Anlamak... Öyle çok derinlere gitmeye gerek yok. Gündelik hayata dair şeylerin bile içyüzünü anlayabilmek için acıçekmeyi göze almak gerekir. Çoğu kez bu cesareti gösteremeyiz... Ve anlayamayız.
***
Bir sevenler var, bir de sevilmeyi sevenler. Birinciler "yalnız" kalıyor, ikinciler kalabalığa "yenik" düşüyor.
***
"Sev beni!"Yalansız, dolansız;çırılçıplak bir davet sanırızbunu. Oysa şöyle okumakdaha doğru olur: "Onu/onlarıdeğil beni sev!"
***
Sevdiklerimizi başkalarından gelecek tehlikelere karşı korumaya özen gösteririz. Keşke gerektiğinde onları kendimizden de korumamız gerektiğini kabul edebilsek! Çünkü en coşkulu aşk vaatlerinin içinde bile soğuk ve yıkıcı bir "yabancı" gizlenir.
***
Yabancı birini sevmek, onu tanımaktan çok daha kolaydır. Tanıdıkça daha çok sevmek ihtimali vardır elbet. Fakat çoğu zaman sevmekbaşlangıç, tanımak bitiştir.
***
Seviyoruz, seviyoruz, seviyoruz ama bir türlü sevinemiyoruz. Seviyoruz, seviyoruz, seviyoruz ama bir türlü sevindiremiyoruz. Gerçekten sevgi mi bu?
***
Ne kadar az sevinç var ve yerini belki tutar diye, ne kadar çok şımarıklık! Ne kadar az neşe var ve yerini belki tutar diye, ne kadar çok eğlence!
***
Su!.. Türkçe'nin en güzel kelimelerinden biri... Sanki kirlenmesin diye; berrak ve "aziz" kalsın diye kısa tutulmuş! Ama o tek hecenin içinde nasıl da dolgun ve yoğun.
Mutlu olur musunuz bilmem ama seküler bir hayatta "mesut" olamazsınız!.. Şimdi içinizden "ne diyor bu adam?" diye geçireceksiniz. Kavramların kültürel kökleri ve tarihsel yükleri bize çok şey anlatır. "Saadet" ve "mesut" Arapça "Sa'd" kökünden geliyor. "Sa'd"ın iki anlamı var: Kutluluk ve uğurluluk. Yani "mesut insan" aslında/özünde "kutlu olanla teması olaninsan" demek...
***
Mutlu anılar uydurmaya; özellikle de mutlu çocukluk anılarına bayılırız. Ballandıra ballandıra anlatırız. Oysa herkes bilir ki, belleğimizin mutlulukla arası iyi değildir. Bir Arap atasözü "İnsanın hafızasımutsuzlukla aynıyaştadır" dermiş.
(NOT: 'Pazar Notları'na veda törenim sürüyor. Eskileri yeniden gözden geçirip son kez buraya koyuyorum. Birkaç hafta böyle gitsin. Sonra inşallah "Pazar Sözlüğü" başlayacak. Yukarıdakiler 2008- 2009'dan.)
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.