FETÖ’nün ‘anavatanı’ndan bildiriyorum

Fetullahçı Terör Örgütü'nün, ABD'de 150'den fazla okulu ve yaklaşık 10.000 aktif üyesi olduğu düşünülüyor. Elebaşının da burada yaşadığını hesaba katınca, ABD için FETÖ'nün "anavatanı" desek yanlış olmaz.
Bu yüzden Sabah yazarları olarak, başkent Washington'da, Kongre sınırları içinde, diplomatlardan basın mensuplarına kadar muhtelif kesimlerden dinleyicilere FETÖ'yü anlatmamız önemli bir girişimdi. Nitekim FETÖ'nün Türkiye Cumhuriyeti'ne nasıl sızdığını "merkeze" bildiren mesajlarını wikileaks sızıntısından hatırlayacağınız eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey de bu sebeple toplantımıza iştirak etmişti.
FETÖ'cüler bir umut toplantının iptalini sağlamak için güvenlik güçlerine "güvenlik sıkıntısı olabilir" diye "ihbar"da bulunsalar da toplantımız hem sorunsuz hem de gayet verimli geçti. Nitekim korkak FETÖ elemanlarından hiçbiri de burnunun ucunu gösteremedi.
Toplantı sonrası iki nokta dikkatimi çekti. Şayet suçlayıcı ton dışındaki bir dille, tarihi arka plan ve veri destekli argümanlarla Türkiye'nin FETÖ'yü neden ve nasıl bir millî güvenlik tehdidi olarak gördüğü anlatılırsa sandığınızdan da daha anlamaya açık bir kitleyi karşınızda bulabiliyorsunuz.
İkincisi, her ne kadar FETÖ ile mücadelede devlet de sivil toplum da önemli işler başarmış olsa da, hâlâ kendimizi yurtdışına anlatmakta eksiğiz. O kadar ki FETÖ'ye ilişkin doğru dürüst İngilizce kaynak bulmakta ve önermekte dahi zorlanıyoruz.
Bu iki noktaya dikkat edilerek, yabancı gazete merkezleri ve think tank kurumlarına ziyaretlerle zenginleştirilmiş etkinliklerin devamı FETÖ ile mücadelenin önemli bir ayağını teşkil edecektir.

***

ABD'deki Türkiye sevdalıları
Yurtdışındaki sivil toplum sahası uzun yıllar FETÖ kurumlarına bırakıldığından, 17-25 Aralık sonrası ABD'deki Türkiye kökenliler bu boşluğu doldurmak için harekete geçmiş. Eğitim alanında TURKEN, ticaret alanında MÜSİAD, sosyal bilinç alanında Cihannüma gibi kıymetli oluşumlar bu süreçte ABD'de de kurulan yapılardan bazıları.
Ayrıca irili ufaklı 150 yapıyı bünyesinde barındıran Türk-Amerikan Yönlendirme Komitesi (TASC) adıyla şemsiye bir oluşum kurulmuş. TASC, kurulalı iki yıl gibi kısa süre geçmesine rağmen, soykırım tasarısı karşıtı 10.000 kişilik yürüyüş, darbe sonrası Beyaz Saray ile FETO'nun evi önünde protesto gösterisi ve New York Times'da darbe hakkında tam sayfa ilan yayınlatmak gibi akılda kalıcı işlere imza atmış.
Tabii FETÖ'nün eli boş durur mu? FBI'ya söz konusu bazı derneklere Türkiye'den para aktarıldığı sahte ihbarlarını yaparak, Türkiye sevdalısı dört insanımızın darbe sonrası gözaltına alınıp sorgulanmasını sağlamışlar. Elbette dosya kovuşturma aşamasında kalmış ama ihanetlerinin sınırı olmadığını bu şekilde tekrar göstermişler.