Diplomatik dokunulmazlıkları olan bakanlar ve yanındakiler bir ülkeye gittiğinde onlara karşı nasıl davranılması gerektiği, bellidir. Bunların çoğu Viyana Konvansiyonu'nda yazar.
Yazılmayanlar da, yıllardan beri süren uygulamalar sonucu teamül haline gelmiştir ve bunları bilmesi gerekenler bilir.
Yaptıkları ile 'bir bakan veyanındakilerenasıldavranılmayacağını'dünyayagösteren Hollanda'nın Başbakanı Mark Rutte, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın konu ile alakalı sözlerine atıf yaparak, şöyle demiş: "Erdoğan gerilimi tırmandırmaya devam ediyor. Biz bu seviyeye inmeyeceğiz. Bu kesinlikle kabul edilemez ve aşırı derecede rahatsız edici." Olayları çığırından çıkaran veyanlışlıklara adeta zirve yaptıranbirisinin Cumhurbaşkanımızıgerilimi tırmandırmakla suçlaması,tam manasıyla komik. Uluslararası kuralları hiçe sayan ve çoğu kendi vatandaşı olan insanların üzerine 'at ve it' salan birisinin 'seviye'den bahsetmesi ise saçmalık.
Avrupalı olmanın ve en azından kendi kamuoyunun yanında olacağını biliyor olmanın rahatlığıyla konuşuyor Mark Rutte. Ve bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleşen Srebrenitsakonusunda da açıkça ve alçakçayalan söylüyor.
Hollanda Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "BizHollanda'yı ve HollandalılarıSrebrenitsa katliamından tanırız" sözlerine de cevap vermeye kalkışıyor aklınca. Söyleyebildiği ise sadece şu: "Bu iğrenç bir tarihsel yalandır." Korkak Hollandalı BM Barış Gücü askerlerin, silahlarına el koydukları BM Güvenlik bölgesi'ndeki Bosnalısivilleri, 11 Temmuz 1995'te ellerikanlı Sırp katillere korkakça teslimettiklerini, Hollandalı bebeler bilebiliyor oysa.
Hollandalı BM Barış Gücü komutanının emri üzerine askerlerin şehri boşalttıklarını, şehrin güvenliğinden sorumlu Hollandalı Komutan ThomKarremans'ın kendisine sığınan25 bin mülteciyi ve şehri Sırplarateslim ettiğini, sonrasında da onlardan ödül aldığını, bilmeyen yok. Bunun ardından da 8 binden fazla sivil Boşnak Müslümanın Sırp canilerce vahşice katledildiği, bir kaziyeyi muhkeme artık.
Hollanda, 'Soykırım' ortağı...
1992'de Boşnak Müslümanlara yönelik katliamlar sırasında olup bitenleri durdurabilmek açısından parmaklarını bile kımıldatmayan Avrupa, suçludur. Ama, Barış Gücü'ne bağlı askerlerinin güvenli bölgede bulunan Srebrenitsalı sivillerialçak Sırp askerlerine teslim edenHollanda, ayrıca ve özel olarak suçludur. "2. Dünya Savaşı'ndan sonraAvrupa'da meydana gelen en büyükkatliam" olarak Dünya tarihine geçenSrebrenitsa'da öldürülen 8 binden fazlaBoşnak Müslümanın kanı ellerine veyüzlerine bulaşmış bir ülkedir Hollanda.
Ve bu haliyle, Avrupa'da hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırımın ortaklarından birisidir.
Hollanda'da bulunan Uluslararası Adalet Divanı'nın bu konudaki'soykırım' kararı, sadece Sırplarındeğil, buna yol açan Hollanda'nınboynuna asılmış bir yafta olarak Kıyamete kadar kalacaktır. Boşnak sivilleri, elleri kanlı Sırp katillere teslim eden Hollanda'lı askerlerin bu sivillerin bazılarının ölümlerinden doğrudan sorumlu olduğuna dair Hollanda mahkemesinin kararı da...
Kendisini bir kere daha Başbakan yapmak ya da yapmamak, Hollandalıların bileceği şey. Ama, bütün dünya kamuoyunun ve bu arada tabii ki Hollandalıların da aslını çok iyibildiği bir konuda hem de çokiğrenç yalanlar söyleyecek kadarseviyesi düşük birisi Mark Rutte...
Başkalarına kötü örnek olmaması için, en azından doğru söyleyen birisini bulup seçerlerse, daha iyi olur. Mark Rutte yalancı, hem de kötübir yalancı...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.