HİLÂL KAPLAN

Türkiye Yüzyılı’nın kurucu söylemi 15 Temmuz direnişidir

"Delikanlım, işaret aldığın gün atandan...
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan."
15 Temmuz kapımızı çalana değin, daha doğrusu kapıyı çerçeveyi indirip mahremimize saldırana değin, bir şeyleri anlamak ve anlatmak daha zordu. Bir şeyler eksikti.
Kiminin hamaset, kiminin goygoy diye aşağıladığı hislerimiz vardı.
Kimilerinin paranoya, kimilerinin komploculuk diyerek burun kıvırdığı bir tehdit algımız vardı.
15 Temmuz'da, söz konusu vatan ise hamasete, söz konusu bağımsızlığımız ise paranoyaya yer olmadığını hep birlikte gördük, yaşadık.
İstiklal Marşı'nın her bir satırı hangi kan ve terle kayda geçtiyse, yüzyıl sonra işte yine onunla karşı karşıyaydık.
Kan ve ter dökmekten bir an bile geri durmayacak bir millettik; o gün bu sözümüzle imtihan olduk ve imtihanı geçtik.
Bu minvalde bir Türkiye Yüzyılı'ndan söz edilecekse, o yüzyıla yolu açan, bizim için bir çağ açıp çağ kapatan gün 15 Temmuz'dur.
15 Temmuz, devletin hayatta kalma refleksinden önce, milletin devletini ayakta tutmak için harekete geçerek göğsünü siper etmesinin destanıdır. Bu destan, kendisine yöneltilen tüm aşağılama ve hakaretlerin bendini çiğneyip taşan bir hakikattir. Bir millet uyandı ve ayağa kalktı; bunun arzda işitildiği günün adıdır.
Suriye'ye harekâtları 15 Temmuz sonrasında yapabildik.
Yurtiçinden PKK'yı temizlerken, Irak'ta da 15 Temmuz sayesinde nefes alamayacak boyuta getirdik.
FETÖ'nün gazeteleri kapatılırken "basın özgürlüğü" diye ağlayanların, FETÖ'nün bankası kapatılmasın diye kendini yere atanların çenesini 15 Temmuz sayesinde kapatabildik.
"15 Temmuz tiyatrosu" diyen zombilere dönüştüler gerçi ama sandıkta cevaplarını aldılar.
Ne Karabağ'ın özgürleşmesi ne de Libya açılımı, 15 Temmuz şehitlerinin kanı olmadan mümkün olamazdı.
S-400 alımından enerji atılımlarımıza, hatta Ayasofya'nın tekrar özüne döndürülmesinde 15 Temmuz'daki egemen meydan okuyuşun izleri vardır.
Türk milletinden bahsederken neden "aziz" diye söze başladığımızı bize tekrar hatırlatan bu destan, Türkiye Yüzyılı'nın kurucu momentidir, söylemidir. Unutmayacağız, unutturmayacağız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.