OLACAĞI buydu... Gelişmeleri genellikle uzaktan izleyen ve Rusya ile hareket ediyormuş gözüken Çin de Suriye denklemine dahilolma emareleri göstermeye başladı. Çin'in Şam Büyükelçisi Şi Tsanzin şöyle demiş: "Suriye'deki yıkıcı ihtilaflar ardından Çin'in buülkenin geleceğinde daha aktifrol oynamasının zamanının geldiğini düşünüyoruz." Çin'in de meseleye dahil olacağını açıklaması, ortalığın daha çok karışacağına işaret. Dolayısıyla Suriye'de kim neyin peşinde sorusu daha bir önem kazanıyor. Suriye'dekim aslında ne istiyor sorusunun net bir cevabı yok. Ama olup bitenlere bakarak bir değerlendirme yapabilmek mümkün. İçimizdeki sömürücü aşıkları değişik göstermeye çalışsalar da, kendi menfaatleri doğrultusunda faaliyetlerde bulunan Suriye'deki aktörlerintamamı niyetlerini kamufleetmeye çalışıyorlar. Suriye'yi yönetenlerin ya da artık yönetiyormuş gibi yapanların, rüzgara kapılmış olduklarından ne istediklerini bilen pek yok. Kah ABD, kah Rusya ve hak İran ile hareket ediyorlar. Suriye rejiminin PYD-YPG, yani PKK'nın Suriye uzantısı ile ilişkisi ise çok karmaşık. Rejim, daha önce vatandaşlıkvermediği insanlardan oluştuğuiddia edilen örgütü bazen vatanhaini ilan etse de beraber hareketettikleri de biliniyor. Suriye'dekikarışıklıkları fırsat bilen örgüt, buradabir devletçik oluşturmak istiyor.
Ardından Irak, İran ve Türkiye'den koparmayı hesapladıkları ile de devlete dönüşmek istiyorlar belli ki.
Gerçekleşme ihtimali oldukça düşük olan bu hayalin bölgeyi yenidendiyazn etme hevesindeki batılıgüçleri ve özellikle de ABD'yiheyecanlandırdığı açık. Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e inecek bir koridor, alternatif enerji nakil hattı yanında Türkiye'nin bölge iletemasının kesilmesi ve İsrail'inbelli ölçüde rahatlayabilmesi de demek. Bu, ABD açısından hoş bir şey. Suriye'de karışıklık başladığında problemlerin çözümünü istermiş gibi duran ABD'nin, sonra fikirdeğiştirdiği ve karışıklığınartması için elinden geleni yaptığısöylenebilir. Suriye'de karışıklık çıkmasını sağlayan asıl gücün ABD olduğu iddialarını da unutmamak gerekiyor.
DEAŞ BİLİNMEZİ...
Bölgenin bugünkü durumu ile alakalı kilit mesele DEAŞ. Ne olduğu, ne gibi niyetler taşıdığı ve benzeri hususlarda oldukça değişik yorumlar yapılan bu örgütün, her defasındatam da ABD'nin istediği şekildeeylemlere imza attığı düşünüldüğü zaman kafaların karışmaması mümkün değil. Bazen hızlı bir şekilde 'olamaz' denileni yapan ve mesela 1.500kişiyle nerdeyse tek mermisıkmadan Musul'u ele geçirenörgüt, bazen de akıl almayacak bir şekilde bulunduğu yerleri terk etmesiyle biliniyor. Hem de can düşmanlarının yardımları sayesinde, ellerinde silahları ile... Rusya Suriye'deki karışıklığın sağladığı Akdeniz'e rahat uzanabilme imkan ve ihtimallerini değerlendirmekle meşgul. Öncekibir askeri üssüne yeni üsler ilaveeden bu Rusya, bölgedeki koalisyon içinde ABD ile beraber hareket ediyormuş gibi gözükse de aslında ciddi hesaplarla uğraşıyor. Irak üzerinden Lübnan ve Akdeniz'e uzanabilme imkanları arayan İran için Suriye kilit önemde bir yer. Bu sebeple mezhebi olarak da yakınlık duyduğu Suriye rejimini muhafaza edebilmek için çırpınıyor. Suriye'ye müdahil ülkelerin hemen tamamının söyledikleri ile istedikleri arasında ciddi farklar mevcut. Söyledikleri ve yaptıkları uyuşantek ülke Türkiye... Ülke ile 910kilometre sınırı olan ve olup biten herşeyden doğrudan etkilenen Türkiye,Suriye'nin toprak bütünlüğündenve bütün unsurların ittifak ettiğibir yönetime kavuşmasındanyana... Doğru tutum bu ve doğru olankazanır...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.