HİLÂL KAPLAN

Gazze'de dünyanın matematiğini altüst eden bir şeyler oluyor ve küresel çapta yankılanıp kendinden yeni bir dünya doğurmaya çalışıyor. İlk meyvesini Suriye'de veren devrim, canlı yayında izlenenin sadece bir soykırım olmadığını, aynı zamanda yaşadığımız yüzyılın en büyük sömürge karşıtı direnişi olduğunu cümle âleme şan ve şerefiyle ilan ediyor.
Hedil Şattara, Ramallah kenti yakınındaki Birzeit Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan 33 yaşındaki bir akademisyendi. 11 ay önce siyonist İsrail tarafından esir alındı. Gazze'deki Filistinlilerin onurlu direnişi sonrası İsrail zindanlarından bırakıldı.
Halide Jarrar, 62 yaşında bir avukat ve eski bir milletvekili. Filistin Kurtuluş Örgütü bileşenlerinden sosyalist Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin siyasi liderlerinden. Hayatının büyük çoğunluğu İsrail'in elinde esir olarak geçti. Siyonist İsrail, Halide Jarrar'ın esaret süresini çoğaltmak için "idari gözaltı" adını verdiği bir işkence yöntemini defalarca kullanmıştı. Jarrar da Gazze'deki Filistinlilerin onurlu direnişi sonrası serbest kalanlar arasında yer aldı.
Gazze'deki Filistinliler, siyonist İsrail'in 471 gün aralıksız süren soykırımına rağmen direnerek kazandıkları ateşkes sonrası esir olan kardeşlerinin serbest kalmalarını kutladı. İsrail zindanlarında esir olarak tutulan 90 kadın ve çocuk, Gazze'de artık hepsi birer mücahit olan halkın direnişi sayesinde serbest kaldı.
Serbest kalanlar, esir oldukları sürede İsrailli teröristlerin kendilerine yaptığı işkenceleri anlattı. İsrail televizyonlarında bile büyük marifetmiş gibi gösterilen işkencelere maruz kalan Filistinlilerin ses tonlarında bir bıkkınlık hâli dahi yoktu. Kararlı bir şekilde Filistin'in özgürlüğü uğruna ödedikleri bedellerin bir önemi olmadığını açıkladılar.
Gazze'de ise bizim manasını tam olarak idrak edemediğimiz, belki idrak ettiğimizde pek çok sorunumuzu çözeceğimiz bir sevinç hâkimdi. İsrailli mahkûmları serbest bırakmak için hazırlanan Kassam mücahitlerine sevgilerini sunmak için Gazze'de meydanlara dökülen Filistinliler adeta İsrail'in neden mağlup olduğunu gösteriyordu.
Filistin direnişinin serbest bıraktığı İsraillilerin işkenceye uğradığını gösteren en ufak bir ibare yoktu. Hepsi 6 Ekim 2023 tarihinde fiziksel olarak nasılsa aradan geçen bir yılı aşkın zamana rağmen aynı kalmışlardı. Gazze'de su içebilmek için yağmur yağmasını bekleyen, bir ekmeği onlarca kişi bölüşen Filistinliler, İsrailli mahkûmlara gül gibi bakmışlardı. Serbest bırakılan İsraillilerin, kendilerine birer hediye de veren Hamas savaşçılarına minnetle bakması bile gerçek teröristin kim olduğunu bütün dünyaya bir kez daha gösteriyordu.
Ancak İsrail'in propaganda aygıtı bu takası bile siyonizme hizmet etmek için kullanmaya çalıştı. Hamas'ın aldığı güvenlik önlemlerini işkence gibi göstermeye çalıştılar. Eski Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson'un da dâhil olduğu bir koro, töreni manipüle etmeye çalıştı. Bir kez daha siyonist İsrail'den, İsrail'e hizmet etmek için çalışan Batılı siyasetçilerden nefret edilmesini sağlayan boş bir çabadan öteye gidemedi bu yalanları.
Gazze şimdi yaralarını sarmaya çalışıyor. Ancak Gazze'deki Filistinliler gösterdikleri asil tavırlarla sanki enkaza dönen dünyanın geri kalanıymış da bize el uzatıyorlarmış gibi görünüyorlar. Yıkık binasının önünde demlediği çayını içen, şehit Yahya Sinvar'a selam yollamak için enkazın ortasında bulduğu tekli koltuğa oturarak video çeken Filistinliler gelmekte olanın ilk müjdecileri aslında...

***

NOT: Kartaltepe'de yaşanan yangın faciasında yaşamını yitiren 76 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.