ENGİN ARDIÇ

Bir kere, o şarkının adı "Bella Ciao"
"Hoşçakal güzelim" demek...
Çeşitli versiyonları vardır.
Alman ordusuna ve İtalyan faşistlerine karşı mücadele veren partizanların şarkısıdır. Yıl 1943, 1944...
Bir sabah kalktım karşımda işgalcileri buldum, şimdi öleceğimi hissediyorum, beni götürün gömün, üstümde bir çiçek açsın, gelip geçenler ne güzel çiçek desinler, falan filan.
Türkiye'yle de, Türkiye'nin ne o günkü ne bugünkü şartlarıyla da uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Hangi dıngıl solcumuz bunu aldı da "Çav Bella" yaptı?
İtalyan partizanlarının seksen yıllık "arkaik" şarkısını cami hoparlöründen korsanlık edip yayınlamak "devrimci eylem" mi oluyor?
Hayır, yalnızca gayretkeşlik ve eşeklik oluyor.
Ya da başka bir şey...
Öyle ya, Selda Bağcan aracılığıyla hiç olmazsa "yuh yuh" çekiliyor, onu anlıyoruz, hükümete küfür ediliyor.
İtalyan muhabbeti nereden çıktı?
Muhalefette birdenbire bir kıpırdanma başladı.
Salgınla mücadeleyi hükümetin başarıyla atlatacağını gördüler, onun siniri mi bu?
Yoksa okyanus ötesinden bir işaret mi verildi?
Niçin birdenbire sertleşildi, ortada ne seçim var ne erken seçim?
Bir yandan darbe lafları...
"Bir şekilde geliyoruz" densizlikleri...
Bir yandan sosyal medya adı verilen kenef çukurunda saldırılar...
Tepki görünce de yaygarayı koparıyorlar, "bunlar bizi kesecek!.."
Neyin hırçınlığı, neyin hazırlığı bu?
Daha önce denemişlerdi, yetmişli yılları hatırlayıp ve de hatırlatmak isteyip Alevi evlerine işaret koymaya kalkmışlardı... Halk yutmadı.
Şimdi de "cami çalışması"...
Bu bir tür soğuk iç savaştır.
"Sıcağa çevirmek" için de herhalde bir şeyler yapacaklar.
Durup durup "örgütçülük oynamaya" heves eden genç şaşkınlar kimin tarafından nasıl kullanıldıklarını göremiyorlar, göremezler.
Babaları altmışlı yıllarda, yetmişli yıllarda görebilmişler miydi sanki?
Kendi kendinize tepişin evladım, Joan Baez, Bob Dylan, Victor Jara, Inti Illimani falan dinleyin, sizi açar... Olmadı "Bandiera Rossa" çalın... Azıcık kültürünüz olsa size "Varşova Marşı"nı da salık verebilirdim...
Bir ucundan ateşlemeye çalıştığınız iş öyle büyür ki, çok kötü ezilirsiniz, genç yaşınızda hayattan emekli olursunuz. Size yazık olur.
Babanıza olduğu gibi.

Tencere dibin kara

"TRT, 19 Mayıs'ta 'milli egemenlik ve çocuk bayramı' yerine 'cumhuriyet bayramı' dedi."
Ayşenur Arslan