECB cephesinde ise, yeni Başkan Lagarde, para politikası üzerinden azami desteğin verildiğini; kamu mali dengesi yeterince düzgün Euro Bölgesi ülkelerinin kamu harcamalarına ağırlık vererek büyümeyi desteklemeleri gerektiğini belirtti. İki merkez bankasının duruşu, euro-dolar paritesini 1.14-1.11 dolar bandına oturtur ise, göreceli olarak mevcut seviyesini koruyan, zayıflamayan bir euro Türk ihracatçısına da daha fazla sıkıntı vermeyecektir.
TCMB'nin attığı ve atacağı adımlara bağlı olarak, TL'ye karşı dolar ve euronun 'rekabetçi' düzeyi yakalaması ise, Türkiye'nin ihracatının büyüme ve istihdama katkısını güçlendirecektir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.